Sinema sanatı için bir unutulmaz filmler listesi yapmanın sırası geldi. Yedinci sanat adı da verilen sinema, özellikle son 50 yıllık süreçte kaydettiği gelişim ile “unutulmaz filmler” kategorisinde de dikkat çekiyor. Sinemaya gösterilen ilgilinin ve yapılan yatırımların artması sonucunda da her yıl yüzlerce yeni film vizyona giriyor. Her yeni film izleyicilere yeni dünyaların kapısını aralasa da, izlemeye bir türlü doyamadığımız “unutulmaz filmler” kategorisindeki eserlerin izleyicisinde bıraktığı izlerin silinmesi pek de mümkün olmayan filmlerin de hakkını vermek gerekiyor.
Öyle “unutulmaz filmler” var ki, çekileli yıllar olmasına rağmen hem IMDb puanlarının yüksekliği hem de haklarında yapılan yorumlar sayesinde popülerlikleri asla azalmıyor. Kulaktan kulağa yayılan efsanelerden farklı olarak internetin ve sosyal medyanın da etkisi ile kolaylıkla sinema tutkunu yeni nesillerin izleme listelerindeki yerlerini alıveriyorlar. “Unutulmaz filmler” denilince hemen herkesin aklına gelen ve sinema tarihinin kilometre taşlarından olan başyapıtlar olsa da, herkesin bildiği üzere bu tarz listeler zaman zaman daha öznel bir hale bürünebiliyor. Sonuçta zevklerin farklılık gösterdiği ve trendlerin değiştiği günümüzde, “unutulmaz filmler” kategorisinde herkes için aynı filmlerin yer alması beklenemez.
Unutulmaz Filmler Listesi
Biz bu yazımızda izleyicilerin ve sinema eleştirmenlerinin ortak beğenisine sahip olan filmleri sizlerle paylaşıyoruz.
Shawshank Redemption – Esaretin Bedeli
Stephen King’in romanından beyazperdeye uyarlanan Esaretin Bedeli 9,3 olarak belirlenen IMDB puanı ile sinemaseverlerin nabzını tutan listenin zirvesinde yer alıyor. Morgan Freeman ve Tim Robbins’in başrollerini paylaştığı filmde Andy ve Red isimli iki mahkumun hapishanedeki hayatı anlatılıyor. Hala izlemeyen kaldıysa diye düşünerek spoiler vermek istemesek de filmin renkli karakterleri, etkileyici olayları ve diyalogları ile hafızalarda yer ettiğini söylemeden geçmek istemiyoruz. Sinema otoriteleri tarafından; inancı, kararlılığı, umudu ve insani değerleri muhteşem bir şekilde işleyen Esaretin Bedeli’nin hem senaryo hem de oyunculuklar bakımından film dünyasındaki çıtayı çok yükseklere taşıdığı ve her insanın hayatı boyunca en az bir kez izlemesi gereken filmlerden biri olduğu kabul ediliyor.
The Godfather – Baba
Mario Puzo’nun aynı isimli efsanevi romanından uyarlanan Baba pek çok kişi tarafından mafya konulu gelmiş geçmiş en güzel film olarak kabul ediliyor. Serinin ilk filmi En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Senaryo Oscar’larına sahip bulunuyor. İtalyan bir mafya ailesi olan Corleone’lerin 1940’ların ve 1950’lerin Amerika’sında geçen efsanevi öyküsünü anlatan Baba, Türkiye’de de en çok izlenen ve satılan film olma özelliğini taşıyor. Sinema tarihinin başyapıtlarından olduğu konusunda tartışmaya gerek bulunmayan Baba kurgusu ile izleyicinin Corleone ailesi ile özdeşleşmesini sağlıyor. Ve bu başarının doğal bir yansıması olarak da Baba’nın daha sonra çekilen pek çok mafya filmine bir şekilde kaynaklık ettiği görülebiliyor.
The Pianist – Piyanist
Roman Polanski imzası taşıyan Piyanist, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanan filmler arasında yer alıyor. 2.Dünya Savaşı esnasında geçen film Polonyalı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı kitaptan uyarlanmış olup otobiyografik özellikler taşıyor. Piyanist aynı zamanda bu performansı ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını alan Adrien Brody’nin filmografisinde yer alan en iyi işlerden biri olarak kabul ediliyor. İzleyenlerin ortak fikrinin aldığı tüm ödülleri hak ederek aldığı yönünde noktasında birleştiği Piyanist sinema tarihinin en iyi filmleri arasındaki yerini korumaya devam ediyor. Sinemada çok işlenen bir konu olması nedeni ile İkinci Dünya Savaşı, Almanlar ve Yahudiler hakkında söylenecek yeni bir söz kalmadığını düşünenlerin bile tekrar tekrar izlediği Piyanist unutulmaz film listelerinde üst sıralarda yer alıyor.
The Green Mile – Yeşil Yol
Bir hapishane görevlisi ile bir mahkumun hikayesini anlatan Yeşil Yol açık ara ile sinema tarihinin en iyi filmleri arasında yer alıyor. Stephen King’in romanından uyarlanan film aynı zamanda kitap uyarlaması olan filmler arasında en başarılı olanlarından biri kabul ediliyor. Adalet sistemine getirdiği eleştiriler ile de dikkat çeken Yeşil Yol etkileyici sonu ile izleyicileri ölüm ve hayat hakkında bir kere daha düşünmeye sevk ediyor. Fantezi, suç, dram şeklinde kategorize edilen Yeşil Yol 189 dakikalık uzun süresine rağmen izleyicilerini soluksuz şekilde koltuklarına çivilemeyi başarıyor. Her izlenildiğinde ilk izlemedeki tadı ve heyecanı verdiği konusunda izleyenlerin fikir birliğinde olduğu filmi her sinema tutkununun en az bir kez izlemesini öneriyoruz.
