Hat kelimesi Arapça “hatt” mastarından türemiş olup yazı, çığır, yol anlamlarına geliyor. Terim olarak ise Arap yazısının estetik ölçülere bağlı kalınarak güzel bir şekilde yazılması (hüsn-ü hat) anlamında kullanılıyor. Yüzyıllardır gelişerek varlığını sürdüren hat sanatı karşılığında Batı ülkelerinde “kaligrafi” kelimesi tercih ediliyor.
Arap yazısıyla anılan Hat sanatının, önceleri Araplar tarafından kullanılmış olup Hicret’ten sonra İslam hattı vasfını kazandığı uzmanlarca dile getiriliyor. Arap harflerinin 6. ve 10. yüzyıllar arasında geçirdiği gelişme döneminden sonra ortaya çıkan Hat sanatı ile Türklerin Anadolu’ya geldikten sonra ilgilenmeye başladığı tahmin ediliyor. Hat sanatı en parlak dönemini Osmanlı zamanında yaşamış olup Türk hat sanatının kurucusu kabul edilen Şeyh Hamdullah’ın üslup ve anlayışının 17.yüzyıla kadar sürdüğü biliniyor.
İslamiyet’in doğuşu esnasında Araplar “kufi” denilen bir yazı biçimi kullanırken “hattat” adı verilen yazı ustalarının değişik biçimlerde yazılar icat ettiği, “nesih” ve “sülüs” denilen yazıların da böylece ortaya çıktığı görülüyor. Arap hat ustalarından Yakuti Mustasımi’nin hat sanatında kullanılan altı çeşit yazının kurallarını tespit etmesinin ardından süsleme sanatları arasında yer alan bu yazı sanatının bir meslek haline geldiği biliniyor.
Usta – çırak ilişkisi ile gelişen hat sanatı, yazılarla ve çizgilerle icra ediliyor. Hat sanatı ile uğraşan kişilere de Hattat adı veriliyor. Belirli bir kurala bağlı olarak ilerlemeyen ve sanatı icra eden hattatın yönlendirmesi ile yapılan hat sanatı, matbaanın icadından önce elle yazılan kitaplar aracılığı ile gelişmiş ve yaygınlaşmış bulunuyor.
Hat Sanatında Kullanılan Malzemeler Nelerdir?
Modernize edilmiş bir tanımla işaretlere anlamlı, hünerli ve ahenkli bir şekilde biçim verme sanatı olarak ifade edilen hat sanatı icra edilirken; makas, yazı takımı, mürekkep, kalemden (kalem kutusu), aharlı kağıt, lika (mürekkebe batırılan has ipek), hokka (içerisine mürekkebin koyulduğu küçük kap), mühre (kağıda düzlük verilmesi için kullanılan camdan araç) ve celi kalem (büyük boy yazılar için kullanılan kalın kamıştan ya da tahtadan yapılan kalem) gibi malzemeler kullanılıyor.
Hat Sanatı Nasıl Yapılır?
Tamamen sanatçıya bağlı bir çalışma olan hat sanatında öncelikle yazılacak olan kelimenin ya da cümlenin belirlenmesi gerekiyor. Sanatçının yazacak olduğu kelimeyi kağıda yerleştirmesinden sonra o anki ruh haline göre sembolleştirmesinin sonucunda ortaya hat sanatı çıkıyor. Hat sanatının temelinde harflerin sembolleştirilmesi ya da sembolün harfe uygulanması bulunuyor. Hattatın bunu hayal dünyasında canlandıramaması ya da canlandırdığını kağıda dökememesi durumunda hat sanatının amacına ulaşamadığı kabul ediliyor. Bu nedenle hat, mutlaka ustasından öğrenilmesi gereken sanatlar arasında yer alıyor. Bu sanatı öğrenmek isteyen kişiler ustalarını iyice gözlemliyor, böylece yetişiyor ve hayal dünyalarını hat sanatı ile birleştirmeyi başardıkları zaman hat ustası adayı olabiliyorlar. Gerçek bir hat ustası olabilmek için uzun bir uğraş gerektiğini ve en önemlisinin de bu ruha erişebilmek olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu yüzden hat sanatı ile uğraşan kişilerin yetenekli ve hayal gücünü özgürce dışa vurabilen kişiler arasından çıktığı biliniyor.
Hat Sanatı Nerelerde Kullanılıyor?
