Salda Gölü son yıllarda her geçen gün daha popüler olan bir yer. Bu popülerlik bölgenin keşfedilmesi açısından önemli olsa da aynı zamanda doğal güzelliğinin zarar görebilmesine neden oluyor. Özellikle sezonda oldukça kalabalık olan günübirlik gezmeye gelenler dışında sadece kamp alanında 2000’den fazla insanı ağırlayan Salda Gölü ne olursa olsun mutlaka deneyimlenmesi gereken bir yer.
Türkiye’nin Maldivleri olarak da anlatılan Salda Gölü volkanik bir patlama sonucunda ortaya çıkmış volkanik bir göl. Gölün derinliği 184 metre ve bu derinlikle Salda, Türkiye’nin en derin gölleri arasında yer alıyor. Salda Gölü’nün kıyısında stromatolik kayaçlar bulunuyor. Uzaktan bakıldığı zaman beyaz kayalara benzeyen bu yapılar yakından bakıldığında bunların beyaz tortular olduğu görülüyor. Salda Gölü’nün kıyısındaki bu oluşumlar bölgenin Mars ile benzer özellikler gösterdiğine dair kanıt sunduğu için Salda Gölü bilimsel araştırmalara da konu oluyor. Salda Gölü ayrıca Türkiye’nin en temiz, dünyanın ise en temiz 5. gölü olduğu için özenle korunması gereken bir alan.
????
Salda Gölü’ne Nasıl Gidilir?: Salda Gölü Burdur’un Yeşilova ilçesine yaklaşık olarak 5 kilometre mesafede bulunuyor. Salda Gölü’ne Denizli, Isparta ve Burdur üzerinden ulaşmak mümkün.
Salda Gölü Kampı Planlayanlara Tavsiyeler
Gayet popüler ve turistik bir lokasyon olan Salda Gölü her mevsim meraklılarını kendine çekiyor. Artık göle dizlere kadar girip resim çektirmek ve bunu Instagram’da paylaşmak moda oldu. Fakat Salda Gölü gerçek doğa meraklılarına bir Instagram gönderisinden çok daha fazlasını vaad ediyor.
1. Sessizlik İçin 7 Numaralı Bölgeyi Tercih Edin
Salda Gölü’nde sessiz ve sakin bir kamp deneyimi yaşamak isteyenler için gölün 7 numaralı bölgesi tercih edilebilir. Salda’nın mutlaka tüm çevresinin turlanması ve gölün sunduğu birbirinden güzel mavinin keşfedilmesi ise bölgeye giden herkese tavsiye ediliyor. Gölün çevresinin yaklaşık olarak 44 kilometre olması sebebiyle çevreyi yürüyerek gezmek zor olacağında bisiklet kiralayarak ufak bir tur yapmak keyifli bir aktivite olabilir.
2. Gün Batımını İzleyin
Salda Gölü’ne gittiğiniz zaman mutlaka gün batımını izlemeyi ihmal etmeyin. Özellikle gölün doğu kısmından gün batımının harika bir şekilde izlenebileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Aynı şekilde gün doğumu vakti için harika manzaralar sizleri bekliyor olacak. Tavsiyemiz kamp çadırınızı bu iki manzarayı da görebileceğiniz bir konuma yerleştirmeniz, kamp sandalyenize kurulmanız ve fotoğraf makinenizi de yanınızda bulundurmanız olacaktır.
3. Salda Gölü Adalarında Yürüyün
Salda Gölü’nde sular çekildiği zaman ortaya beyaz adalar çıkıyor. Bu adalara yürümek mümkün olsa da göl aniden derinleşebiliyor. Yüzme konusunda kendisine güvenmeyenlerin bunu tercih etmemesi özellikle tavsiye ediliyor.
Bu adalar yılın büyük bölümünde tamamen suyun altında kalan küçük kara parçaları. Doğal olarak bu küçük adacıkların üzerinde çok da insan yürümüyor.
4. Yüzmek İçin Tabiat Parkını Tercih Edin
Salda Gölü’nde yüzmek isteyenler için tavsiye edilen nokta ise Tabiat Parkı. Gölün aniden derinleşmesi sebebiyle ziyaretçilerin belirlenen noktalarda yüzmesi öneriliyor. Eğer Salda Gölü’nde yüzmeye karar verirseniz siz de belirlenen alanlarda yüzmeye özen gösterin. Mümkünse tek başınıza göle girmeyin.
Eğer kendine güvenen, tecrübeli bir yüzücü iseniz bu tecrübeden çok keyif alacağınız kesin. Göller her zaman denizlere nazaran yüzmenin daha zor olduğu alanlardır, bunu da aklınızda tutun.
5. Salda Gölü Kışın Kayak Alternatifi Sunuyor
Salda Gölü’ne kış aylarında gittiyseniz göle 20 dakika mesafede bir kayak merkezi olduğunu mutlaka aklınızda bulundurun. Salda Kayak merkezinde kayak yaptıktan sonra, Salda Gölü’nün muhteşem gün batımı manzarasında çayınızı veya kahvenizi yudumlayarak anın tadını çıkarabilirsiniz.
Ayrıca bu beyaz manzaralı eşsiz gölü, kar manzarası eşliğinde görmenin de tadını çıkarabilirsiniz.
6. Lisinia Doğal Yaşam Köyü’nü Ziyaret Edin
Salda’ya gittiğiniz zaman bu lokasyona yaklaşık olarak 1 saat uzaklıkta olan Lisinia Doğal Yaşam Köyü’ne uğramadan geçmeyin. Gönülleri tarafından işletilen ve burada gönüllü olarak çalışanlardan herhangi bir ücret almayan özetle imece usulünü yeniden en doğal şekilde uygulana bu alanda harika keşifler yapmak mümkün. Lisinia Doğal Yaşam Köyü’nde ücretsiz kamp alanları ve ekolojik tarlalar bulunuyor. Gönüllerin üretime katılması ile varlığını sürdüren köyün yakınlarında ise gözlerinizi alamayacağınız lavanta tarlaları bulunuyor. Isparta bölgesi gülleri ile meşhur olsa da son yıllarda lavanta tarlaları gerçekten yoğun ilgi görüyor. Siz de Salda Gölü’ne bir gezi düzenlediğiniz zaman uçsuz bucaksız lavanta tarlalarının eşsiz görüntüsünü selamlamayı ve mis gibi lavanta kokusunu içinize çekmeyi ihmal etmeyin.