Atmosferi, havayı, suyu ve toprağı kirletmeden; çevreye zarar vermeden ve üretim sürecinde hiçbir kimyasal girdiye başvurulmadan gerçekleştirilen tarımsal faaliyetler “organik tarım olarak nitelendirilir. GDO ve hormon içermeyen organik gıdalar bireylerin ve dolayısıyla toplumun daha sağlıklı olması adına büyük bir öneme sahiptir. Organik besinlere son yıllarda gösterilen büyük ilgi tarım için sağlanan destekler de birleştiğinde çiftçilerin organik tarıma yönlenmeleri kolaylaşmıştır. Organik tarım için sağlanan desteklerin tamamının amacı organik tarımın yaygınlaştırılması, çevrenin korunması ve toplum sağlığının iyileştirilmesidir. Bu açıdan tarım sektöründe girişimciler için teşvikler, destek ve kredi imkanları bulunmaktadır.
Organik Tarım İçin Sağlanan Destekler Artıyor
Türkiye’de organik tarım destekleri ilk olarak 2005 yılında
bitkisel üretime yönelik başlatılmıştır. Zaman içerisinde organik hayvancılığın
önem kazanması ile birlikte organik tarım destekleri kapsamı genişletilerek
organik hayvancılık destekleri de 2011 yılı itibarıyla devreye alınmıştır.
Türkiye’de organik tarım destek ödemeleri yıllar içerisinde
artan bir ivmeyle devam etmektedir. Organik tarım sektöründe faaliyet gösteren
üreticiler de desteklenen tarım alanları da destek miktarları da
yükselmektedir. Örnek vermemiz gerekirse 2006 yılında 1042 üretici toplamda
43.758 dekar alan tarım arazisi için 131 bin TL destek alırken bu rakamlar 2018
yılında kat be kat artışla kayıtlara geçmiştir. 2018 yılında organik bitkisel
ve hayvansal destek ödemeleri; 51 bin 669 üretici için 3.761.290 dekarlık
alanda toplamda 143,9 milyon olarak gerçekleştirilmiştir.
Organik Tarım Bazlı Destekler ve Organik Arıcılık Destekleri
Türkiye’de organik tarımsal üretim yapan çiftçilere
sunulacak dekar başına destek miktarları Balanlar Kurulu Kararlı ile
belirlenir. 26 Şubat 2018 tarihinde 30344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
karar kapsamında organik tarım destekleri şu şekilde özetlenebilir:
1. Kategori de meyve, sebze ve tıbbi bitkiler yer alır. Bu kategorideki tarımsal ürünlerin üretimini gerçekleştiren çiftçiler ekim yaptıkları dekar başına 100 TL organik tarım destek ödemesi alırlar.
2. Kategoride zeytin ve Antep fıstığı üretimi yer alır. Bu kategorideki tarımsal üretimini gerçekleştiren çiftçiler üretim yaptıkları dekar başına 70 TL destek ödemesi alırlar.
3. Kategoride ekonomik değeri yüksek tarla bitkileri sınıflandırılmıştır. Ekonomik değeri yüksek organik tarla bitkileri üretimi gerçekleştiren çiftçilere dekar başına 30 TL destek ödemesi yapılır.
Bitkisel bazlı desteklerin son kategorisi “diğer ürünler ve
nadas” için ayrılmıştır. Bu kapsamda organik tarım yapan çiftçilere dekar
başına 10 TL destek ödemesi sunulur.
Organik tarım destekleri kapsamında yer alan organik
arıcılık için ise arılı kovanların her biri için çiftçiler 10 TL destek ödemesi
almaya hak kazanırlar.
Organik Tarım Destekleri İçin Üretici Koşulları Nelerdir?
Organik Tarım desteklerinin alınabilmesi için üreticilerin
bitkisel üretimde 1018 yılı üretimleri için Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇK) ve
Organik Tarım Bilgi Sistemi (OTBİS) kayıtlarını tamamlaması gerekir. Ek olarak
organik tarım sertifikasının da alınması organik tarım destekleri iççin gerekli
şartlar arasında yer alıyor.
Organik tarım destekleri arasında yer alan organik arıcılık
destek ödemelerinin yapılabilmesi için de üreticilerin Organik Tarım Bilgi
Sistemi veri girişlerini yapması, bilgilerini kaydetmesi ve Organik Tarım
Yönetmeliği kapsamında yetiştiriciliği yapılan arı kovanlarının uygunluk
belgesinin düzenlemesi gerekiyor. AKS’de Arıcılık Kayıt Sistemi kapsamında
bilgileri bulunmayan üreticiler desteklerden yararlanmıyor. Organik arıcılık
desteklerinden yararlanabilmesi için üreticilerin OTBİS’e kayıt oldukları il veya
ilçe müdürlüklerine; bölge dışında bulunuyorlarsa bulundukları il ve ilçe
müdürlüklerine veteriner sağlık raporu ve arı konaklama belgesi ile
başvurmaları gerekiyor.
Faiz İndirimli Tarımsal Krediler
Kredi kullandırılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar
Kurulu Kararı ile belirleniyor ve Resmi Gazetede yayımlanarak geçerlilik
kazanıyor. Bu kapsamda gerekli şartları karşılayan ve yasal üretim yapan
çiftçiler cari faiz oranından %50 indirimli olarak işletme ve yatırım kredisi kullanma
hakkına sahip oluyor. Faiz indirimli tarımsal kredi imkanından yararlanmak
isteyen çiftçilerin organik tarım yaptıklarını yetkilendirilmiş kuruluştan
belge alarak ispatlaması ve kendilerine en yakın Ziraat Bankası şubelerine
başvurması gerekiyor. 2018 yılı için cari faiz oranından %50’lik bir indirimle
çiftçilerin kullanabilecekleri kredi miktarı 5 milyon TL üst limitle
sınırlandırılıyor.
