Sürekli gelişen ve değişen hayat döngüsü insanların da yerinde saymasını olanaksız hale getiriyor. Fark etmeden içerisine girdiğimiz bu çarkta içe dönüş ile başlayan farkındalık sürecinde kişisel gelişimin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Evet şunu baştan kabul edelim, öğrenme hayat boyu devam ediyor. İnsan aslında özünde kendi kendine yardım ettiği ve katkı sağladığı bu süreçte kimi zaman kitaplardan kimi zaman filmlerden büyük bir destek görebiliyor. Her zaman kitaplar aracılığı ile ilişki kurduğunuz kişisel gelişim filmleri de kullanarak hayatınıza girebilir.
Kendi kişisel yolculuğunu ve kariyer yolculuğunu
gerçekleştirmek isteyen kişiler ihtiyaç duydukları motivasyonu kimileri gerçek
başarı öykülerinden ilham alan filmler aracılığı ile sağlayabiliyorlar. Biz de
bu yazımızda kıssadan hisse çıkarmanızı sağlayan üstelik sizlere umut verecek,
azim kaynağı olacak ve sizi motive edecek olan kişisel gelişim filmlerini
topluyor; kişisel gelişiminize katkı sağlamak adına atacağınız adımlarda da
yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
Umudunu Kaybetme / The Pursuit Of Happiness
Kişisel gelişim konusunda harika bir örnek olan Umudunu Kaybetme, sahip olduğu her şeyi kaybeden milyoner yatırımcı Chris Gardner’ın kendi ve oğlu için daha iyi bir hayat elde edebilmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. İşsiz kaldıktan sonra oğlu ile birlikte yaşadıkları evden de olan Gardner, oğluna karşı olan sevgisinden de beslenen müthiş mücadele hırsı ile dikkat çekiyor.
Mutluluğu ve hayalini kurdukları daha iyi koşullara sahip hayatı yakalamaya çalışan baba-oğul pek çok engel ile karşı karşıya kalıyor. Gerçek bir hayat öyküsünden esinlenen Umudunu Kaybetme, günlük hayatında başarıyı yakalamak için durmaksızın mücadele eden Gardner’ın öyküsü aracılığı ile izleyenler için harika bir motivasyon kaynağı haline geliyor. Will Smith’in başrolleri oğlu Jaden Smith ile paylaştığı film içerdiği azim, sevgi ve mücadele unsurları ile mutlaka izlenilmesi gereken motivasyon konulu filmler listesinde yer alıyor.
Can Dostum / Good Will Hunting
Matematik ve fizik alanlarında bir dahi olan temizlik görevlisi ile kendisinden yaş olarak daha büyük olan bir matematik profesörünün arasındaki dokunaklı ilişkiyi anlatıyor. Oyuncularının performansı ile öz dolduran Can Dostum aynı zamanda kişisel gelişim kategorisindeki en iyi filmler arasında da yer alıyor.
Öğretmeninin onu motive etmesine ve daha iyi bir hayata sahip olması için çabalamasına rağmen önündeki en büyük engelin yine kendisi olduğuna başarılı bir şekilde anlatan film izleyicisini yaşamın anlamını sorgulamaya sevk ediyor. Her şeyin bir tercih meselesi olduğunu fikrini savunan film yaşadığımız kimi şeylerin bizim suçumuz olmadığına da parmak basıyor. İzleyicisine verdiği, elinizde olmayan ve değiştirmenizin mümkün olmadığı şeyler nedeni ile kendinizi bir şeyler yapmak zorunda hissetmeyin, olmak istediğiniz yerde olun ve yapmak istediğin işi yapın mesajı ile cesaret kaynağı olan Can Dostum’u henüz izlemediyseniz daha fazla vakit kaybetmemenizi öneriyoruz.
