Mobil Uygulama Mobil Uygulama şirketlerinden bazıları kar elde edemekten şikayetçi, bazıları ise hala milyon dolarlar kazanıyor. NyTimes yazarı DAVID STREITFELD ‘in bu konudaki araştırması mobil uygulama işine girecekler için önemli uyarılar içeriyor. Rosedale, Maryland – shawn ve stephanie Grimes son iki yılın büyük bölümünü, dünyanın en başarılı şirketi olan Apple için araştırma ve geliştirme işi yapma hayalinin peşinde koşarak geçirdi. Ama aslında Apple’da çalışmıyorlardı. Bu, düzenli bir gelir, sağlık güvencesi ve emeklilik olanağı sağlamayan serbest bir işti. Grimes’lar her şeyden vazgeçerek işe başlamış. arabalarını satıp altı odalı bir ev kiralamışlar, hatta shawn’ın emeklilik hesabında biriken parayı bile çekmişler. 32 yaşındaki shawn, “mezarda emekli olacağım” diyor. Çiftin seçtiği alan o kadar yeni ki, birkaç yıl önce mevcut bile değildi: iPhone ve iPad gibi mobil cihazlar için yazılım uygulamaları hazırlamak.
Abd’de işsizlik inatçı biçimde yüksek seyrederken ekonomi durgunluğun gölgesinden çıkmaya çalışıyor. Buna rağmen, içlerinde uygulama yazıcılarının da olduğu bilgisayar yazılımı mühendislerinin sayısı, 2010’da yüzde 8 civarında artarak 1 milyonu aştı. Yazılım mühendislerinin sayısı çiftçilerin sayısını geçti ve neredeyse avukatların sayısını yakaladı. İnternetin 15 yıl önce web şirketlerinin hızlı yükselişini başlatması gibi, uygulamalar da yeni bir girişimci sınıfına ilham verdi. Bu yenilikçiler cep telefonları ile tabletleri dünyayı keşfetme, düzenleme ve kontrol etme vasıtalarına dönüştürerek, neredeyse bir gecede milyarlarca dolarlık bir sektör yarattı. iPhone ve iPad’lerde, Instagram’den Angry Birds’e dek yaklaşık 700 bin uygulama var. Ama Abd ekonomisinin pek az iyi fırsat sunduğu bir dönemde, uygulama sektöründeki istihdamın ne kadar gerçek ve kalıcı olduğu tartışılıyor. Çok sayıda uyanık programcının mutfak masalarından milyon dolarlık iş yapan şirketler kurmasıyla ilgili söylentilere rağmen, araştırmalara ve uzmanlara göre aslında sadece küçük bir azınlık uygulama yazarak geçimini sağlayabiliyor.
Grimes’lar büyük umutlarla işe koyulmuş, ama çoğunluğu çocuklara yönelik olan uygulamaları yeterince hızlı yazmayı ve satmayı başaramamışlar. Grimes’ların çabalarının gelir ve tasarruf kaybı olarak maliyeti 200 bin dolarken, yazdıkları uygulamalardan bu yıl şu ana dek gelen para 5 bin dolardan az. Ayrıca programcılık herkesin öğrenebileceği bir beceri değil. teknoloji işlerinde çalışanlar özgeçmişlerine uygulama yazıcılığını da eklerken, bu meslek işsizlere, yeteneğiyle uyumsuz işlerde çalışanlara ve yılgın kişilere çok az fırsat sunuyor. 2009’da iPhone için bir oyun yazarak 1 milyon dolardan çok para kazanan Ethan Nicholas, başarı öykülerinden biri. Ama Nicholas o günden beri uygulama dünyasında büyük değişimler yaşandığını söylüyor. yazdığı top ateşi o unu ishoot büyük ilgi görünce uygulama yazmak için işten ayrılan 34 yaşındaki Nicholas, “Bir insan işini gücünü bırakıp uygulama yazmaya başlayabilir mi? Elbette. İyi uygulama yazabilir mi? Pek sık değil. Ben iShoot’ta şanslıydım, zira o dönemde düzgün bir uygulama hâlâ başarı kazanabilirdi. Ama şimdi rekabet yoğun. Düzgün bir şey yazmak yetmiyor” diyor. Nicholas şu anda, doktorlar ile hemşirelerin tıbbi kayıtları görmesini ve güncelleştirmesini sağlayan bir uygulama tasarlayan EchoBase adlı şirketiyle ilgileniyor. Şirket gelir getirse de, kâr etmekten çok uzak. Uygulamalardaki patlama, ekonomistler teknolojinin yeniden şekillendirdiği çalışmanın doğasındaki değişimi tartıştığı sırada yaşanıyor. Bu büyük değişimin son çalkantılı aşaması, teknoloji üretiminin Çin gibi yerlere kaymasıyla başladı. Artık hizmet işleri, hatta