Peak Games Girişimcilerinin Başarı Hikayesi Girişimcilikte insan sermayesi çok önemli. Bu sadece uzmanlaşma anlamında değil aynı zamanda güçlü bir ekibe sahip olmakla eşdeğer. Ortaklıklarda ve ekip çalışmalarında o kan uyumu ya yakalanıyor ya da mutsuz sonuçlarla karşılaşılıyor. Bu röportajı yapmak için görüştüğüm Rina Onur ve Sidar Şahin bana ortaklıklardaki uyumun değerini hissettirdi. Birbirlerinin cümlelerini tamamlayan, genç, zeki ve başarılı iki girişimci. Oyun sektöründe zirveyi hedefledikleri için şirketlerinin ismi ‘Peak Games’. Şimdi sizleri bu keyifli röportajla baş başa bırakıyorum.
Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?
Rina Onur: Ben Harvard Üniversitesi’nde ekonomi bölümünde eğitim aldım; öncesinde Robert Kolej. Üniversite bitiminde Londra ve İstanbul iş maceralarım oldu. Sonra Peak Games başladı.
Sidar Şahin: Ben Boğaziçi Üniversitesindeyken internete ve girişimciliğe adım attım.
Bu işe başlamadan önce iş hayatında tecrübeniz oldu mu, nerelerde çalıştınız?
S.Ş: Ben kendimi bildim bileli internet sektöründeyim. Trendyol’un kurucu ortaklarındanım. İlk yaptığım işlerden biri İzlesene.com çok keyifli bir tecrübeydi. Oyun alanında kurduğum şirketlerden FunPac ve Game Garden da Peak Games’i kurmamızdaki en önemli sebeplerden biri diyebilirim.
R.O: Ben, internet sektörüne Peak’le beraber adım attım. Öncesinde Morgan Stanley’de yatırım bankacılığı ve ardından Türkven Private Equity’de girişim sermayesi sektöründeydim. Türkiye’nin sektör liderleri olan Mavi, Migros, Tekin Acar gibi şirketlerin ekipleriyle çalışma fırsatım olmuştu.
Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
S.Ş: Peak Games dünyanın en büyük şirketlerinden biri olma hayaliyle 1,5 yıl önce kuruldu. Rinayla tanışıp bu işe başladık. Şu anda dünyanın ilk beş oyun şirketinden biriyiz. Büyük bir pazarın içindeyiz.
Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?
İlk yedi ayda 19,5 milyon $’lık yatırım aldık. Üçü de venture capital(risk sermayesi)’di. Melek yatırımcılar da 1 milyon Euro yatırdı.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
S.Ş: Ben aslında seri girişimciyim, önceden izlesene.com, trendyol.com’un kurucu ortaklarındanım. Rina işin strateji tarafında. İkimiz de zamanımızın çoğunu yeni oyunlar ve ürünlere yoğunlaşarak geçiriyoruz çünkü oyun bizim şirket DNA’mız. Üçüncü kurucu ortağımız da Safa Sofuoğlu. İstanbul, Ankara, Ürdün ve Suudi Arabistan ofislerimizde toplamda iki yüz kişi çalışıyor.
Markanızın ismi nereden geliyor?
Peak Games ismimiz çünkü biz zirveye oynuyoruz. Kuruluşumuzun altıncı ayında Ürdün’de ofis açtık. Sudi Arabistan’ın en büyük online oyun şirketini 2012 başında satın aldık. Türk şirketiyiz, ama Türk üretimi oyunları yurt dışına taşıma arzumuz dolayısıyla global bir ismi tercih ettik.
Peak Games’teki oyunlar nasıl?
Toplamda şu anda on dört oyun var. Bunlar facebook tabanlı, browserdakiler ve mobil olmak üzere üç alanda oynanıyor.Oyunlarda hızlı ilerlemek, seviye atlamak vb. için para harcanabilecek kanallar var. Gelirimiz bu kanallardan geliyor.Otuz milyon kullanıcımız var.
İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi var mı?
Yatırımcılarla tanıştığımız an bizim için dönüm noktasıydı. Vizyon, kaynak ve rehberlik anlamında çok faydalandık. Sonrasında alanımızda dünyada ilk 5’e girmemiz, dünya çapında bilinirlilik alanında çok önemliydi bizim için.
Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?
Üç tane bölümümüz var. Özel oyun geliştirilen bir bölüm, müşteri hizmetleri crm bölümü ve iş geliştirme, pazarlama ve teknik taraf. Oyun stüdyolarımızın her biri ürettiğimiz oyunlara dedike ekiplerden oluşuyor. Stüdyolarımızı işinde çok deneyimli kişilere emanet ettik; şirket başarımızın arkasında Ersin Er, Buğra Koç gibi kişiler var. Ortağımız ve CTO’muz Safa ise teknik tarafta.
