Türkiye’de son yılların en dikkat çeken sektörlerinden bir tanesi, hiç şüphesiz e-ticaret. İnternet kullanımının yaygınlaşması sonucunda hayatımıza giren bu sektör, ihtiyacımız olan her şeye rahatlıkla ulaşabilmemizi sağlıyor. Üstelik mağaza açma ya da depo gibi dertlerin olmaması, ticarete giriş yapmayı düşünen vatandaşları cezbediyor. Hal böyle olunca da imkanı olan vatandaşlar, e-ticaret sektörüne girerek hem Türkiye hem de diğer ülkelerdeki tüketicilere ulaşmayı amaçlıyorlar.
E-Ticarette Satış Artırmak Ve Para Kazanmak İçin Dikkat Etmeniz Gereken Önemli Hususlar
E-ticaretin nispeten yeni bir sektör olması, bu sektörle ilgili bilinmezlerin çok olmasına yol açıyor. İnsanlar, ufak bir hevesle bu sektöre dahil olup, beklediklerini bulamadıklarında da zarar edebiliyorlar. Haliyle de pek çok kişi, büyük umutlarla başladığı girişimini büyük bir hüsranla neticelendiriyor. Hatta, kısa bir süre önce sizlerle paylaştığımız bir içeriğimizde de e-ticaretten para kazanmanın o kadar da kolay olmadığından, eğitim adı altında satılan umutlarda hiç söz edilmeyen şeylerin bulunduğundan bahsetmiştik. Bugünse, e-ticaret sektörü ile ilgili çok daha önemli bir konuya parmak basacağız. Tüm zorluklara göğüs gerip sektöre girdiğinizde, para kazanmak için neler yapmanız gerekiyor?
Doğru Ürün ve Tedarikçi Seçimi, Sektördeki Geleceğinizi Etkileyecektir
E-ticarete girerken göz önünde bulundurmanız gereken ilk gerçek, sizin gibi onlarca satıcının olduğu. Yani Türkiye’de olmayan bir ürünü ilk kez getirmiyor ya da o ürünü üretmiyorsanız, emin olun ki sizden başkası da o ürünü satmaya çalışıyordur. İşte bu yüzden de e-ticareti, yeri geldiği zaman fiziksel ticaretten daha fazla rekabetin olduğu bir sektör olarak kabul edebiliriz. İşte bu yüzden de sektöre daha girerken çok dikkat etmek gerekiyor. Peki e-ticarete nasıl başlanmalı?
İlginizi Çekebilir: Yeni Başlayacaklar İçin Eksiksiz E Ticarete Giriş Rehberi
Satış Stratejinizi Belirleyin
Ürün bulmadan önce yapmanız gereken ilk şey, kendiniz için bir satış stratejisi geliştirmek olmalı. Bu bağlamda en genel anlamda iki farklı ürün kategorisinden bahsedebiliriz. Bunlardan bir tanesi, az satan ancak kar marjı yüksek olan ürünler, ikinci kategori ise kar marjı daha düşük olup, sürümden kazandıracak ticaret malları olarak karşımıza çıkacaktır. Eğer daha hızlı reaksiyon almak ve sürdürülebilirliği kontrol altında tutmak isterseniz, kar marjını düşük tutup çok daha fazla sayıda müşteriye ulaşmak, daha faydalı bir tercih olabilir. Az kar getiren ancak sürekli satış yapabileceğiniz ürünlerin tercihi, sektörde kalıcı hale gelmenizi sağlayabilir.
