Ergonomi; yani diğer ismi ile iş bilimi, insanlar ile sistemin diğer unsurları arasındaki etkileşimleri anlamak üzerine çalışan bilimsel bir disiplindir. Hem insan sağlığının hem de sistem performansının en iyi hale getirilmesi için tasarlanan teorilerin, prensiplerin, verilerin ve yöntemlerin uygulandığı iş kolu olarak kabul edilmektedir.
Ergonomi; insan ile iş yaparken ya da yaşam alanlarında kullanılan her tür donanım ya da ortam arasındaki ilişkileri bilimsel olarak incelemektedir. İnsan, makine ve işin birbiri ile eniyi şekilde uyumlu hale getirilmesini amaçlar. İnsanın fizyolojik, biyolojik,anatomik ve benzeri özellikleri incelenerek makine, alet ve eşyalar bu özelliklere uygun olarak tasarlanmaktadır.
Böyle Bir Kavrama Neden İhtiyacımız Var?
Çalışanların iş yerinde daha verimli olabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunların başında çalışanların iş yerinde sağlık ve güvenlik içerisinde çalışmasının sağlanması gelmektedir. İşin, insanın bedensel ölçülerine, beden gücüne ve kişisel özelliklerine uygun olarak tasarlanması gerekmektedir. Bu uygunluğun değerlendirilmesi ergonominin alanıdır. Kullanılacak her tür aletin, makinenin, aracın ve eşyanın insan yeteneklerine uygun olarak dizayn edilmesi önemlidir.
Psiko-sosyal Rahatlığın Üretime Etkileri
Psiko-sosyal olarak olumlu bir iş ortamının sağlanması da verimliliği artıran etkenlerin başında gelmektedir. Ergonomi, bu şartların sağlanması için insanların fizyolojik ve biyolojik özelliklerini, enerjinin ve beslenmenin çalışma ile ilişkisini,yorulmayı ve çalışma koşullarını inceleyerek; çalışma ve dinlenme sürelerinin belirlenmesine de katkıda bulunmaktadır. “Ergonomi nedir?” sorusu teknoloji tasarım alanında çalışan kişilerin de çalışmalarını daha üst düzeye taşımak adına cevap aradığı soruların başında gelmektedir.
Ergonomi Kavramı ve Bu Kavrama Çeşitli Bilimsel Açılardan Farklı Bakışlar
Ergonomi iş ortamı ve çalışan arasında oluşan tüm ilişkilerin, verimlilik amaçlanarak tekrar gözden geçirilmesi demektir. İlişkilerin çeşitlili sebebi ile ergonominin farklı bilimsel disiplinler ve bakış açılarından değerlendirilmesi önemlidir.
Endüstriyel Ergonomi Nedir?
Endüstriyel ergonomi; bir işin gereksinimlerini, bunu gerçekleştiren insanların fiziksel ihtiyaçlarına uyarlamakla ilgilenen bir ergonomi alt alanı olarak tanımlanmaktadır. Bir iş yerini değerlendirirken, endüstriyel ergonomist bir işi yapmakla ilgili tüm bireysel görevlere bakmakta ve bu görevlerin bunları gerçekleştiren çalışanı nasıl etkileyeceğini analiz etmektedir. Endüstriyel ergonomi, hem çalışanların işlerinin normal seyri boyunca yaralanmaları önleyebilmelerini sağlamak hem de tehlikeli görevlerin performansının, söz konusu ekipmanın zayıf ergonomik tasarımı ile yol açabileceği kaza riskini en aza indirmek için kullanılmaktadır.
Endüstriyel ergonomi, kaza veya strese bağlı yaralanma riskini artıran faktörleri azaltarak iş yeri güvenliğini sağlamada önemli bir araç olarak kabul edilmektedir. Bir iş yerindeki tekrarlayan stres faktörlerine maruz kalmak veya insan vücudunu uygun olmadığı bir şekilde çalışmak için zorlayan şartlar, işe bağlı kas-iskelet sistemi bozukluklarına (WMSD) veya ani bir fiziksel hasara yol açabilmektedir. Bu şartlardan herhangi biri ile uğraşırken tehlikeli faaliyet gösteren bir insan,fiziksel bozukluğu nedeniyle artan bir kaza riskiyle karşı karşı yakalabilmektedir.
Bilişsel Ergonomi Nedir?
Bilişsel ergonomi, özellikle işyerinde insan bilişsel yetenekleri ve sınırlamaları ile uyumlu insan-sistem etkileşimi yapma disiplini olarak tanımlanabilmektedir. Bilişsel ergonomi,algı, dikkat, bellek, karar verme ve öğrenme gibi zihinsel süreçlerdeki bilişsel bilimlerden ortaya çıkan bilgiyi kullanmaktadır. Ayrıca daha yaratıcı düşünebilmek için uygun bir ortam oluşturmayı sağlar. Ergonominin bir bölümü olan bilişsel ergonomi; iş, ürün ve çevre ile insan ihtiyaçları,yetenekleri ve sınırlamaları arasındaki uygun etkileşimi sağlamayı amaçlamaktadır.
Bilişsel işlevler, fiziksel özelliklerle aynı şekilde sınırlarına tabi tutulmaktadır. En usta sihirbazlar bile, on elmayı havaya atamamakta ve hepsini sadece iki eliyle yakalayamamaktadır. Bununla birlikte, beynin fonksiyonel kapasite sınırları görünür değildir ve genellikle bilinçli olarak kabul edilememektedir. Bu nedenle, insan özelliklerinin bu yönleri hakkında güvenilir bir bilgi birikimine sahip olmak, iş yerinde bu konularda sıkıntı yaşamamaları için bir gereklilik olarak kabul edilmektedir. Otomatikleştirilmiş süreçlerin sınırlı dikkat ve çalışma belleği yükünü azaltmaması, eldeki görevin otomatize edilmiş bir beceri haline geldiği bir seviyede öğrenilmesi durumunda, bilişsel sınırlamaların performans üzerinde daha az önemli bir etkiye sahip olacağını unutmamak gerekmektedir.