Bu noktaya gelmenizin kısaca hikayesi nedir?
Bizden önce oyunlarla ilgili ekosistem yoktu. Sadece küçük stüdyolar vardı. Oyun sayısı ve kullanıcı sayısı olarak lokal rakiplerin önündeyiz.
Türkiye ve dünyada oyunlara ilgi nasıl?
İlgi çok büyük. Orta – Doğu Afrika günlük beş milyon kullanıcımız var. Türkiye’de ise bu rakam altı milyon kişi. Farklı yaş dilimlerinden insanlar farklı vakitler harcıyorlar. Dünyada 15 – 20 dakika, Türkiye’de ise 55 dakika ortalama olarak bir insanın oyun oynama süresi. Türkiye’de okeye ve New Battle isimli strateji oyununa yoğun ilgi var.
Sizce, sizin başarınızın sırrı nedir?
Bu işe gönül vermiş doğru insanlarla bu işe başlamak, bütün bunlar ekip işi.
Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
Kısa ve orta vadede webte yakaladığımız başarıyı mobilde de yakalamak, uzun vadede ise başka bölgelerde bu başarıyı elde etmek. Dünyaya dokunan bir Türk oyun markası olmak, insan yeteneğine yatırım yapıp, en yetenekli ekiple yola devam etmek.
Bir iş gününüz nasıl geçer?
Çok yoğun geçiyor. Şirketin dnasından ötürü, hem oyun stüdyosu ekibiyle yapılan toplantılar hem şirket olarak yeni yazılacak oyunlarla ilgileniyoruz Ayrıca, var olan oyunlarımıza iyileştiriyoruz. Bütün bunlar hem mühendislik istiyor hem de sanatsal bir mecra.
Sektörünüz, Türkiye’de sizce nereye gidiyor?
Türkiye, bizim sektörde ki top beş marketten biri. Çok büyük talep var. Arzda armaya başladı. Hem Türkiye iyi bir pazar olacak, hem dünyada oyunlar yaratan bir bölge olacak.
Kendinizi hangi platformda gösteriyorsunuz?
Yurt dışı basını, zaten Türkiye’den çıkan bu başarı hikayesine çok ilgi gösterdi. Dünyanın en büyük 5 sosyal oyun şirketinden birinin Türk olması bize de çok gurur veriyor. Yerli basında da yer alıyoruz.
Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?
Türkiye’de ekosistem yeni oluşuyor. Birkaç başarı hikayesi var. İnsanlar işlerini bir yere taşımaya çalışıyorlar. Amerika’da ise işlerini kurup ‘mezun olup’ mentorluk yapmaya başlıyorlar. Bütün girişimcilerin ortak özelliği hırslı, başarılı ve zeki olmaları.
Size ilham verene beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?
Linkedin, Apple, Square, Facebook, Google, Qualcom yabancı teknoloji şirketleri arasında en beğendiklerimiz arasında tabiki yerini alıyor. Ürettikleri ürünler insana dokunuyor ve şirket yönetimlerini çok başarılı buluyorum. Türk internet servisi veren şirketler arasında yemeksepeti, markafoni, gittigidiyor, trendyol, çiçeksepeti gibi şirketler ülkemiz için büyük işler başarıyorlar.
Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?
Doğru ekibi bulmak çok önemli. Bu iş tek başına yapılacak bir iş değil ve vazgeçmemek gerekli.
Türkiye’deki girişimcilik kültürü geçmişte nasıldı, şimdi nereye gidiyor?
Büyüme hızı daha geriden başlandığı için daha büyük olacaktır. Yatırımcılar Türkiye’ye ilgi gösteriyor. İnsanlar hayallerini kovalıyorlar, girişimci sayısı artacak.
Sizin girişimcilik alanında açık olarak gördüğünüz sektörler nereler?
İnternet, teknoloji, eticaret, yenilenebilir enerji, eğitim ve sağlık.
Size girişimcinin alması gereken eğitimler var mı?
Bence girişimciliğin eğitimi yok. Girişimcilik eğitimle ilgili değil ama çok çalışkan olmak gerekiyor.
Girişimcileri yol gösterebilecek ve rehber niteliğinde söylemek istedikleriniz nelerdir?
Doğru insanlarla bir araya gelmeye baksınlar. Mentor olabilecek, fikirlerine değer verebilecek kişilerden yardım almalılar. Vazgeçmemek ve çalışkan olmakta diğer önemli şeyler.
Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?
Peak Games’i Türkiye’den çıkmış en büyük teknoloji şirketi haline getirmek. Türk mühendislerini, Türk ürün yöneticilerini istihdam edip, Dünya’ya dokunan oyunlar geliştirmek. Duygu Eren – Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı – Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com