Trend Ürünlerin Kovalayın, Bu Ürünlerin Ne Kadar Kalıcı Olacağını Takip Edin
Satış stratejinizi belirledikten sonra hangi ürünü satacağınıza karar vermeniz gerekiyor ki bu durum, sektörün en büyük zorluklarından bir tanesi. Neticede her ürün için bir alıcı bulmak mümkün olsa da gerçekten para kazanmak isterseniz, doğru ürünü bulmak zorundasınız. Bu bağlamda yapabileceğiniz önemli bir hamle, pazaryerlerinde en çok satan ürünleri sıkı bir şekilde takip etmek olacaktır. Bu işlemi e-ticaret sitelerinin çok satanlar bölümünden, satıcı panellerinden ya da üçüncü taraf kaynaklar üzerinden gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca bu iş için kesinlikle aceleci davranmayın. Belirli bir süre için popüler hale gelen ürünlerin modası geçtikten sonra satışlar düşerken, bazı trend ürünler daima çok satacaktır. İşte bu ürünleri yakalamanız durumda, sektöre giriş için ciddi bir aşamayı kat ettiniz demektir.
Önerilen İçerik: E-Ticarette Trend Ürünler | İnternette Satışı Popüler Ürünler
Farklı Farklı Tedarikçiler İle Görüşün, Tek Bir Yere Bağlı Kalmayın
Farklı ürün kategorilerinde en çok satan ürünlerin analizini gerçekleştirdikten sonra, o ürünü kimlerin sağladığını araştırmaya başlayabilirsiniz. Ancak burada tamamen paranın konuşacağını peşin peşin söylemek gerekiyor. Eğer sağlam bir sermayeye sahipseniz ve ürünleri toptan alacaksanız, ulaşabildiğiniz kadar çok sayıda tedarikçiye ulaşmaya çalışın. Bunlardan alacağınız fiyatları birbirleriyle karşılaştırın, görüşme sırasında sıkı pazarlık yapın. Maliyeti ne kadar düşürürseniz, rekabeti o kadar artırabilirsiniz ki bu da e-ticaretten para kazanmanız için kritik önem arz edecektir.
Önerilen İçerik: E Ticaret İçin Tedarikçi Bulmak | Üretici veya Aracı Bir Tedarikçi Bulmak İçin Yapmanız Gerekenler
Not: Bu maddeyi sadece toptan ürün satın alma bazında değerlendirmeyin. Eğer büyük bir sermayeye sahip değilseniz ve toptan ürün almak yerine dropshipping satış modelini benimsemeyi planlıyorsanız, ilgili kategoride dropshipping hizmeti veren tedarikçileri çok iyi bir şekilde analiz edin. Gerekirse sözleşme örneklerini isteyin ve anlaşma boyunca ne gibi kalemlerin olduğunu gözden geçirin.
Ürünlerin Alış Fiyatını Elde Ettikten Sonra, Matematiksel Doğrulama Yapın
Pek çok tedarikçi, anlaşma sürecinde belirli bir kar marjından bahseder. Kimi tedarikçi yüzde 35’lerden, kimileriyse yüzde 15’ten konuşur. Burada yüzde 35 daha iyi görünüyor olsa da pratikte böyle bir durum olmayabilir. İşte bu yüzden, tedarikçiden aldığınız fiyatlar ile katalogda yer alan ürünlerin internette ne kadardan satıldığına bakın. Bunun için oluşturabileceğiniz bir Excel tablosu, işinizi görecektir. Peki bu Excel tablosunda hangi temel kalemlerin olması gerekiyor?
- Ürünün alış fiyatı
- Ürünün satış fiyatı (O ürünün pazaryerlerindeki en düşük satış fiyatı, çok agresif bir yaklaşım olacaktır. Doğrudan bu fiyatı kullanabilir ya da ilgili ürün için pazaryerlerindeki fiyat grafiklerini inceleyerek, ortalama bir bedel oluşturabilirsiniz.)
- Pazaryerlerinin talep edeceği komisyon
- Kargo giderleri
- KDV (ödenecek KDV’leri çıkış, alacağınız KDV’leri tarafınıza giriş bakiyesi olarak yazarak, en doğru hesaplamayı yapabilirsiniz. Örneğin kargo gönderimi yaparken alacaklı olduğunuz KDV, ürünün satış fiyatından ise ödenmesi gereken KDV çıkacaktır.)
