Bir fikirle yola çıkıp birçok insanın hayatını olumlu şekilde etkilemek herhalde bir girişimcinin en büyük hedeflerinden biridir. Biz de bu hedefini genç yaşta gerçekleştirmiş ve daha fazlası için de çalışmaya devam eden 6 insanı listeledik.
Bu arada girişim demişken, Red Bull Basement Türkiye’nin kazananı olan ve tüm ülke finalistleri ile Red Bull Basement global workshop’a katılmaya hak kazanan PLANTRIC ile tanışmaya ne dersin?
Bonnie Chiu, 24, Hong Kong
Bonnie, marjinalize edilmiş kadınları fotoğrafçılık yoluyla destekleyen bir sosyal girişim olan Lensational’ın kurucusu. Amacı ise kadınlara söz hakkı ve gelir kaynağı sağlamak. 2013 yılında kurulan Lensational, 15 ülkeden 600’den fazla kadına ulaştı. 2018’de Forbes’in 30 Yaş Altı Sosyal Girişimciler listesine giren Bonnie, Hong Kong’lu ancak Londra’da yaşıyor ve burada The Social Investment Consultancy’nin genel müdürü olarak çalışıyor.
Harekete geçmeniz gerektiğini ne zaman anladınız?
2013’te Kadınlar Günü’nden (8 Mart) birkaç gün önce, bir profesörden Lensational projesinin işe yaramayacağını belirten bir mail aldım. Ancak aynı anda haber kaynağımı aşağı kaydırırken sıradan insanların cinsiyet eşitliğini sağlamak için neler yaptığını anlatan içeriklere rastladım. Üç kadın ve bir Afrika atasözünün yer aldığı şöyle bir grafik gördüm: “Hızlı gitmek istiyorsan, yalnız git; eğer uzağa gitmek istiyorsan, birlikte gidin’. Benim için bu bir aydınlanma anıydı.
Sosyal açıdan etkili bir projenin nasıl kurulacağına dair bir tavsiye verebilir misiniz?
Sizi neyin üzgün, kızgın ve heyecanlı hissettirdiğini düşünün. Bu üç duygunuzu tartıp, eleştirel olarak değerlendirin. Bu yaklaşım amacınızı bulmanıza yardımcı olabilir.
Sade Brown, 26, İngiltere
Bir söz vardır: “Hayat sana limon verdiğinde limonata yap”. Sade, hayatın ona sunduğu birçok ekşi limonun ardından Londra merkezli sosyal girişim “Sour Lemons”ı kurdu ve dezavantajlı gençler için liderlik eğitimi programları sunmaya başladı.
Fikrinizi gerçeğe dönüştürmenin ilk adımı neydi?
2016’da insanlarla konuşmaya ve fikrimin işe yarayıp yaramayacağını test etmeye karar verdim. Adres listemi inceledim ve kendime kariyerimde bana kimlerin ilham verdiğini, bana kimin yardım ettiğini ve girişimime gerçekten kimin inanacağını sordum. Sonra o insanlarla buluşmalar ayarladım. Bir fikirle başladım ama nihai ürünün nasıl olacağını bilmiyordum. Genellikle insanlar önce ürünü bulur ve sonra insanları işin içine dahil eder. Ama ben tam tersini yaptım.
Etkili bir şey yaratmak isteyen biri için en iyi tavsiyeniz nedir?
Bir şeye gerçekten inanıyorsanız, gidin ve zorlayın. Ancak bunu yapabilmek için güçlü bir destek ağına ihtiyacınız var. Ortaklarımla ve destekçilerimle rastgele deneyimlerle tanıştım. Yeni ve ilginç insanlarla tanışmaktan çekinmeyin ve onların tavsiyelerine kulak verin.
Zafer Elcik, 26, Türkiye
Zafer Elcik, otizmli kardeşinin dikkatini en çok çeken şeyin akıllı telefon olduğunu fark ettiğinde, onun bilişsel becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bir oyun uygulaması geliştirdi. Bugün geniş çaplı bir eğitim uygulamasına dönüşen Otsimo, otizm spektrum bozukluğu, down sendromu ve öğrenme zorlukları yaşayan çocukların eğitimine evde destek vermek için çocuk psikologları ve eğitmenler gözetiminde geliştirilmiş, uluslararası sertifikalı ve ödüllü bir proje konumunda.
21 yaşında bir iş kurma cesaretini nasıl buldunuz?
İlk başladığımda, bunu bir iş kurmak için yapmadım, kardeşime yardım etmek için güçlü bir istek hissettim. Sonrasında bu fikrimin başkalarına yardım etmek için büyük bir potansiyele sahip olduğunu fark ettim. Otsimo, organik yollarla bir işe dönüştü. Şimdi ise misyonumuz, özel eğitimi teknoloji yardımıyla demokratikleştirmek.
Sosyal bir girişim kurmak isteyenler için bir tavsiyeniz var mı?
Sosyal etkiye sahip bir proje oluşturmak kesinlikle kolay değil. Birçok hayat üzerinde etkili olması ve erişilebilir olması gereken bir şey yaratıyorsunuz, ayrıca bunun için uygun bir iş modeli de bulmanız gerekiyor. Tavsiyem, önce etkiye odaklanmak.
Otsimo sizi kişisel olarak nasıl değiştirdi?
Beni kesinlikle çok değiştirdi. Başkalarına karşı daha temkinli bir insan oldum ve empati kurmaya başladım. Yalnızca otizmli çocuklara veya özel ihtiyaçları olanlara değil, herkese karşı daha duyarlı hale geldim. Bence her şey empati ile başlamalı.
