Yaşadığımız tecrübeler, kararsızlıklarımız ve ön yargılarımız karşısında olumsuz düşüncelere kapılıyor, sorunlar çözülemez bir hal alıyor gibi gözükebilir. Aslında bu çözülmesi imkansız gibi gözüken sorunların ana kaynağı, beynimizi negatif kelimelere boğmamız-dandır. Örneğin: “Ben yapamıyorum, ben yapamam, başaramıyorum.” gibi cümleler. Düşünün mesela evden çıkmadan “Otobüsüm kaçmasa bari” diye içinizden geçirmişsinizdir mutlaka. Evden çıktığınızda, stres ve kaygının da etkisiyle beraber hem otobüsünüzü kaçırmışsınızdır hem de gününüz istediğiniz gibi geçmemiştir.
Bu konuda birden fazla yöntem var. Ama önemli olan sizin bunu uygulamaya ne kadar gönüllü olduğunuz. Değişimi ne kadar istediğinizle alakalı. Buradaki değişim, düşüncelere bakış acınızı doğru yöne kaydırmak ilgili.
İstemek
Önce isteyin, değişimi kendi içinizde özümseyin. Yeniliğe ve refaha kucak açın. Değişim, belki sizi korkutuyor olabilir. Fakat bir ay sonra veya bir yıl sonraki kendinizin ne kadar değişmiş olduğunu görecek bu durumdan mutlu olacaksınız. Mutlu, öz güven sahibi, saygın bir insan olarak anıldığınızı diğer insanlardan duysaydınız nasıl hissederdiniz?
Farkına Varmak
Bazı zamanlar aklımızdan geçen düşünceleri karşımızdakine hoyratça söylediğimiz olmuştur. O esnada söylediklerimiz düşünmeden çıkmıştır ağzımızdan. İşte önemli olan bütün bunları yaşarken düşüncelerimizin ne kadar bilincindeydik.
Bilinç düzeyi, mutlu bir düşünce tarzını benimseyebilmemiz için gereklidir. Bunun farkında olabilmek için düşüncelerimizin kontrolünün bizim elimizde olduğu bilincine varmalıyız. Peki, farkına varabilmek için neler yapmalıyız? İlk olarak kendinize her gün sıklıkla “Ben düşüncelerimin farkındayım ve kontrol benim elimde!” deyin. Bu cümleyi gerçekten inanarak söylemeniz gerekiyor. Daha sonrasında aklınızdan geçen her türlü olumsuzluk eklerini çıkartıp “Ben yaparım, ben başarılıyım.” gibi cümleler kurun. Kendiniz hakkında olumsuz ne söylerseniz, söylediğiniz fikir haline bürünürsünüz.
İnanmak
Bilinç düzeyinden daha önemli bir unsur varsa o da inançtır. Kendinize, başarmak istediklerinize ve hayallerinize olan inancınız. Kendinize ne kadar inanırsanız yapmak istedikleriniz konusunda o kadar başarılı olursunuz. Başarı beraberinde mutluluğu da kapınıza bırakacaktır.
Değişim Zamanı
İşte en kritik kısma geldik. Şimdi karar verme aşamasındasınız. Yalnız kalabileceğiniz bir ortamda kendi iç sesinizi dinleyin. Hayatınıza nasıl şekil vermek istediğinize karar verin. Bunları isterseniz bir kağıda yazın. Hayatınızda olanlar, karşısına da olmasını istediklerinizi yazın. Böylelikle düşündükleriniz somutlaşmış olacak.
Etkinlik Yapmak
İnsanları olumlu düşünce tarzına sevk edecek bir diğer yöntem ise fiziksel ve zihinsel etkinlikler yapmaktır. Bu etkinlikler, hem gelişim göstermemize hem de bu gelişim beraberinde hayata daha pozitif bakmanızı sağlayacaktır. Bu etkinlikler ise: düzenli egzersizler yapmak, yeni bir hobi edinmek, dil öğrenmek, kişisel gelişim kurslarına katılmak, çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer almak gibi birçok faaliyeti içeriyor.
Spor yapmak, insanlar arasında yaygın bir alışkanlık olmasa da bilinen bir gerçek su ki spor sonrası salgılanan mutluluk hormonlarının bizi iyi hissettirdiği kanıtlanmış bir şey. Güne enerjik ve mutlu başlamak isteyenlerin vazgeçilmez alışkanlığı.
Kişiliğimizi olumlu yönde değiştirebilecek bir oyun olan, satranç oynamayı öğrenmenin düşünce tarzımıza yansıması ise su şekilde olacaktır. Plan yapabilmeyi, hedefe odaklanabilmesi ve kişinin kendine olan öz güveninin yükselmesi gibi iyi anlamla da yansımalara neden olur.
Zihinsel gelişimimize fayda sağlayan bir diğer unsur ise yeni bir dil öğrenmektir. Bu öğrenme süreci sonunda, başardım duygusunu tadacak ve kendinize olan güveniniz artacaktır.