- (Eğer varsa) diğer ek kalemler
Yukarıdaki girdileri kullanarak yapacağınız hesaplamalar, tedarikçinin vadettiği kar marjını tutturup tutturamayacağınızı anlamınıza yardımcı olabilir. Elbette her ürün için eşit oranda kar etmeniz çok zor bir durumdur ancak böylesi bir doğrulama, vadedilen kar marjının mümkün olup olmadığı konusunda bir tahmin yürütmenizi sağlayacaktır. Yine de onlarca ürünle yapacağınız bu hesaplamanın tahmini olduğunu, işe başladığınızda daha iyi ya da daha kötü bir durumla karşılaşabileceğinizi unutmayın.
Diyelim ki doğru ürün ve tedarikçiyi buldunuz. Artık satışlar için hazırsınız. Elbette bundan sonra da önemli bir süreç içerisinde olacaksınız. Neticede hiçbir sektörde olduğu gibi, e-ticaret sektöründe de para kazanmak o kadar kolay bir şey değil. Gelin şimdi, pazaryerlerinde ne gibi taktikler uygulamanız gerektiğine bakalım.
Pazaryerindeki Ürün Listeleme Sürecinin Nasıl İşlediğini Tespit Edin
Ülkemizdeki e-ticaret platformları, iki farklı ürün listeleme yöntemi uyguluyorlar. Bunlardan bir tanesi, ürünler aynı olsa bile ayrı ayrı listeleme. Diğeri ise ürünler için tek bir listeleme ve en iyi fiyatı gösterme. İşte bu durum, sizin ürünlerinizin müşteri tarafından görülüp görülmeyeceğini anlamanızı sağlayacak olan temel faktör. Peki süreç nasıl işliyor? İki farklı gösterim durumunda ne gibi farklar var?
Ürün için bir listeleme yapan ve en iyi fiyatları sırasıyla gösteren e-ticaret platformları, satıcı için işlerin kolaylaşmasını sağlayabilir. Ancak fiyat rekabetini sağlayamıyorsanız, bu durum sizin için üzücü sonuçlar doğuracaktır. Şöyle ki bu listeleme türü, herhangi bir ürünün tüm satıcılarını sırayla listeliyor. Haliyle de en iyi fiyatı veren satıcı, müşterinin doğrudan gördüğü kişi oluyor. Örneğin bir ürünü 10 TL’den satan bir kişi var. Siz ise o ürünü 12 TL’den satıyorsunuz. Bu satıcıyla sizin aranızda da aynı ürünü 11 TL’den satan bir satıcı var. Böylesi bir durumda 10 TL’ye satış yapan kişi ilk sırada, 11 TL’den satış yapan kişi ikinci sırada, 12 TL’den satış yapan siz ise üçüncü sırada yer alırsınız. Tüketicinin tercihi ise ekstrem bir durum olmadığı sürece, genelde en düşük fiyattan satış yapan satıcı olacak, sizin şansınız düşecektir.
