Türk girişimci Bulut Bağcı, Angola Turizm Bakanlığı ile birlikte “Turizmin Davos’u” olarak adlandırılan World Tourism Forum’u düzenledi. Yaptığı organizasyon ile Angola’nın kapılarının dünyaya açılmasına katkıda bulunan Bulut Bağcı ülkenin Türk yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırdığının altını çiziyor. Bulut Bağcı Güney Afrika, Gana, Etiyopya ve Angola’da ekiplerinin bulunduğunu ve bir sonraki projelerinin Suudi Arabistan’da olacağını vurguluyor. Bağcı’nın açıklamalarına göre Suudi Arabistan’ın 500 milyar dolarlık yatırım hedefi bulunuyor ve kendileri de Kızıldeniz’de Dubai gibi bir alan kuran bu ülke ile birlikte bir çalışma yapıyorlar.
23 – 25 Mayıs tarihlerinde Afrika’nın Mavilikler Ülkesi olarak anılan Angola’da gerçekleştirilen World Tourism Forum’da Türkiye’den yüze yakın girişimci hazır bulundu. Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Hollande, Almanya’nın eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw gibi konuşmacıların, dünya turizminin önemli temsilcilerinin, yatırımcıların ve STK temsilcilerinin katıldığı etkinlik ile Angola’nın kapıları adeta tüm dünyaya açıldı. İçeriğin ve katılımcıların Bulut Bağcı önderliğindeki ekip tarafından organize edildiği etkinliğe 23 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirilecek olan seçimler nedeni ile Türkiye’den bakanlıklar düzeyinden bir katılım gerçekleştirilemedi.
Angola Türk Yatırımcılar İçin Birçok Alanda Fırsat Barındırıyor
Bulut Bağcı’nın açıklamalarına göre Angola hem siyasi hem de ekonomik olarak dünyaya yeni açılan bir ülke niteliklerine sahip olması ile tüm dikkatleri üzerinde topluyor. Ülkenin dışa açılmasını sağlayan ilk uluslararası organizasyonu kendilerinin gerçekleştirdiğini dile getiren Bağcı beklentilerinin başarılı bir organizasyona imza atmak ve Angola’nın kapılarının dünyaya açılmasını sağlamak olduğunu belirtiyor. Angola Cumhurbaşkanının yaptığı açıklama ile ülkede ekonomik yatırım kapsamında her türlü kolaylığı sağlayacağını söylediğini dile getiren Bulut Bağcı, ülkenin Türk yatırımcılar için inşaat, tarım ve enerji sektörleri başta olmak üzere pek çok alanda fırsat barındırdığını ifade ediyor.
Bulut Bağcı, dünyanın çeşitli yerlerinde World Tourism Forum organizasyonlarını gerçekleştiriyor. Bu bağlamda World Tourism Forum’a bağlı bir şirketleri de bulunuyor. Bu şirket kapsamında dünyanın çeşitli yerlerinde devlete ya da yatırımcılara ait binaları alıyor ve bunları işletmeye dönüştürerek operatörler ile iş birliği yapıyorlar. Şu anda yatırım değeri yaklaşık 600 milyon dolar olan iki bina için devletle anlaşma sağlamış olup operatörlerle görüşmelerini sürdürüyorlar.
Bağcı; 390 odalı bir otelin yıllık cirosunun 60 – 70 milyon dolar civarında olduğuna ve iki otelin cirosunun yaklaşık 120 milyon Euro’yu bulacağını; bu binaların dönüşümlerini de Türk müteahhitlere yaptıracaklarını vurguluyor. Afrika sermayesi ile Türkiye’de beş yıl içerisinde 5 milyar dolarlık bir fon oluşturmayı, bunu Türkiye’de ve yakın coğrafyalarda yeni yatırımlara dönüştürmeyi hedefliyorlar. Bunun için gerekli görüşmeler yapılmış olup alt yapı çalışmalarının başladığı, yatırımların bir kısmının Türkiye’de bir kısmının ise başka yerlerde olacağı biliniyor.