Stajyer / Intern
İzleyicisinin içinde sevinç ve umut tohumları yeşerten Stajyer Robert De Niro ve Anne Hathaway’in muhteşem oyunculukları ile de fark yaratıyor. Film, emekli olan Ben Whittaker’in deneyimli emekliler için açtığı kıdemli stajyer programına katılması ile başlıyor. Çalışma isteği, azmi ve deneyimi ile şirketin kısa sürede bir numaralı adamı haline gelen Ben, tecrübenin ne kadar önemli bir hazine olduğunun da fark edilmesini sağlıyor. Hedeflerimize ulaşmak için harekete geçmenin en önemli adım olduğunu ve hiçbir yaşta hayattan vazgeçmemek gerektiğini ince bir şekilde anlatan Stajyer, yeni başlangıçlar için hiçbir zaman geç olmadığını konusunda izleyicisini ikna ediyor.
Steve Jobs
Teknoloji devi Apple’ın kurucusu olan ve 20.yüzyılın dahi isimlerinden biri kabul edilen Steve Jobs’un yaşam öyküsünü anlatan film, aynı zamanda Jobs’un özel hayatına da yer veriyor. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Apple’ı bir garajda kuran Steve Jobs bu aşamaya gelene kadar ve sonrasında karşılaştığı pek çok zorluğun hayal ettiği büyük başarıları engellemesine asla izin vermiyor. Hırsı, hayal gücü, çalışkanlığı, dehası ve mücadeleci yönü ile özellikle gençler için çok başarılı bir rol model olarak değerlendiriliyor.
20.yüzyılın dahi isimlerinden olan Steve Jobs aynı zamanda hayatı boyunca sürdürdüğü mücadele, sektöre sağladığı devrim niteliğindeki katkılar, sahip olduğu öngörü ve başarılı kariyeri ile pek çok girişimcinin de ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Biz de aynı zamanda bir pazarlama dehası olan günümüz insanlarının neredeyse tamamının hayatına ucundan kıyısından da olsa bir şekilde dokunan Jobs’un ufuk açan hikayesine yer verilen filmi mutlaka izlemenizi öneriyoruz.
Kapital / Le Capital
Kapital, Avrupa ve Amerika bankalarında önemli mevkilere gelebilmek için hangi basamaklar tırmanılmalıdır? Sorusundan hareketle yola çıkıyor. Costa Gavras’ın yönetmenliğindeki film yardımcısı olduğu CEO’nun hastalanması üzerine yönetime gelen bankacı Marc Tourneuil’in öyküsünü anlatıyor. Bankanın Amerikalı yatırımcılar tarafından satın alma olasılığı ortaya çıkınca bir anda ortam kurtlar sofrasına dönüyor. Bundan sonra ise seyirci Marc’ın bu ortamda varlığını koruyabilmek için uyguladığı zekice taktikleri ve geliştirdiği stratejileri izlemeye başlıyor.
Kapitalist sistem ve günümüzdeki finansal kurumların işleyişleri hakkında göndermelerde de bulunan film Marc’ın değişen ortamlara ayak uydurma ve doğru zamanda uygulanacak doğru stratejiler geliştirmekteki başarısına da dikkat çekiyor. Bu yönü ile de mutlaka izlenilmesi gereken kişisel gelişim filmleri arasında olmayı fazlası ile hak ediyor.
Şirket Adamları / The Company Men
Şirket Adamları, filmin kahramanı Ben’in üzerinden
Amerika’yı ardından da tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin neden
olduğu sıkıntıları, insanların çaresizliklerini ve değişen hayatlarını
anlatıyor. İşin nerede bittiği ve insanın nerede başladığı sorularına da yanıt
arayan Şirket Adamları, zengin bir hayata sahipken işlerini kaybetmeleri sonucu
dünyası alt üst olan kişilerin hislerini anlamak konusunda da izleyicisine yol
gösteriyor. Potansiyeli çok yüksek olan bir konu üzerinde sade bir şekilde tüm
olumsuzluklara mücadele etmenin önemini ve hayata devam etmenin gerekliliğini
anlatan film toplumsal bir soruna da farklı bir perspektiften bakmanızda etkili
oluyor.