Sizlere paragraflar boyunca, maliyet hesabının iyi yapılması gerektiğinden, doğru ürün ve doğru tedarikçinin öneminden bahsetmiştik. İşte tam da bu noktada, “İyi ki yapmışım…” diyeceksiniz. Eğer yaptığınız hesaplar genel anlamda tutuyorsa ve en uygun fiyat bile size kar ettiriyorsa, 12 TL’ye sattığınız bir ürünün fiyatını 9 TL’ye düşürebilirsiniz. Bu sizi ilk sıraya taşıyacaktır. Belki kar marjınızı bile bile düşürmüş olacaksınız ancak diğer türlü, üçüncü sırada müşterinin sizi tercih etmesini beklemek zorunda kalacaktınız. Bu yüzden, gerekirse her ürün için ayrı ayrı fiyat ayarlaması yapın ve rekabeti sürekli kılmaya çalışın…
Pazaryerlerinin uyguladığı ikinci ürün listeleme yönteminin, aynı ürünün ayrı listelemesi olduğunu söylemiştik. İşte bu durum, çok daha kritik bir süreç. Öyle ki en uygun fiyattan satış yapıyor olsanız da müşteri sizi seçmeyebilir. Neden mi? Çünkü bu listeleme yönteminde o mağazanın kalitesi de ön plana çıkıyor. Ücretsiz kargo, mağaza puanı ve ürüne gelen yorumlar, alıcının psikolojisine doğrudan etki ediyor. Bu noktada yapabileceğiniz en iyi şey, kendinizi bir tüketicinin yerine koymak. Girip baktığınızda yüzlerce olumlu yorum almış, müşterisini memnun etmiş bir mağazayı mı tercih edersiniz yoksa mağaza puanı dipte olan ve alıcıları memnun edememiş bir mağazayı mı? Aynı ürün için ücretsiz kargo seçeneği mi yoksa kargo bedelini üstlenmek mi istersiniz? Peki bir mağaza, herhangi bir ürünü yalnızca 2 TL daha pahalıya satarken ucuz diye 3 gün daha fazla beklemek ister misiniz? İşte bu soruların yanıtları, ikinci ürün listeleme yönteminin kullanıldığı pazaryerlerinde nasıl öne çıkacağınızı bulmanızı sağlayacaktır.
Mağaza Puanınızı Yüksek Tutmaya Çalışın
Hemen her e-ticaret platformu, satıcıların genel performansını müşteriye anlatabilmek adına, mağaza puanı uygulamasını kullanıyor. Bu uygulama, farklı değişkenlere göre size verilen bir puanı ifade ediyor. Bu değişkenler ise kargolama süresi, hatalı ürün gönderip göndermediğiniz, gecikme yaşanıp yaşanmaması veya iptal iade oranları gibi farklı istatistiklerden oluşuyor. İşte burada da kapılar yine, doğru tedarikçi seçimine çıkıyor. Çünkü hiçbir müşteri hatalı ürün almak, ürününe geç ulaşmak istemiyor. Eğer çalıştığınız tedarikçi işini iyi yapıyor ve ürünleri hatasız, güzel paketlenmiş ve hızlı bir şekilde gönderim yapabiliyorsa, korkmanızı gerektirecek hiçbir şey yok. Bu durumda mağaza puanınızın yüksek olacağını gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Toptan mal aldıysanız da tedarikçi için bahsettiğimiz niteliklerin sizler tarafından yapılması gerekmekte.
Müşteriyi Yorum Yapmaya Davet Edin. Hızlı Tüketim Malı Satıyorsanız, Devamlı Müşteri Kazanmaya Çalışın
Mağaza puanınızın iyi olması, müşterilerin sadece sizi tercih edeceği anlamına gelmiyor. Bu yüzden sonraki müşterilerin gözü kapalı alışveriş yapabilmesini sağlayacak adımlar atın. Örneğin yüksek yorum sayısı, pazaryerlerinde ön plana çıkmanızı sağlayacak etkenlerden bir tanesidir. Peki müşteriye nasıl yorum yaptırabilirsiniz? Bu sorunun cevabı elbette çalıştığınız ürün alanına ve hayal gücünüze göre değişiklik gösterebilir ancak şu yöntemleri tercih etmek, size genel anlamda olumlu dönüşler sağlayacaktır;
- Ürünün içerisine bir not yazıp, bir pakete bir ya da birkaç adet şekerleme koyabilirsiniz. (Mevzu elbette şeker değil; müşterinin ilgisini çekmek, sevimli görünmek.)
- Mağazanıza özel paketler ürettirip, ürünleri bu paketler ile gönderebilirsiniz. Bu tür yaklaşımlar, müşterinin hafızasında yer edinmenizi sağlayacaktır.
- Müşterinin bir kez daha alışveriş yapması için indirim kodları tanımlayın. Bunu yaparken korkmayın, indirim kuponu kar marjını düşüren bir şey gibi görünüyor olsa da müşterinin bir kez daha alışveriş yapması ve çevresine sizden bahsetmesi, düşmüş gibi görünen karı aslında artıracaktır.
