Çoğu insan bir günde dört beş saat uyuyarak güne uykularını alıp başladığını söylerler. Bunu iddia eden insanlar o kadarcık uykunun kendilerine yettiklerini savunurlar fakat uykunun sağlıklı olması gerektiğini düşünürsek bir hayli yanılıyorlar.
Neden Uyuyoruz?
Bir insan hayatının neredeyse üçte birini uyuyarak geçirmektedir. Böyle düşündüğümüzde hayatımızın üçte birini boşa kaybetmişiz gibi geliyor değil mi? Aksine, biz fark etmesek bile uyurken, rüya gördüğümüzde, beynimiz ciddi bir çalışma sürdürüyor.
REM uykusu dediğimiz derin uyku (ve aynı zamanda hızlı göz hareketi diye biliniyor) yaklaşık olarak her bir buçuk saatte (90 dakikada) kendini tekrarlar. REM uykusunda olduğumuz süre boyunca beynimiz çalışan bir sistem gibi kendini arka planda çalıştırıp güncelleme ve yedekleme yapar. Aynı zamanda vücudumuz için büyüme hormonu salgılar ve bağışıklık sistemimi kontrol etmeye devam eder. Böylece bağışıklık hücrelerimiz uyuduğumuz süre boyunca virüsler ve bakteriler ile mücadele etmeye devam eder. En önemlisi, Beynimiz bu yedekleme ve güncelleme işine en çok biz uyurken vakit ayırır. Bu nedenle uyumazsak eğer hem beynimizin hem de bedenimizin en verimli zamanlarını yok etmiş oluruz.
Ne Kadar Uyumamız Gerekiyor?
Bu bilgi yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösterebiliyor. Amerika Birleşik Devletleri Uyku Vakfı yeni doğan çocuklar için gün içerisinde 14 ile 17 saat aralığında uyumayı tavsiye ediyor.
İlkokul çocuklarına baktığımızda ise gün içerisinde 9 ile 11 saat aralığında uyuması tavsiye edilirken yetişkin bir insanın günde 7 ile 9 saat aralığında uyuması yetebiliyor. Bu bilgiler kesinlikle birer tavsiyedir. Çünkü konuşmanın başında da bahsettiğimiz gibi bu bilgiler kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor.
Uyumazsak Neler Olur?
Bu konu hakkında yapılan bilimsel deneylere baktığımızda katılan gönüllü insanların 10 gün kadar bir süre boyunca uyumadığı testler bulunuyor. Kendiniz araştırmak istiyorsanız da bu tür bilgilerin size genel kültür olarak yararı olacaktır. Bu gönüllü insanların 10 gün uyumadan yaşamalarının aynı zamanda bir işkence yöntemi olarak kullanılıyor olmasının bir sebebi var elbette.
Eğer bedeninizi uykudan mahrum bırakırsanız eğer karşılaşacağınız sorun miktarı da doğru oranla artacaktır. Örneğin; dikkatiniz dağılacak, duyarsızlaşacaksınız, vücut ısınız düşecek ve zihinsel anlamda becerileriniz gittikçe azalacaktır. Eğer denemek isterseniz, iki gün boyunca uyumamış bir insanın beden kontrolü ile alkol almış bir insanın (örneğin bir şişe bira) beden kontrolü ile eşit olacaktır.
Bu konu hakkında yapılan bazı araştırmalar sonucu araştırmacılar “Uykusuzluk ciddi bir seviyeden sonra ölüm tehlikesi taşıyor mu? Taşımıyor mu?” Tartışmaktadır.
Uyumamıza Engel Olan Nedir?
Çoğu insan kendisini uykudan alıkoyan sebebin farkında fakat bunu görmezden gelip dikkate almayan insan sayısı da bir o kadar da fazladır. Örneğin; her gün yanımızda gezdirip sürekli kullandığımız cep telefonları, yatmaya yaklaşılan saatlerde kapatılmalı ve yattığımız bölgeye elektronik bir alet sokmamalıyız.
Cep telefonlarından veya benzeri elektronik aletlerden yayılmakta olan mavi ışık olarak adlandırdığımız ışınlar uyku komutlarının düşmanlarıdır. Sebebi ise bu ışınlar beynimize uyanık kalması için mesajlar yollamaktadır. Bundan dolayı kaliteli ve sağlıklı bir uyku çekmemizi sağlayan, aynı zamanda gün içindeki vücut ritmimizi düzenlemekle görevli melatonin hormonunun salgılanması engellenmektedir.