Akıl Oyunları /A Beautiful Mind
Russel Crowe’un eşsiz performansına sahip olan Akıl Oyunları tüm dünyada beğeni toplamış olup pek çok da ödüle sahip bulunuyor. Film, bir matematik dâhisi aynı zamanda da şizofren olan John Forbes Nash’in öyküsüne odaklanıyor. Finalinde azmin zaferine şapka çıkartmamızı sağlayan film boyunca Nash delilik ile dahilik arasındaki ince çizgide gidip geliyor. Nash bir yandan matematik alanındaki çalışmalarını sürdürüp pek çok bilim alanında çığır açacak teorisini geliştiriyor diğer yandan ise hastalığı ile mücadele ediyor. Film izleyicilerine zorlukları yenmenin söz konusu olamadığı durumlarda onlarla yaşamayı öğrenmenin de mümkün olabileceğini kanıtlar nitelikte bir mesajı da içeriyor.
Akıl Oyunları özünde hastalıktan kaynaklanan semptomlara ve halüsinasyonlara karşı hastanın istekliliğinin ve mücadele etmekten vazgeçmemesinin ne kadar önemli bir unsur olduğu mesajını ince bir şekilde seyirciye sunuyor. Hayatındaki temel engelleri aşmayı başaran bir adamın hikayesi olarak özetlenebilecek Akıl Oyunları kişisel gelişim filmleri kategorisinin en etkili isimlerinden biri kabul ediliyor.
Değişim / The Shift
Aslında bir belgesel-film olan Değişim’in başrolündeki Dr.Wayner Dyer, birlikte çalıştığı insanlara rehberlik edip manevi danışmanlık yapıyor. Konuşmalar ve deneyimler aracılığı ile yaşamın belirlenmiş nehre akan bir dereden çok daha ötesi olduğunu anlamaları için çabalıyor. Her bireyin kendi yolunu bulmasının ve kendi içindekileri keşfetmesinin önemini çok başarılı bir şekilde anlatan bu belgesel-film yaşamın amacını bulmanın yolunun tabiatınıza geri dönmek, tabiatınızı bulmak olduğunu savunuyor.
Dr.Dyer film aracılığı ile izleyicilerinin kişisel gelişim yollarına ışık tutacak ve iç huzurunu yakalamalarını sağlayacak çok önemli tavsiyeler paylaşıyor. Dr.Dyer’a göre mutluluğun ve hayatın kaynağı anın tadını çıkarabilmekten geliyor. İçinde yaşadığınız anda olup zihnin o esnada başka yerlerde dolaşmasına engel olmak atılması gereken en önemli adım olarak kabul ediliyor. Toplumsal yargıların aksine aslında hiçbirimiz yaptığımız iş ya da sahip olduğumuz zenginlik ile tanımlanmıyoruz. Yalnızca nasıl bir insan olduğunuza, herhangi bir etiket ya da eşyanın sahipliği altında şekillenmeye ruhsal varlığa odaklanmak iyiliğin içinizden akıp tüm hayatınızı doldurmasına neden oluyor. Günümüz koşullarında kabul etmenin zor olduğunu biliyoruz, ama kimse mükemmel olmak zorunda değil ve mutluluğun yolu kesinlikle mükemmel olmaktan geçmiyor. Başkalarının bizim hakkımızda düşündüğü şekilde yaşamak insanlara özgürlüğünü kaybettiriyor. Herkes istediğini düşünebilir ama başkalarının düşünceleri bizim kararlarımızı, yaşam tarzımızı ya da eylemlerimizi etkileyemez.
Düşünce gücü ile ego arasında süregelen hakimiyet mücadelesi sonucu, egomuz düşünce gücümüzü bastırıp vereceğimiz kararlara müdahale edebiliyor. Ancak egoya dayalı verilen kararlar daha yargılayıcı oluyor. Düşünce gücü ise insanların muhakeme gücünü geliştirip egoyu da doğru yönlendirebiliyor. Bu nedenle Dr.Dyer, doğal olmayı, etkileşime kapalı yönleri açmayı ve yargılamadan önce kendi iç sesinizi dinlemeyi öneriyor. Yaşamda olmak istediğimiz yer ile o anda bulunduğumuz yerin aynı olup olmadığını sorgulamamızı sağlayan Değişim, kendi hayatlarımızın mimarı olduğumuz görüşünden yola çıkarak çaba göstermemizi öneriyor. Ve belki de en etkili kişisel gelişim filmleri arasına girerek izleme listelerinin zirvesinde yer alıyor.