Thato Kgatlhanye, 25, Güney Afrika
Thato, sürdürülebilir üretim ve atık yönetimine odaklanan Güney Afrika merkezli sosyal girişim Rethaka’yı kurdu. Geri dönüştürülmüş plastik torbalardan yapılmış ve bir güneş paneli ile donatılmış okul çantaları ile çocukların okuldan eve dönerken güvende kalmalarına ve geceleri ders çalışmasına yardımcı olan bir proje geliştiren Thato, Bill Gates tarafından da desteklendi. Rethaka girişimi ayrıca ELLE Uluslararası Etki Ödülü ve SAB Vakfı Sosyal İnovasyon Ödülü gibi ödüller kazandı.
Harekete geçme zamanının geldiğini anlamanızı sağlayan bir an var mıydı?
Kariyerimle ilgili karar vermem gereken bir noktaya gelmiştim. Düşünme şeklim şuydu: “Hem insanların iyiliğine katkıda bulunan hem de kâr getiren bir iş kurabilir miyim?” Bu tür bir işte olmama neden olan ilk etken buydu. İşin kendisine hizmet ederken işimizin insanlara nasıl hizmet ettiğini görebildiğimiz yeni bir çalışma modeli inşa etme ihtiyacı hissettim.
Red Bull Amaphiko’nun projenizin başarısına katkısı oldu mu?
Özellikle hikaye anlatımı açısından önemli bir katkısı oldu. Bence Red Bull Amaphiko’nun oynadığı önemli rol, bize hikayenin herkesle paylaşılabileceğini öğretmesi ve insanların yaptığımız işle anlamlı bağlantılar kurabileceğini göstermesiydi.
Aditya Agarwalla, 24, Hindistan
Aditya, Hindistan tarım pazarında devrim yaratmayı umarak üniversiteden ayrıldı. Yeni Delhi’ye gitti ve Y-Combinator’ın desteğiyle, küçük çiftçileri bir uygulama aracılığıyla Hindistan’daki işletmelere bağlayan çevrimiçi bir pazar yeri olan Kisan Network’ü kurdu. Forbes’in 30 Yaş Altı Sosyal Girişimciler listesinde yer alan Aditya, tedarik zincirlerinin oluşturulmasını üstlenerek, adil olmayan fiyatlar belirleyen aracıları ortadan kaldırarak çiftçilerin ürünlerini doğrudan tüketici ile buluşturmasına yardımcı oluyor.
Kisan Network’ü kurduğunuzda 22 yaşındaydınız. Bu kadar genç yaşta bir iş kurma cesaretini nasıl buldunuz?
Okulu yarıda bırakmayı düşündüğümde, arkadaşlarıma ve aileme açıklama yaptığımda sorduğum tek bir soru vardı: En kötü ne olabilir ki? Gençken, riskler oldukça düşüktür. Maddi olarak idare edebilir ve kendinize bakabilirseniz, sonraki soru ise şu olur: “Olmasından endişelendiğim başka bir şey var mı?” Beni korkutan hiçbir şey bulamadım. Almam gereken tavrın bu olduğunu anladım ve işe yaramazsa en başa dönmekten de korkmadım.
Mihir Garimella, 19, ABD
Mihir, bir şeyler inşa etmekten hoşlanıyor. Nükleer santralleri sızıntılara karşı denetlemek gibi hayati önemi olan sorunları çözmek için kullanılan otonom dronelar da bunlardan biri. Çalışmasıyla 2014 Google Bilim Ödülü’nü kazanan Stanford Universitesi öğrencisi Mihir, etki yaratan teknoloji çözümleri üzerinde çalışmaya devam ediyor.
Bir etki yaratmak için ne gerekir?
İnsanlara ve bilgilere erişmenin ve nihayetinde bir projeye başlamanın her zamankinden daha kolay olduğu bir dönemdeyiz. Yani, benim gibi Pittsburgh’lu bir liseli çocuk gezegendeki herhangi birine erişebiliyor. Engeli yaratan şey iyi bir fikir bulamamaktır.
İyi bir fikir nasıl ortaya çıkıyor?
En iyi yol diye bir şey olduğunu düşünmüyorum, çünkü bir çözümle işe başladım ve insanların karşılaştığı sorunları kabaca çözdüğü için şanslıydım. İki yaklaşım olduğunu söyleyebilirim: Biri, havalı olduğunu düşündüğünüz için bir şeyler inşa etmek, diğeri ise etkiye odaklanmak ve daha büyük resme dikkat etmek. Ama bunu yapmanın en iyi yolunun dünyayı dolaşmak ve aktif olmak olduğunu düşünüyorum. Pasif alanını terk etmek ve çalışmak gerekiyor. Bugün işler yolundaysa bunun sebebi geçmişte insanların bulduğu çözümlerdi. Şu anda da hiçbir şey mükemmel değil o yüzden daha çok çalışmalıyız.
Dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu en büyük sorun nedir sizce?
Eşitsizlik. Size bir örnek vereyim, büyükannem ve büyükbabam Hindistan’da yaşıyor. Orada kalacak evi ya da içilecek temiz suyu olmayan çok fazla insan var. Teknoloji birçok şeyi kolaylaştırsa da etkisi herkese yansımıyor. Sahip olduğumuz tüm teknoloji ve tüm yenilikler, sanki özel bir zamanda yaşıyormuşuz gibi hissettirse de durum böyle değil. Bence en büyük sorun gelişimin tek taraflı olması ve insanlara bütünüyle yayılamaması.