İnternet girişim – Webrazzi kurucusu Arda Kutsal
Girişimci olmak isteyenlerin, sormak istedikleri binlerce soru ve merak ettikleri birçok şey var. Bugün kadar kurulan girişimlerdeki başarı ve başarısızlık hikayelerini öğrenip, dersler çıkarmaları, bu girişimcilerle bir araya gelmeleri vizyonlarını geliştirmeleri açısından çok önemli. Bütün bunları sağlayan platformlarsa girişimcilerin hayatlarını kolaylaştırmakta. Bugün röportajını okuyacağınız Webrazzi, bunları yapan bir mantıkla işliyor. İnternet girişimleri için rehber niteliğinde. Webrazzi konferanslarında ise sektörle ilgili binlerce kişi ağırlanıyor ve çok değerli konuşmacılar yer alıyor. Girişimcilere hizmet vermek için kurulan bu başarılı girişim için Webrazzi’nin kurucusu Arda Kutsal görüştüm. İnternet girişimleri
İnternet girişimleri için rehber Eğitiminiz öğrenebilir miyiz?
Kadıköy Anadolu Lisesi ardından Girne Amerikan Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği, son olarak da Bilgi Üniversitesi’nde MBA yaptım.
Webrazzi’yi kurma fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
Webrazzi’yi kurduğum dönemlerde bir yatırım şirketinde çalışıyordum ve kişisel olarak blog yazıyordum. Zaten sektörü takip ettiğim için kişisel blogumda yazdıklarımı Webrazzi’de tamamen sektöre odaklı şekilde yazmaya karar verdim ve her şey başladı.
Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?
Sermaye yoktu. Bir paylaşımlı sunucu, kendi yaptığım tasarım ve ücretsiz blog altyapısı olarak da WordPress kullandım. Ama, elbette şirketleşme sürecinde küçük de olsa bir sermaye koydum. Şirket kurulumu, ofis kurulumu, mobilya vs gibi ihtiyaçlar için.
Webrazzi hangi ihtiyaca çözüm buluyor?
Webrazzi 2006 yılında kurulduğunda internet sektörü henüz emekleme aşamasındaydı. Şirketler vardı ama sahiplerini tanıyan yoktu desem herhalde yanlış olmaz. Bu sektörün bir medyaya ihtiyacı vardı ve Webrazzi bu görevi üstlendi. Bugün sadece Türkiye değil dünya çapında Türkiye internet sektörü ile ilgili en güvenilir kaynak konumundayız. Webrazzi yazdıysa doğrudur imajı artık tamamen oturdu. Sektör bilincinin gelişmesi başta olmak üzere, sektörün ihtiyacı olduğu tüm bilgi akışını şu anda Webrazzi karşılıyor.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
Doğru ekibi kurabilmek bence her girişimci için en zor konu. Webrazzi ekibinde çalışan ilk arkadaşlarımı tamamen Webrazzi okuyucu kitlesi içinden seçmiştim. Çoğuyla da 60 metrekare olan ilk ofisimizde baş başa çalıştık. Sonradan elbette işler büyümeye başladıkça iş başvuruları arttı ve ekibimiz bugünkü halini aldı. Ama açık konuşayım, benim için hiçbir zaman CV’nin ya da mezun olunan okulun bir anlamı olmadı. Benim için her zaman en önemli kriter kişinin kendisi oldu, hala da öyle. Şu anda Webrazzi ofisinde 12 kişi çalışıyor. Ayrıca elbette dışarıdan destek aldığımız ve outsource olarak faydalandığımız arkadaşlarımız da var. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, internet sektörünü en iyi bilen ve eminim ki bütün şirketlerin kendi bünyelerine katmak için can attığı bir ekibe sahibim.
Markanızın ismi nereden geliyor?
İnternet sektörüne odaklı bir blog olsun, son dakika yatırım haberlerini versin, kulis haberleri yapsın diye düşünürken paparazzi ve web kelimelerini birleştirmiştim. Kesin bu alan adı doludur derken boş olduğunu görünce çok sevinmiştim. Ne günlerdi.
İşe başlarken finansman veya rehberlik anlamında destek gördünüz mü?
