Ticari hayata atılmak ya da mevcut girişimlerine yenilerini eklemek isteyen herkes, çok para kazandıra-bilecek bir iş fikri bulup hayata geçirmek istiyor. Bunun için ise öncelikle sektörleri iyi analiz etmek gerekiyor. Kimi iş fikirleri yalnızca dönemsel olarak parlayıp sönerken kimileri ise her zaman popülari-tesini koruyor ve yatırımcılarına iyi gelir sağlıyor. Seçilen sektörün faaliyet gösterilecek bölge ile uy-gunluğu ve hedef kitleye ulaşabilme olanakları da iş fikirlerinin başarısında etkili oluyor. Hali hazırda hayata geçirilen iş fikirlerinin yanı sıra kimi zaman da girişimciler yepyeni iş fikirleri ile ortaya çıkabili-yor ve sektöre yön verirken aynı zamanda çok karlı bir işe de sahip olabiliyorlar. Bu yazımızda biz de çok para kazandırabilecek bazı iş fikirlerinden bahsederek sizlere farklı alternatifler hakkında bilgi vermeyi amaçlıyoruz.
Aronya Meyve Yetiştiriciliği Yapmak
Aronya bahçesi kurmak maliyetinin düşük kazancının yüksek olması nedeniyle son dönemlerin en cazip iş fırsatları arasında yer alıyor. Anavatanı Kanada olan aronya meyvesini şu anda dünyada en fazla Po-lonya yetiştiriyor. Türkiye’de 2012’den bu yana küçük çaplı üretimine başlanan Aronya sağlık meyvesi olarak biliniyor. Dünyadaki popülaritesinin artması ile birlikte Türkiye’de de gündeme gelen ve antiok-sidan oranı çok yüksek olan bu meyve, çok sıcak olan sahil bölgelerimiz dışında ülkemizde her yerde yetiştirilebiliyor. Yalova, Tokat, Edirne ve Malatya’daki deneme bahçelerindeki yetiştirme faaliyetle-rinden yüksek verim alınan Aronya için Tarım ve Orman Bakanlığı il ve İlçe Müdürlükleri üretimin yay-gınlaştırılması çalışmalarını başlattı.
Bakımı ve satımı kolay olan Aronya sağlık ve pastacılık sektöründe yaygın olarak kullanılıyor. Aronya meyvesinin fidan satışını yapan kimi girişimciler üreticilerden aronya meyvelerini de alarak bunların pazara ulaştırılmasını sağlıyorlar. Geleceğin en çok para kazandıran işlerinden biri olacağı düşünülen arayan yetiştiriciliği yapmak için aronya bahçesi kuruluyor. Meyvenin fidanlarının fiyatı 10 TL’den başlı-yor. Bir dekarda yaklaşık 250 – 300 adet fidanın yer alacağı göz önünde bulundurulduğunda dekar başı-na fidan maliyeti 2500 – 3000 TL civarında oluyor. Sulama ve diğer masraflar ile birlikte bu maliyet 7000 TL civarında gerçekleşiyor. Kasım – Mart arasında dikimi yapılan meyvenin hasadı eylül ayında yapılıyor. Üçüncü yıldan itibaren meyve vermeye başlayan fidanların ömrü en az 25 yıl oluyor. Bir dekarlık alan-dan yaklaşık 1500 kg ürün alınabiliyor. Bakımın ve sulamanın iyi yapılması durumunda bu rakam 2 tona kadar çıkabiliyor. Tarladan çıkış fiyatı 20 – 35 TL arası olmakla birlikte 5 Euro’dan ürün alım garantisi ve-ren girişimciler bulunuyor.
Ortak Paylaşımlı Çalışma Alanları Açmak
İş hayatına yeni adım atacak olan girişimciler başta olmak üzere pek çok girişimci için işletmelerinin zorunlu giderleri en ciddi masraf kalemleri arasında yer alıyor. Bu maliyetlerden mümkün olduğunca tasarruf etmek isteyen kişiler dünyada son derece popüler olan ülkemizde ise son dönemlerde yaygın-laşan ortak paylaşımlı çalışma alanlarını tercih ediyorlar. Farklı çalışanlara bünyesinde bir masa ya da oda kiralama imkânı sunan ortak paylaşımlı çalışma alanlarında kiralama yapan kişiler, ofis adresini ken-di iş adresleri olarak kullanabiliyorlar. İş yeri açmak isteyen kişiler, bu işlemler için resmî kurumlara adres verme zorunluluğunu da bu şekilde yerine getirmiş oluyorlar. Eğer ortak paylaşımlı çalışma alanı diğer bir deyişle sanal ofis açıp yatırımınızı bu alanda yapmak istiyorsanız plazalarda hizmet veren sanal ofislerin müşteriler tarafından daha çok tercih edildiğini göz önünde bulundurmanızı öneriyoruz. Ayrı-ca müşterilerine belirli saatlerde toplantı ve kendi müşterilerini ofislerinde ağırlayabilmeleri için ola-naklar sunan kurumların hizmet kalitesinin buna bağlı olarak kazançlarının ve tercih edilme oranlarının daha yüksek olduğu biliniyor.