Matbaadan önce hat sanatı bölge içerisinde yaşayan kişiler arasında, özellikle resmi yazışmaların yapılmasında kullanılıyordu. Matbaanın daha yaygın kullanımının başlaması ile yalnızca görsellik için kullanılan bir dekora dönüştüğü biliniyor. Hat sanatı bunun yanı sıra cami kapılarındaki isimlerde ve eski kervansaray işlemlerinde de kullanılıyordu. Günümüze kadar varlığını korumayı başaran camile, kervansaraylar, hamamlar, minareler başta olmak üzere hemen hemen her Osmanlı dönemi eserinde hat sanatının örneklerine rastlanabiliyor. Yapılan eserlerde süsleme amacı ile kullanılan hat sanatının aynı zamanda o eserin ne kadar değerli olduğuna dair bir işaret olarak da kabul edilebiliyor.
Hat Çeşitleri
Hat sanatının temelinde altı tür yazı bulunuyor: Kufi, Sülüs, Nesih, Rika, Reyhani ve Tevki. Bu yazı türleri ise Aklam-ı Sitte olarak adlandırılıyor.
Kufi Hat: Tüm harfler köşeli olup dik ve sert bir yazı türüdür. İslam hat sanatının en eski yazı türü olarak kabul edilir.
Sülüs Hat: Kelime anlamı üçte bir olan sülüs ile yazılan harflerin, asıl harfe oranla üçte ikisi düz üçte biri yuvarlak şekilde yazılır. İlk olarak vezir İbn-i Mukla tarafından uygulanmıştır. Genellikle; cami, kervansaray, mezar taşı ve medrese kitabelerinde ve süs olarak yazılan levhalarda kullanılır.
Nesih Hat: Sülüs hattının küçük olarak yazılmış şeklidir. Genellikle Kuran-ı Kerim mushafları nesih hat ile yazılır.
Rika hat: Çoğunlukla Osmanlı Türkleri tarafından kullanılmıştır. En çok kullanılan el yazısı biçimidir ve seri şekilde yazılabilir. Kuran-ı Kerim sayfalarının sonunda yer alan dualarda ve icazetnameleride kullanılır.
Reyhani Hat: Muhakkak hat ile yazılan hattın küçültülmüş şeklidir. Kuran-ı Kerim’in yazılışında kullanılır.
Tevki Hat: Sülüs hat kuralları gibi olmakla birlikte daha küçük ve daha özensiz yazılır. Birleşmeyen harfler tevki hatta birbiriyle bağlanabilir. Genellikle vakıf işlerinde kullanılır.
Hat Sanatına Gösterilen İlgi Artıyor
1928 yılında yeni Türk harflerinin kabulünün ardından hat sanatına gösterilen ilgide azalma söz konusuydu. Cumhuriyet dönemi ile birlikte zor bir döneme giren bu sanatı icra ederek geçimini sağlayan pek çok hattat bu nedenle mali sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalıyordu. Ancak bu durumun son dönemlerde değiştiği ve Türk tarihinde en uzun süreden beri icra edilen sanatlardan olan hat sanatının yeniden büyük bir ilgi ile karşı karşıya kaldığı görülebiliyor. Hat sanatına gösterilen ilginin artması ile birlikte bu sanatı icra eden genç sanatçılar yetişmeye başlıyor. Ayrıca bazı üniversitelerimizin Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde hat sanatı ile ilgili eğitimler veriliyor olması da bu alanda eğitim almak ve bu sanatı icra etmek isteyen gençlerin cesaretlenmesinde etkili oluyor. Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde yer alan hat, tezhip, ebru, kağıt, kitap sanatları gibi dersleri gören ve eğitimlerini tamamlayan öğrenciler Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kütüphanelerinde eğitici eleman ve sanatçı olarak çalışabilmelerinin yanı sıra mesleklerini serbest sanatkar olarak da icra edebiliyorlar.
Çinli Müslüman Hat Sanatını Yaşatmaya Çalışıyor
Çin’in Şanşi eyaletine bağlı Şian kentinin en büyük dört camisinden biri olan Şiaopiyüen Camisi’nin imamı olan Fudayl Ma, hat sanatını icra ediyor. İmam Ma, hat sanatını kullanarak geliştirdiği teknikler ile yazdığı levhalarla görevli olduğu camide adeta bir görsel şölen sunuyor. İlk eğitimini babasından alan Fudayl Ma, sonrasında uzun yıllar boyunca kendi çabalarıyla sürdürdüğü çalışmalar sayesinde bu sanatta uzmanlaştığını ve zaman içerisinde gördüğü ilgide azalma olan bu mesleği devam ettirmeye kararlı olduğunu belirtiyor. Fudayl Ma, Çin hattını Arapça hat sanatı ile birleştiriyor ve bu şekilde farklı teknikler geliştiriyor.