Hem taşınır hem de taşınmaz sanat eserleri ve kültür varlıklarına ait çizimleri yapan; rölevelerini alan; eserlerin ve kültür varlıklarının korunması, bakımı ve onarımı için gerekli görülen çalışmaları gerçekleş-tiren kişilere restorasyon teknikeri deniliyor.
Restorasyon Teknisyeni Ne İş Yapar?
Restorasyon teknisyenleri; mimar, mühendis, arkeolog gibi uzmanların denetimindeki tarihi yapıların onarımı ve korunması ile ilgili olarak tasarım uygulamalarında ara meslek elemanı olarak çalışıyorlar.
Bu doğrultuda onarımı ve yenilemesi yapılacak olan eserin fiziksel ve kimyasal yapısını, üretim teknolo-jisini inceliyor ve bozulma nedenlerini araştırıyorlar. Tarihi yapılara ait malzemeleri ve inşaat teknoloji-lerini inceliyor, geleneksel yapı tekniklerine uygunluklarını araştırıyorlar. Tarihi binaların ve binaların içerisinde yer alan süsleme elemanlarının çizimlerini yapıyor ve bunlara ilişkin malzeme hesabını çıka-rıyorlar. Malzeme hesabı çıkarılan kalem işleri, ahşap süsleme, alçı işleri, taş oymacılığı ve benzer süs-leme elemanlarının bakım ve onarımlarını gerçekleştiriyorlar. Bakımını ve onarımını gerçekleştirdikleri sanat eserlerinin daha sonraki dönemlerde çevresel etkenlerden zarar görmesini engelleyecek koruyu-cu işlemleri uyguluyorlar. Bunların yanı sıra restorasyon teknisyenleri; tarihi binaların restorasyon ve restitüsyon proje çizimlerini yapıyorlar. Yapılan çalışmaları fotoğraf ve benzeri teknikler ile belgeliyor ve bu çalışmalar ile ilgili raporları hazırlıyorlar.
Restorasyon teknisyenlerinin görev tanımlarının gereklerini yerine getirirken; mala, duvarcı gönyesi, metre, çekiç, plastik ve meşin eldivenler, koruyucu gözlükler, toz maskeleri, bilgisayar ve çeşitli çizim araç gereçlerini kullanmaları gerekiyor. Çalışma şekillerine göre değişen özellikte aletlere ve donanım-lara ihtiyaç duyan restorasyon teknisyenleri kalem işleri için fırça, boya, baston, aydınger, eskiz, kömür tozu, kurşun kalem gibi malzemeler; ahşap alçı ve diğer çalışmaları içinse oyma kalemleri, alçı kalıpları, elmas uçlu mermer oyma kalemleri, marangoz el aletleri ve alçı oyma bıçaklarına ihtiyaç duyuyorlar.
Restorasyon teknisyenleri kimi zaman açık havada kimi zaman ise müze ya da büro gibi kapalı ortamlar-da çalışabiliyorlar. Tarihi binalarda gerçekleştirdikleri çalışmalar genellikle tozlu boyalı ortamlarda ve iskele üzerinde gerçekleşiyor. Restorasyon teknisyenliği yapacak olan kişilerin; bu çalışma ortamlarına uyum sağlayabilecek, resim yeteneği olan, şekiller arasındaki ayrıntıları ve farklılıkları algılayabilen, keskin görme yeteceğine sahip, el göz koordinasyonu gelişmiş olan, ellerini ve parmaklarını ustaca kullanabilen, estetik görüşü olan, dikkatli ve sabırlı kişiler olması gerekiyor.
Restorasyon Teknisyenliği İçin Eğitim süreci
Restorasyon teknisyeni olmak isteyen kişiler; mesleki ve teknik ortaöğretim okullarının / kurumlarının İnşaat Teknolojisi alanı kapsamında Restorasyon dalında eğitim alabiliyorlar. Bunun için kişilerin ortao-kulu tamamlamış ve Millî Eğitim Bakanlığının okula alana ve dala göre belirlediği giriş koşullarını taşı-yor olmaları gerekiyor. Restorasyon teknisyenliği için mesleki eğitimin süresi 4 yıl olup öğrenciler 9.sınıfta ortak genel kültür derslerini alıyor ve yıl sonunda alan seçimlerini yapıyorlar. Alandaki dallara yönelik yeterlilikleri kazandıracak olan dersler ağırlıklı olarak 10.sınıfta yer alıyor. 10.sınıfın sonunda öğrenciler dal seçimini yapıyor; 11. ve 12. Sınıfta dala ait yeterlilik derslerini alıyorlar. Restorasyon tek-nisyenliği için mesleki eğitim okulda hem teorik hem uygulamalı olarak verilirken öğrenciler işletme-lerde ve atölye ortamında da uygulamalı eğitime tabi tutuluyorlar. Mesleki eğitimini tamamlayan öğ-renciler meslek lisesi diploması almaya hak kazanıyorlar.
Ayrıca yeterli sayıda müracaat olduğu durumlarda mesleki eğitim merkezlerinde de restorasyon dalın-da mesleki eğitim programları açılabiliyor.
Restorasyon Teknisyenliği İş Olanakları Nelerdir?