- Eğer mümkünse, satış yaptığınız kategoride promosyon ürün gönderimi de yapabilirsiniz. Örneğin araba aksesuarları satıyorsunuz ve müşteri sizden bir ürün satın aldı. Ürünle birlikte bir de otomobil kokusu göndermek sizi iflas ettirmez ancak müşterinin olumlu yorumunu kapmanızı sağlayabilir.
Bütçeniz Yetiyorsa, Reklam Almayı İhmal Etmeyin
E-ticaret platformları, satıcılar için çeşitli reklam paketleri satıyorlar. Bütçenizin yettiği kadar reklam paketi satın almanız, müşteriye ulaşmanızı kolaylaştıracaktır. Elbette zorunlu değil ancak hangi satıcı platformun sponsorluğunda reklam olmak istemez? Üstelik bu işlemi mağazanız ya da ürün bazında gerçekleştirebilirsiniz. Böylelikle hem en iyi fiyatı verebiliyor hem de reklamla öne çıkabiliyorsanız, yüksek reaksiyon almamanız için hiçbir sebep yok demektir.
Not: Reklam alma işlemini sadece pazaryeri özelinde düşünmeyin. Kendi internet sitenizde satış yapıyorsanız, Google reklamları ile de ön plana çıkabilirsiniz. Hatta bu konuda profesyonel yardım bile alabileceğiniz şirketler bulunuyor.
Mağaza Tasarımınızı Özelleştirin
Türkiye’de hizmet vermekte olan e-ticaret platformlarından bazıları, bir mağazanın tasarımının özelleştirilmesine imkan tanıyor. Eğer bu tür bir platform ile çalışıyorsanız, mağazanızı mutlaka özelleştirin. Böylesi bir adım, mağaza sayfanızı diğerlerinden ayırmayı sağlayacaktır. Ancak bu işlemi uygularken detaylı araştırmalar yapın. Özellikle de renklerin insan psikolojisi üzerinde etkili olduğu, bilimsel olarak kanıtlanmış olan bir gerçek. Hatta kırmızı rengin acıkma hissi uyandırdığı ve restoranlarda bu rengin tercih edildiğini hepimiz biliriz. İşte tam da bu noktadaki açıktan faydalanıp müşterinin psikolojisiyle oynamak için, doğru renk seçimleri yapın. Bu taktiği kendi internet sitenizde de uygulayın. Unutmayın ki müşteriyi etkilediğiniz takdirde parasını alabilirsiniz.
Çözümcü Olun
Neticede hepimiz insanoğluyuz, hata yapabiliriz. Haliyle e-ticaret sektöründe de hatalarınız olacaktır. Ancak bu sektördeyseniz önemli olan esas şey, hatayı nasıl gidereceğinizdir. Şayet müşteri ilişkilerinizi iyi seviyelerde tutmak istiyorsanız, müşteri için en iyi çözüm yolunu bulmak zorundasınız. Aksi takdirde yapılacak olumsuz bir yorum, mağaza puanınızı düşürebileceği gibi diğer tüketiciler için de soru işaretleri oluşturacaktır. Bu yüzden müşterinizin sorununu çözerken yapabileceğiniz her şeyi yapın. Olayı tatlıya bağladıktan sonra da bir iki güzelleme ile müşteriye yorum yaptırabilirseniz, bunun tarafınıza dönüşü çok iyi olacaktır.
Kampanyalar Yapın
Müşterilerinizin etkileşimini artırmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden bir tanesi, kampanya düzenlemektir. Bugün Türkiye’de hizmet vermekte olan tüm e-ticaret platformlarında zaten kendi mağazanız için kampanyalar oluşturabiliyorsunuz. Peki kampanya başlatırken nelere dikkat etmelisiniz?