Glutensiz Ürün Satışı Yapmak
Son yıllarda popülerliği artan beslenme tarzlarından olan glütensiz beslenme aslında çölyak hastalığı ya da glüten hassasiyeti olan kişiler için zorunlu bir yaşam tarzı haline geliyor. Sıklıkla karşılaşılan sağlık sorunlarından olan gıda alerjisi doğru beslenmenin önemini bir kez daha gözler önüne sererken, yapı-lan araştırmalar glüten içeren gıdaları tüketen kişilerin gıda alerjisi yaşama riskinin çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Çölyak hastalığı ya da glüten hassasiyeti olan kişiler ülkemizde ne yazık ki hala glütensiz ürünlere çok kolay bir şekilde erişemiyorlar. Glütensiz ürünleri tüketicilere sunan marka-ların ve glütensiz ürünlerin sayısında bir artış göze çarpsa da pazarda hala çok büyük bir açık bulunuyor. Bu alandaki açığı kendi kazancına çevirmek isteyen girişimciler için karlı bir işi fikri olan glütensiz ürün satışı aslında girişimciler tarafından geliştirilmeye müsait iş fikirleri arasında yer alıyor. Bu alana yatırım yapmak isteyen girişimciler isterlerse yalnızca glütensiz ürünlerle kendilerini sınırlamıyor ve diyabet hastaları, hamileler, diyet yapanlar ya da özel beslenme gerektiren herhangi bir durumu olan kişiler için de hizmet vererek hem kitlelerini genişletebiliyor hem de kazançlarını artırabiliyorlar.
Meyve Suyu Barı Açmak
Günümüz insanlarının hayatlarının her alanında doğal olana gösterdiği ilgi arttıkça sektörler yepyeni iş fikirleri ile karşılaşıyor. Sağlıklı beslenmenin ve sağlıklı yaşamın yükselen trendler arasında yer alması-nın sonucu olarak en çok kazandıran iş fikirleri arasında meyve suyu barı açmak da kendisine üst sıralar-da bir yer buluyor. Çok büyük sermayeler gerektirmeyen bu işte en önemli konu yer seçimi konusunda titizlikle davranılması ve müşterilere ürün çeşitliliğinin sunulması olarak biliniyor. Eğer lokasyon seçimi doğru yapıldı ise küçük metrekareli bir işletme bile girişimcisine oldukça büyük bir gelir sağlayabiliyor. Meyve suyu barı açmak isteyen girişimciler bu alanda bayilik veren işletmeler ile görüşerek bayilik alma yolunu tercih edebiliyor ya da daha küçük sermayeler ile kendi bağımsız işletmelerini açabiliyorlar.
Ahşap Oyuncak Satışı Yapmak
Son yıllarda özellikle Asya ülkeleri menşeili oyuncakların kalitesi ve sağlığa uygunluğa konusundaki tartışmaların ebeveynlerin satın alım alışkanlıkları üzerinde etkili olduğu biliniyor. Artık aileler çocukla-rına oyuncak seçimi konusunda daha titiz davranıyorlar ve mümkün olduğunca herhangi bir kimyasal kullanılmayan organik oyuncakları tercih ediyorlar. Bunun sonucunda da oyuncak sektöründe ahşap oyuncak satışının oluşturduğu pazar payı giderek artıyor. İster mağazalarda ister online olarak ahşap oyuncak satışı yapan girişimciler daha fazla kişi tarafından tercih ediliyor ve buna bağlı olarak sektörde-ki potansiyelin farkına varan ve bu alanda faaliyet göstermeye başlayan girişimcilerin sayısında da bir artış olduğu gözlemlenebiliyor.