2019’da Organik Tarım İçin Sağlanan Destekler Henüz Açıklanmadı
Organik tarım destekleri ile ilgili aktardığımız bilgiler 2018
verileri idi. Bu sene için henüz organik tarım destekleri ile ilgili beklenen
açıklama yapılmadı. Çiftçiler kadar toplum tarafından da merak edilen organik
tarım destekleri ile ilgili kesin bilgilerin ulaşmaması soru işaretlerini de
beraberinde getiriyor. 2019 yılı organik tarım için sağlanan destekler
konusunda belirsizliğin devam etmesi ciddi bir tepki çekiyor. Normal şartlarda tarımsal desteklerin Mart ve
Nisan aylarında belli olması, bu sene ise destek süreçleri ile ilgili henüz
hiçbir açıklama yapılmaması yankı uyandırıyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir
Pakdemirli çiftçilerin ne ekeceklerini eylül ayı içerisinde bildirdikleri
takdirde 1000 TL’lik destek ödemesinin yapılacağını söyledikten sonra yeni
tartışmaların da fitili ateşlenmiş oldu. Çiftçilerin Eylül ayında ne
ekeceklerini bildirdikleri takdirde yapılacağı söylenen 1000 TL destek
ödemesinin kapsamı henüz belli olmayınca mazot ve gübre desteklerinin bu
miktara dahil olup olmayacağı merak konusu olmayı sürdürüyor.
Organik Tarım İçin Sağlanan Destekler ve Piyasa Açısından Önemi
Organik tarım sürdürülebilir ekonomik kalkınma açısından
büyük önem taşıyor. Doğaya zarar vermeden; ürün yetiştirilmesinden
ambalajlanmasına, hasat işlemlerinden kesim işlemlerine, ürün işlenmesinden
depolama sürecine kadar ürünlerde tarım ilacı veya kimyasal madde
kullanılmamasına dayanan organik tarım sağlık harcamalarının azaltılması adına
da önem taşıyor.
Organik tarım faaliyetlerinin desteklenmesi organik gıdaya
tüketicilerin daha kolay ve daha uygun fiyatlarla erişebilmesini mümkün kılarken
doğal kaynakların da uzun vadeli olarak korunabilmesi için uygun zemini
hazırlıyor. Doğal dengenin yeniden kurulabilmesi adına da bir fırsat olarak
nitelendirilen organik tarım kontrollü ve sertifikalı bir üretim süreci
gerektiriyor.
Organik tarım avantajlarından yola çıkarak Türkiye’de de
organik tarım için sağlanan destekler artıyor. Yine de 2019 yılında kesintiye
uğrayan bilgi alışverişi ve desteklerdeki belirsizlik çiftçileri büyük bir
kararsızlığa sürüklüyor.
Türkiye’de Organik Tarım Tarihi
Türkiye’de organik tarımsal faaliyetlerin başlaması 1986
yılında gerçekleşiyor. İthalatçı firmaların talepleri doğrultusunda ihracat
amacıyla organik kuru üzüm ve organik kuru incir üretimi yapılıyor. Ege
Bölgesi’nde başlayan organik tarım üretimi günümüzde de Ege Bölgesi’ni, organik
tarımda en önemli lokasyonlardan biri haline getiriyor. Türkiye’de en çok
organik tarımsal faaliyetler sürdürülen ilk üç ilk Aydın, Manisa ve İzmir
olarak sıralanıyor.
Türkiye’de ilk etapta kuru incir ve kuru üzüm gibi gıda maddelerinin
üretiminde başvurulan organik tarım daha sonraki yıllarda gelişmiştir. 2013
yılında toplanan veriler Türkiye sınırları içerisinde 213 ürün için organik
tarım yapıldığını ortaya koymaktadır.
Organik Ürünlerin Genel Özellikleri Nelerdir?
Süper marketlerde, unlu mamul satış noktalarında,
eczanelerde, internetteki sitelerde, çiftçilerin bahçelerinde, halk
pazarlarında veya organik ürün pazarlarında bulunabilen organik ürünler satın
alınırken tüketicilerin organik ürün sertifikası şartının yerine getirilip
getirilmediğini kontrol etmeleri gerekir.
Organik ürün sertifikasında Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kuruluşun bilgileri, kod numarası, ürün
sertifika numarası ve organik ürün logosu bulunmalıdır. Mavi, yeşil, siyah ve
beyaz renkli logolar barındıran ürünlerin doğal, hormonsuz ve saf oldukları
sonucuna varılıp güvenle alışveriş yapılabilir. Organik ürün olarak satılan
ürünler organik ürün sertifikasına sahip değilse tüketiciler bu ürünün organik
olduğunu düşünmemelidir. Ayrıca etiketlerde %100 Doğal, %100 Saf, Köy Ürünü ya
da Hormonsuz ibarelerinin yer alması da o ürünü organik ürün sınıfına
sokmadığının bilinmesi gerekir.
Organik ürünlerin genel özellikleri şu şekilde
sıralanabilir:
- Organik ürünlerin üretiminden paketlenmesine, işlenmesinden tüketiciler ile buluşturulmasına kadarki hiçbir süreçte kimyasal madde kullanmadığı için alışılagelmiş ürünlere göre görünümleri daha gösterişsiz ve renkleri daha soluk olabilir.
- Organik ürünlerin boyutları normale göre küçük olabilir ve ürünlerin boyutları birbirini tutmayabilir.
- Organik tarımsal tekniklerle üretilen ürünler daha lezzetli olur, doğal bir kokuya ve tada sahiplerdir.
- Organik ürünler içeriğindeki vitaminler organik olmayan ürünlere kıyasla daha fazla olur.