- Ürün istatistiklerinize yakından bakın: E-ticaret platformlarındaki yönetim paneline giriş yaptığınızda, ilgi gören ürünlerinizi inceleyebileceğiniz istatistikler sunulmaktadır. Bu istatistikleri mutlaka takip edin. Eğer bir ürün günler boyunca en çok bakanınız olarak kayıtlara geçtiyse emin olun o ürünün alıcısı vardır. Bu yüzden o ürün için maliyetler dahilinde indirim yapın. Merak etmeyin, e-ticaret platformlarının mobil uygulamaları, tüketicilerin hareketlerine göre bildirimler gönderiyor. Potansiyel müşteriler, çok baktıkları o ürünün indirimli olduğundan mutlaka haberdar olacaklardır.
- Favorilere eklenen ürünleri göz ardı etmeyin: Üstteki maddemize benzer bir durum, favorilere eklenen ürünler için de geçerli. Bir ürününüz favorilere eklendiyse, o ürünün potansiyel müşterisi vardır ve fiyat düşmesini bekliyordur. Yapacağınız yüzde 10’luk bir indirim bile müşteriyi cezbetmenizi sağlayabilir.
- Sattığınız ürün kategorisi özelinde ne gibi kampanyalar yapacağınızı belirlemeyi unutmayın: Kampanya denince akıllara gelen ilk şey indirim olsa da tüketiciyi çekebilmek için yapabileceğiniz çok daha fazla şey var. Diyelim ki akıllı telefon satıyorsunuz. Ürünün yanında uygun fiyatlı bir kablosuz şarj standı, tüketicinin mutlaka ilgisini çekecektir. (Elbette bunu yaparken maliyetlerinizi göz önünde bulundurun. Zararına satış yapmanın sizin için bir anlamı olmayacaktır.)
Kendinize Ait İnternet Sitesine Sahipseniz, Yapabileceğiniz Ekstra İşlemler
E-ticaret sektörüne girdiyseniz, sadece pazaryerleri ile yetinmek istemiyor olabilirsiniz. Bu yüzden de kendi internet sitenizi kurmuş olabilir ve satışları siteniz üzerinden de gerçekleştiriyor olabilirsiniz. Bu durumda pazaryerlerine kıyasla biraz daha şanslı olduğunuzu söyleyelim. Zira kendi internet siteniz varsa, sınırları belirleyecek olan da sizsiniz. En nihayetinde pazaryerlerinin komisyon ve diğer giderlerinden kurtulmuş olmak, fiyatlar üzerinde oynamanız için daha büyük avantajlar sağlayacaktır. Tüketiciyi internet sitesine çekmek zor olsa da bunu başarabildiğiniz takdirde, aylık cironuzda gözle görülür yükselişler yaşamamanız işten bile değil. Peki nasıl olacak bu işler, müşteriyi çekerken ve çektikten sonra neler yapmak gerekiyor?
Sosyal Medyanın Gücünü Kullanın
Akıllı telefon ve internet kullanımının yaygınlaşması, sosyal medyayı hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Hatta insanlar bugün, Instagram ya da Facebook gibi platformları kullanarak ürün satışı gerçekleştiriyorlar. Siz de yapın, çünkü neden olmasın. 🙂 Sosyal medyada açacağınız hesaplarla sesinizi daha fazla insana duyurun. Müşterilerinizden gelen yorumların derleyin, insanları gerçekten de başarılı olduğunuza inandırın. Takipçilerinize mümkün olduğunca hızlı dönüşler sağlayın. Müşteriye o hissi verirseniz, emin olun ki sizin internet sitenize gelip alışveriş yapacaktır.