Hayır. Eşimin desteği dışında hiçbir destek almadım.
İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi veya yardım eden kişi oldu mu?
Maddi anlamda dönüm noktası 2010 yılı oldu. Çünkü; konferans serimizi hayata geçirmiştik. Ama, bilinirlik anlamında bence dönüm noktası 2008 yılıydı. Tamamen ücretsiz ve oldukça maliyetli ilk konferansımızı yapmıştık. Webrazzi Meetup adını verdiğimiz konferans maddi olarak bir geri dönüş sağlamamıştı, zaten sağlamasını da beklemiyordum ama hedeflediğim doğru kitleye ulaşmamı sağladı. Bu kitle sayesinde Webrazzi’nin bilinirliği arttı ve bugün geldiği noktada hala Türkiye’nin en değerli okuyucu kitlesine sahip olduğumuz için mutluyuz.
O zaman Türkiye’de internet sektörü nasıldı simdi nasıl?
Türkiye’de Webrazzi‘nin kurulduğu 2006 yılında internet sektörü vardı dersem abartmış olurum. İnternet şirketleri vardı ama sektör bilinci yoktu. Yatırım dünyası zaten internetten habersizdi. İnternet şirketlerinin sahiplerini neredeyse kimse tanımıyordu. 300 bin dolarlık bir satın alma olduğunda inanılmaz geliyordu ve şirketin sahiplerinin köşeyi döndüklerini düşünüyorduk. Bugünü herhalde anlatmama gerek yok. Bugün, internet sektörüne bırakın Türkiye’yi yabancı yatırımcıların ilgisi var. Bir şirket 1 milyon dolar yatırım aldığında rakama burun kıvıran girişimciler var sektörde. Hatta bence en önemlisi artık sektörü herkes tanıyor. Sadece internet sektörü değil, sektör dışındaki isimler bile bugün bazı önemli internet şirketlerinin sahiplerinin isimlerini biliyorlardır. Çünkü artık bir sektör var ve bu sektör global anlamda yükselişte.
Rakibiniz var mı?
Bence bu noktadan sonra Webrazzi’nin çeşitli teknoloji ve internet sektörüne odaklı bloglar ile rekabet içine girmesi orantısız güç kullanmak olur. O yüzden kimseyi rakip görmüyoruz, görmek de istemiyoruz. Onun yerine biz odaklı şekilde işimizi yapıyoruz, bu sektöre katkı sağlamak isteyenlere de destek olmak istiyoruz. Sorunuza geri dönecek olursam evet bizimle benzer konularda haber yapan bloglar var ama hayır kendilerini rakip olarak görmüyoruz.
Yaptığınız zirveler var bunlardan bahseder misiniz?
Webrazzi, her yıl yıla göre değişkenlik gösterse de ortalama 5 farklı konferansa ev sahipliği yapıyor. Bu konferanslardan en önemlisi ve en çok ses getireni ise Webrazzi Summit yani Webrazzi Zirvesi. Geçen sene yaklaşık 1200 kişinin katılığı Webrazzi Summit’in dışında, belirli bir konuya odaklı tematik konferanslarımız var. Webrazzi: E-Ticaret, Webrazzi: Dijital, Webrazzi: Mobil ve Webrazzi: Startup bu sene planımızda olan konferanslar. Bazen sürpriz yapıp plana bir konferans daha ekleyebiliyoruz. Geçen sene Webrazzi Summit’in ardından sektörün ihtiyacı olduğunu farkederek Webrazzi: Ödeme Sistemleri Konferansı’nı gerçekleştirmiştik. Tematik konferanslarımız yaklaşık 500 kişinin katılımıyla gerçekleşiyor. İster tematik olsun 500 kişi katılsın, ister Webrazzi Summit gibi 1000’leri biraraya getirsin, tüm konferanslarımızın ortak özelliği inanılmaz seviyede bir networking avantajı sağlıyor olmaları. Bu röportajı okuyan ve geçmişte Webrazzi konferanslarına katılanlar içerideki iş ilişkisi seviyesini biliyorlardır.
Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?