François Hollande Türkiye’yi Örnek Gösterdi
Fransa’nın eski cumhurbaşkanı olan François Hollande, petrol üretimi ve ihracatı alanlarında Afrika’nın ikinci büyük ülkesi durumunda olan Angola’nın turizmde Türkiye’yi örnek alması gerektiğini belirtti. Okyanusa kıyısı bulunan Angola’nın kilometrelerce uzunlukta sahil şeridi olup yeni gelişim alanları ile birlikte turizmde dünyanın yıldızı parlayan bölgeleri arasında adı anılıyor. Hollande, turizmde yüksek bir potansiyele sahip olduğu bilinen Angola’nın bu alanda başarıyı yakalamak için neler yapması gerektiğine ilişkin tavsiyelerde bulundu. Dünyada turizm sektöründe başarıyı yakalayan pek çok ülke olduğunu ve bunlardan birinin Türkiye olduğunu belirten Hollande, Türkiye’nin çok başarılı alt yapı çalışmalarına imza attığının ve Angola’nın da alt yapı çalışmalarına öncelik vererek Türkiye’yi örnek alması gerektiğinin altını çizdi.
Angola’da Kadın Girişimcilerin Sayısındaki Artış Dikkat Çekiyor
Afrika’nın en hızlı gelişen biri olan Angola’da kadın girişimcilerin sayısı % 40’ları buluyor. Büyük ve küçük ölçekli işletmeler kuran kadın girişimcilerin Angola’nın çeşitliliği ve renkliliği açısından oldukça büyük bir öneme sahip oldukları kabul ediliyor.
Başkent Luanda’da bulunan ve Portekizce “Kadınların Meydanı” anlamına gelen Praça Das Mulheres 200 metre uzunluğu ve 50 metre genişliği ile oldukça geniş bir alana sahip bulunuyor. Bu büyük alanda, kadınlara ait yüzlerce küçük işletmede dünyanın dört bir yanından ve her tarzdan ayakkabılar, kıyafetler satışa sunuluyor. Burada iş kurmak isteyen kadınların birçoğunun mikro kredi imkanlarından yararlandıkları biliniyor. 180 Euro ile 12.000 Euro arasında değişen tutarlardaki mikro kredller Banco BAI Micro Finanças tarafından sağlanıyor. Çoğunluğu kadınlardan oluşan müşteriler kredilerini %2 – %4 arasında değişen oranlardan kullanıyor ve 2 yıl içerisinde geri ödemesini yapıyorlar.
Aslında kadınlar Angola’da küçük işletmelerden büyük telekomünikasyon şirketlerine kadar oldukça geniş bir alanda faaliyet göstermeye devam ediyorlar. Angola’da kadınların sahip olduğu işyeri sayısı işletme alanında % 40 ile ortalamanın üzerinde kalıyor. Teknoloji sektörü söz konusu olduğunda ise bu oranın ortalamanın yarısına ulaştığı biliniyor. Bilişim sektöründe cinsiyet dengesinin sağlanabilmesi için Unitel “Gelecek İçin Kadınlar” adı altında bir burs programı yürütüyor. Şirketin Kurumsal İlişkiler Müdürü Eunice de Carvalho’ya göre bu program ile yükseköğretime erişim olanağı sağlanmasının yanı sıra iş piyasalarının ihtiyaç duyduğu alanlarda çalışabilecek insanların da yetiştirilmesi hedefleniyor.
Girişimci Anne Engelli Kızının Adını Kurduğu Fizyoterapi Merkezi İle Yaşatıyor
Paula, engelli kızının ismini verdiği fizyoterapi merkezi ile Angolalı kadınlar için bir örnek olarak kabul ediliyor. Geçmiş iş deneyimlerine ve örgütsel becerilerine rağmen bu iş fikrini ilk hayata geçirdiğinde zorlandığını belirten genç iş kadını, kızına uygun bakım bulma konusunda yaşadığı zorluklardan yola çıkmış. Uzun süre işin müşteri tarafında yer aldığı için insanların neye ihtiyaç duyduğunu bilerek fizyoterapist, konuşma terapisti ve osteopattan oluşan bir ekip kurmuş. Kızı hayatta olmamasına rağmen verdiği hizmetlerle diğer insanlara, engellerle olan mücadeleleri konusunda yardımcı olmaya devam ediyor.