beyaz yakalı işler kayboluyor. Massachusetts IT Dijital İş Merkezi Başkanı Erik Brynjolfsson, “Teknoloji her zaman işleri yok eder ve daima yeni istihdam yaratır. Ama son yıllarda, tahribat yaratımdan daha hızlı” diyor. Dijital dönüşüm yine de müthiş fırsatlar ve zenginlik yaratıyor. En değerli Amerikan şirketlerinden dördü (Apple, Google, Microsoft ve IBM) teknoloji temelli. Uygulama devrimini en çok hızlandıran şirket, iPhone ve iPad’i üreten Apple. Dört yıl önce dünya çapındaki bağımsız programcıları uygulama yazmaya yönelten Apple, bugüne dek onlara 6.5 milyar dolarlık telif ücreti ödedi. Teknoloji sektörü örgütü TechNet’in yaptırdığı bir araştırmaya göre, “uygulama ekonomisi” (Apple, Facebook, Google Android ve diğer uygulama platformları dâhil) doğrudan veya dolaylı olarak 466 bin kişilik istihdam yarattı. Apple bu ay yaptığı açıklamada, kendi uygulama işlerinin ABD ekonomisine 291 bin 250 kişilik istihdam yarattığını söyledi. Bu rakam bir yıldan kısa sürede yüzde 39 arttı. Aynı dönemde, Apple’a kaydolmak için yıllık 99 dolarlık ücreti ödeyen ABD’li programcıların sayısı yüzde 10 artışla 275 bine çıktı. Kayıtlı programcıların bazıları başka tam günlük işlerde çalışıyor ve uygulamaları boş zamanlarında yazıyor. TechNet’in araştırmasını yöneten ekonomist Michael Mandel, Apple’ın yaptığı gibi istihdam verilerini dilimlere ayırmanın sorunlu olduğunu söyleyerek, “Bir gün Apple’a uygulama yazan kişi, ertesi gün Android yazar.
Toplam istihdamı bulmak için tüm araştırmalarda bulunan rakamları toplayamazsınız” diyor. Apple uygulama piyasasının yüzde 30’unu elinde tutuyor. Şirketin 6.5 milyar dolarlık telif ödemesini hevesle duyuran istihdam artışı raporu, bu paranın yaklaşık yarısının ABD dışındaki programcılara gittiğini belirtmiyor. Pasta görünenden de ufak. Apple’ın uygulama inceleme sitesi 148Apps.com’u yöneten ve bu alandaki gelişmeleri yakından izleyen Jeff Scott, “Tahminimce çok az programcı uygulama yazarak geçimini sağlıyor” diyor. Ama Apple mağazasında her gün yüzlerce uygulama satışa çıkarken, sektör aşırı kalabalıklaştı. Apple’ın cihazlarını Grimes’lar gibi insanlara açması, bir açıdan tuhaf bir hamleydi. Stradivarius kemanının bir çocuğun elinde oyuncak olduğunu gören kemancının dehşetini düşünürseniz, şirket dışındaki kişilerin kendi teknolojisiyle oynamasına izin vermek istemeyen Apple’ı anlarsınız. Yeni gelişen iPhone’un kapılarını açmayı ancak uzun iç tartışmalardan sonra kabul eden Apple CEO’su Steven Jobs, şirketin uygulamaları sıkı biçimde denetlemesini sağladı. Bu muhtemelen, geleceği yaratmakla övünen bu şirketin şu ana dek aldığı en akıllı karar. App Store (Uygulama Mağazası) Temmuz 2008’de 500 uygulamayla açıldı.
Jobs bir röportajında şirketin hedefini açıkladı: “Daha fazla iPhone satmak”. Sonuçta esasen uygulama bolluğu sayesinde işler yürüdü. Sonraki üç ayda, bir önceki yıldan daha fazla (yaklaşık 7 milyon) iPhone satıldı. Apple’ın mali belgeleri, uygulama mucitlerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Şirket geçen ay, “Uygulama yazanlar bu işi bırakırsa, müşteriler şirketin ürünlerini almayabilir” uyarısında bulundu. Şu ana dek önemli bir isyan tehlikesi olmadı. Uygulama yazanlar Apple’ın her uygulama satışından yüzde 30 kesinti yapmasına biraz içerliyor. Kendilerine Uygulama Geliştiricileri Birliği adını veren ve haklarında çok az şey bilinen bir grup, bu yaz internette düzenledikleri imza kampanyasında “biraz daha adalet” istedi. Birlik geldiği gibi gizemli şekilde ortadan kayboldu. Nicholas’ın Apple hakkındaki görüşü, iShoot’u yazdığı dönemdekiyle aynı: “Küçük bir pastanın tümü yerine, büyük bir pastanın yüzde 70’ini almayı yeğlerim”. DAVID STREITFELD