Alışveriş Puanı Tarzında Uygulamaları Hayata Geçirin
Alışveriş Siteleri İçin Altyapı Çalışması Yapan Onlarca Şirket Var. Bu Şirketler, Müşterinin İlgisini Çekmek İçin Gerekli Olan Önemli Hususlar Konusunda Zaten Yardımcı Oluyorlar. Bunun En Basit Örneği, Alışveriş Puanları. Diyelim Ki Bir Müşteri Sizden 100 TL’lik Alışveriş Yaptı. Bu Alışverişin 5 TL (Tutar Hayalidir) Gibi Bir Bölümünü Müşterinize Puan Olarak Tanımlayın. Vereceğiniz Puanlar Belirli Bir Seviyeye Geldiği Zaman Da O Puan Değerinde Ürün Alınabiliyor Olsun. Böylelikle Müşterinin Sürekli Olarak Sitenize Gelip Alışveriş Yapmasını Sağlayabilirsiniz. Yukarıdaki Orana Göre Müşteriniz Sizden 50 TL’lik İndirim Kazanması İçin 1.000 TL’lik Alışveriş Yapması Gerekecektir Ki Bu Hiç De Fena Bir Durum Değil.
Sonraki Alışveriş İçin Ücretsiz Kargo Ya Da İndirim Kuponu Gibi Adımlar Atın ve Bunu Müşteriye Hatırlatın
İnternet sitenize gelmiş olan bir müşteriyi kaybetmek istemezsiniz. Bu yüzden yapmanız gereken en önemli şey, müşteriyi bağlamaktır. Bu yüzden mevcut siparişi değil, sonraki siparişi düşünün. Örneğin mağazanızda 100 TL ve üzeri siparişler için ücretsiz kargo yapıyorsanız, sonraki alışverişte 50 TL yapın. Benzer bir şekilde yüzde 10, yüzde 15 gibi oranlarla indirim kuponları tanımayabilir, sonrasında da bu kuponların kullanılması için hatırlatmalar yapabilirsiniz. Özellikle de çok sayıda ürününüz varsa ve hızlı giden ticaret malları satıyorsanız, bu tür adımlarla müşteriye defalarca alışveriş yaptırabilirsiniz.
İnternet Fenomenleri, Kitlenizi Genişletmekte Fayda Sağlayabilir
Bildiğiniz üzere internet fenomenliği, son yılların en gözde mesleklerinden olmaya başladı. Bugün yüz binlerce takipçisi olan bir fenomenle ortak bir paydada buluşursanız, bunun size dönüşünün neler olabileceğini bir düşünün. Bu yüzden eğer sosyal medya fenomenlerini kullanmak isterseniz, satış yaptığınız alanlardaki isimleri gözden geçirin. Eğer bu kişi yakın geçmişteki bir içeriğinde sizin ürününüzden bahsettiyse, o ürünü ona gerekirse ücretsiz olarak gönderin. Eğer aradaki bağı kurabilir ve bağlantınızı vermeyi kabul eder ya da sizden bir cümlede bile bahsederse, onlarca organik takipçi kazanmış olursunuz.
Kapıda Ödeme Seçeneğini De Sunun
Bazı insanlar, internetten alışveriş yapma konusunda kendilerini güvende hissetmiyorlar. Üstelik bazı art niyetli satıcılar nedeniyle de zaman zaman istenmeyen olaylar yaşanabiliyor. İşte bu dezavantajlı durumu ortadan kaldırmak isterseniz, ödeme seçenekleriniz arasına kapıda ödeme yöntemini de ekleyebilirsiniz. Böylelikle önemli bir sorununun üstesinden gelmiş olacaksınız.
SEO Çalışmaları Yap(In)Tırın
SEO, internet aleminde iş yapmaya çalışan herkes için kritik bir önem arz etmektedir. Çünkü SEO dediğimiz şey, internetteki görünürlüğünüzü sağlayacak en temel koşuldur. Eğer SEO ile ilgili bilginiz varsa, sitenizin arama motorları optimizasyonunu en iyi şekilde yaptığınızdan emin olun. Konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilseniz de profesyonellerden yardım alın ve insanların sizi Google’da bulmasını sağlayın.
İçeriğimizin başlığında da söylemiş olduğumuz gibi, e-ticaretten siz de para kazanabilirsiniz ancak bunun için önemli adımları atmanız gerekiyor. Bu içeriğimizdeki tavsiyeler ise hem satış miktarınızı artıracak hem de işinizi büyütmenize yardımcı olacaktır…