Türkiye internet pazarı gelişmekte olan bir pazar, bu sebeple girişimci ekosistemi de gelişimini henüz sürdürüyor. Bence, şu anda Türkiye’de eksik olan girişimcilik kültürü. Yani, şu an için Türkiye’deki internet girişimcileri para kazanmak ve kendi şirketlerinin patronu olmak için bu yolu seçiyorlar. Ama, girişimcilik kültürünün tamamen yerleşmiş olduğu Silikon Vadisi’nde girişimcilerin ortak amacı bir şeyleri değiştirmek, fayda yaratmak. Elbette para kazanmak planları içinde vardır ama kültür önce dünyayı değiştirmekten geçiyor.
Yeni girişimcilere destek veriyor musunuz?
Elbette, girişimcilere Webrazzi olarak her zaman memnuniyetle destek sağlıyoruz. Zaten bütün planlarımız bunun üzerine kurulu ama bu maddi bir destek değil. Maddi destek verdiğim dönemler de oldu ama ben sanırım iyi bir yatırımcı değilim. Yatırım yaptığım girişimlere Webrazzi’deki işlerimden dolayı fazla zaman ayıramıyorum. Bence yatırımcı olmak tam zamanlı mesai harcamayı gerektiriyor ve ben daha buna hazır değilim. Çünkü ben de henüz bir girişimciyim ve bir girişimi büyütmeye çalışıyorum.
Sizin beğendiğiniz girişimciler kimler?
Peak Games’in kurucu ortağı Sidar Şahin, Lidyana kurucu ortağı Hakan Baş ve HemenKiralik.com kurucu ortağı Remi Onur beğendiğim girişimciler. Biraz ilginç bir üçlü oldu farkındayım, hepsini girişimci olarak beğeniyor olmam da bence en ilginç durum. Çünkü aslında üçünün ortak noktası Peak Games. Hepsi Peak Games’in kuruluş dönemlerinde şirkette kurucu ortak olarak yer almışlardı. Ya çok iyi seçilip biraraya getirilmişler ya da doğru yerde buluşmuşlar, bilemiyorum. Bence bir işi sıfırdan alıp yaratmak konusunda hepsi çok başarılı girişimciler. Elbette, takdir ettiğim ve beğendiğim farklı girişimciler de var ama hepsini burada saymak sanırım doğru olmayacak.
E-ticaret sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sadece Türkiye değil dünya çapında yatırımcıların da Türkiye e-ticaret sektörüne özel bir ilgisi var. Son dönemlerde herkes bu alandaki girişimlerin kar edemediğinden şikayetçi ama ben bunu çok normal görüyorum. Bir de kapanan şirketler konusu var ve herkes şaşkınlıkla izliyor ki ben de onları şaşkınlıkla izliyorum. Şirketler kapanabilir, başarısız olabilirler bu şaşırılacak bir durum değil. Türkiye e-ticaret pazarı henüz gelişme aşamasında ve bu aşamada yatırım desteğine ihtiyaç var. Bu destek yeterli seviyede olmasa da var. Burada iş girişimcilere düşüyor. Doğru planlama ile hareket edecekler, önümüzdeki 2 yıl boyunca ayakta kalmak için şirketlerinin finansallarını kontrol altında tutacaklar ve sonra da sektörün öncüleri olarak işin kaymağını yiyecekler. Kısacası Türkiye e-ticaret pazarı çok büyük fırsatları bünyesinde barındırıyor ama içinde bulunduğumuz dönemler sancılı geçecek. 2 yıl sonra tekrar biraraya gelecek olursak hep birlikte gelişimi tartışabiliriz.
Webrazzi TV’den biraz bahseder misiniz?
Ben, videonun geleceğine çok inanıyorum. Webrazzi TV ise yıllardır yaptığımız ama son 1 yıldır ciddi bir ekip, planlama ve yatırımla sürdürdüğümüz bir iş. Her hafta düzenli olarak yayınladığımız programlarımız var, bazen özellikle son dakika haberlerde canlı yayın yaptığımız da oluyor. Bu alanda hedefimiz çok büyük o yüzden önümüzdeki dönemlerde sabahtan akşama canlı yayın yapan bir Webrazzi TV ile karşılaşırsanız şaşırmayın lütfen.