Restorasyon teknisyenlerinin iş bulma olanaklarının tarihi değerlerin bulunduğu yerlerde daha yüksek olduğu biliniyor. Böyle yerlerde restorasyon teknisyenleri arkeolojik kazı alanlarında kazı ekipleri içeri-sinde ya da taşınır kültür varlıklarının onarımında ve konservasyonunda çalışabiliyorlar. Özel sektörde çalışmak isteyen restorasyon teknisyenleri; restorasyon çalışmaları yapan mimari büroların yanı sıra sedef, ahşap oyma, kakma ve vitray atölyelerinde, kalem işleri yapan firmalardaki iş fırsatlarını değer-lendirebiliyorlar. Ayrıca restorasyon teknisyenleri köprülerin, camilerin, çeşmelerin onarımı ve korun-ması ile ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığının bünyesindeki Röleve Anıtlar Müdürlükleri, İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Müdürlüğü ile Vakıflar Devlet Müdürlüğü gibi devlet kurumlarında da görev alabiliyorlar.
Kamu kuruluşlarında görev yapacak olan restorasyon teknisyenleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanu-nu’na göre maaş alıyorlar. Teknik hizmetler sınıfında 12.derece 3.kademede göreve başlıyorlar, aynı zamanda tarihi sanat eserlerinin sergilenmekte olduğu devlet kuruluşlarında sözleşmeli olarak da çalı-şabiliyorlar.
Restorasyon Çalışmaları Nasıl Yapılır?
Restorasyon işlemleri tarihi yapıların ve binaların korunmasına ve yenilenmesine yönelik gerçekleşti-rilmekle birlikte restorasyon işlemlerine başlanmadan önce bazı belgelerin tamamlanmış olması gere-kiyor. Restorasyon işlemi ile eski yapıların formları bozulmadan var olan eksikliklerinin tamamlanması amaçlanıyor. Bunun yanı sıra restorasyon işlemleri kapsamında yapılar, geçmişte bir dönemde var ol-dukları şekle geri döndürülebiliyorlar. Yapılacak yeniliklerin büyüklüğünde, söz konusu binanın ya da yapının bu yeniliklere ne kadar ihtiyacının olduğu belirleyici etken oluyor. Ayrıca binanın ya da yapının kendi öz haline döndürülmesine yönelik olarak yapılan temizlik işleri de restorasyon türlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Restorasyon işlemlerine başlanmadan önce söz konusu binanın ya da yapının yasal statüsünün kontrol edilmesi gerekiyor. Bu noktada yapının 1. Ya da 2. Derece tarihi eser olup olmadığı önem taşıyor. Eğer bina ya da yapı, toplumun maddi tarihini oluşturan ve korunması zorunluluğu bulunan 1.derece tarihi eser kapsamındaysa çok fazla müdahale edilemiyor. 2.derece tarihi eser kapsamında yer alan binalara ve yapılara cephenin korunması koşulu ile bazı müdahalelerde bulunulabiliyor. Ancak bunun için ko-ruma kurulundan izin alınması gerekiyor.
Restorasyon çalışmaları için;
- Öncelikle belediyeye başvuruda bulunuluyor.
- Yapının tescilli olmaması durumunda; belediye, Anıtlar Kurulu’na yönlendirme yapmadan inşaat izni verebiliyor. Binanın tarihi eser olması durumunda Anıtlar Kurulu’na gidilmesi zorunluluğu bulunuyor.
- Restore edilecek olan binanın ya da yapının fotoğrafları, rölövesi, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanıyor ve raporla birlikte Anıtlar Kurulu’na gönderiliyor.
- Anıtlar Kurulu gerekli izni verdiği takdirde, restorasyon projesi hazırlanıyor. Ardından Belediye’den gerekli iznin alınabilmesi için ruhsat projesi hazırlanıyor.
- Kurula başvuru yapılması esnasında fotoğraf dosyası, belediye ve tapudan alınan resmî belgeler, ve-kaletname, tapu, il özel idare kaydı ile imar durumuna uygunluk belgelerinin alınması gerekiyor.
Restorasyon projelerinin, işlerinde deneyimli mimarlar tarafından hazırlanması gerekiyor. Rölöve ile yürütülen çalışmalar esnasında mimarlar, yapının aslının bozulmadan en iyi hale gelmesinin sağlanması için gereken çalışmaları yapıyorlar. Karşılaşılması olası sorunları gözden geçiriyorlar. Projeye başlanıl-madan önce gereken tüm araştırmaların tamamlandığının kontrolü de mimarların sorumlulukları ara-sında yer alıyor. Bunun ardından; projeyi, yapı ile ilgili ayrıntıları içeren rölöveyi hazırlıyorlar. Restoras-yon çalışmalarına başlanmadan önce tarihi yapının bozulma nedenlerinin araştırılması önem taşıyor. Ardından bu bozulmanın durdurulması amacına yönelik olarak yapılması gereken müdahaleler planla-nıyor. Çalışmalar esnasında yapının iç düzeninin ve bütünlüğünün korunması öncelik taşıyor. Alanında uzman mimarların ve mühendislerin uyguladığı işlem “Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları” tara-fından onaylanıyor. Restorasyon çalışmalarında binanın korunabilmesi adına uygulanması gereken en uygun teknik sağlamlaştırma olup diğer teknikler kullanıldıkça müdahale oranı artabiliyor.