3 Idiots – 3 Ahmak
Unutulmaz filmler listemize bu sefer Hint sinemasının en başarılı isimlerinden biri olan Aamir Khan’ın başrolde olduğu Bollywood yapımı bir filmi konuk ediyoruz. Hindistan’ın en iyi mühendislik okulunda öğrenci olan 3 arkadaşın yarış mantığına dayalı sistemi değiştirmeye yönelik çabalarına yoğunlaşan film aynı zamanda dostluk kavramını da ön plana çıkarıyor. Hem güldürmeyi hem de ağlatmayı başaran ve uzun süresine rağmen izleyicide saate bakma isteği uyandırmayan 3 Ahmak güzel bir sistem eleştirisi yapıyor. Tabii bu arada filmin başarısında oyunculuklar kadar etkili olan müziklerin, kullanılan renklerin, karakter seçimlerinin de hakkını vermek gerekiyor. Komedi anlayışınız ironiyi ve absürt esprileri de kapsıyorsa bu film tam size göre diyor ve tekrar tekrar izlemek isteyeceğinizin garantisini veriyoruz.
A Beautiful Mind – Akıl Oyunları
2001 yılında vizyona giren Akıl Oyunları dahi matematikçi John Forbes Nash’in hayat hikâyesini anlatıyor. Delilik ve dâhilik çizgisinde göz alıcı bir dans sergileyen film arka planda sunulan aslında yalnızlıklarla bezenmiş olan aşk öyküsü ile romantik yanlarımıza da hitap ediyor. Finalinde azmin zaferine bir kez daha tanık olmamızı sağlayan Akıl Oyunları bol ödüllü filmlerden biri olarak başarısının büyük kitlelerin yanı sıra sinema otoritelerince de tescillenmiş olmasının gururunu yaşıyor. Soğuk savaş döneminde geçen film ayrıca soundtrackinin başarısı ile de göz dolduruyor. Film izleyicilerine zorlukları yenmenin mümkün olmadığı durumlarda onlarla yaşamanın mümkün olabileceğini göstererek benzeri senaryolara sahip pek çok film arasında verdiği mesajlar ile fark yaratıyor.
Leon – Sevginin Gücü
Başrollerini Natalie Portman ve Jean Reno’nun paylaştığı Leon insanın boğazında bir yumruya neden olan ve tekrar tekrar izleme isteği uyandıran filmler arasında yer alıyor. Birbirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan acımasız bir katil ile 12 yaşındaki masum bir kızın öyküsünü anlatan Leon sonu ile pek çok izleyicisinin gözyaşlarıyla buluşmasına neden oluyor. Film kusursuz senaryosu, yansıtmak istediği duygulara izleyiciye abartıdan uzak vermesi ve oyuncularının muhteşem performansı ile unutulmaz filmler arasındaki haklı yerini alıyor. Ayrıca Sting’in eşsiz performansına sahne olan ve filmin finalinde yer alan Shape of My Heart isimli parçanın da filmin bıraktığı izi perçinlediğini belirtmek gerekiyor. Leon içerisinde aşk, dram, aksiyon, komedi ve az da olsa gerilim öğelerini aynı anda barındırarak tam da hayat gibi bir film dedirtiyor.
Inception – Başlangıç
Christopher Nolan’ın yönetmenliğini yaptığı ve 8.8 IMDB puanına sahip olan Inception gizem ve bilim kurgu türünün en etkileyici örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Oyuncu kadrosunun gücü ile de dikkat çeken Inception başkalarının rüyalarına girerek fikir hırsızlığı yapan Cobb’un ve arkadaşlarının öyküsünü anlatıyor. Sekiz dalda aday gösterildiği Oscar Ödül Töreni’nden 4 altın heykel ile dönen Inception dünya sinemasındaki başyapıtlardan biri olarak kabul ediliyor. Inception akıl almaz kurgusu, bir an düşmeyen temposu, diyalogları, oyuncularının performansı ve film müzikleri ile izleyicilerine eşsiz bir sinema şöleni vadediyor.
Gladiator – Gladyatör
General Maximus’un gladyatör Maximus’a dönüşmesi ve ailesinin intikamını alması sürecini anlatan Gladyatör kullanılan görsel efektleri ile göz dolduruyor. Bununla birlikte Gladyatör bir adam ve onun intikamından çıkan bir film olarak bundan çok daha fazlasını ortaya koyuyor. Tarih sayfalarında dolaşan filmleri sevenler için tam bir ziyafet sayılabilecek olan film içerdiği epik öğeler ile de izleyicinin kalbini çalmayı başarıyor. Sinemaseverlere bir de müjdemiz var! 11 Oscar sahibi ve 2000 yapımı olan Gladyatör filminin devamı çekiliyor. İlk filmde İmparator Commodus’un kız kardeşi Lucilla’nın oğlu olan Lucius’un hikâyesinin anlatılacağı devam filmi sinemaseverlerin şimdiden sabırsızlanmasına neden oluyor.
V For Vendetta
David Lloyd tarafından çizilen ve Alan Moore’un yazdığı çizgi roman serisinden uyarlanan V For Vendetta’nın sahneleri oluşturulurken David Lloyd’un çizimlerinden yararlanılmış. Uzunluğuna rağmen izleyenleri sıkmayan bir akıcılığa sahip olan V For Vendetta sadece aksiyon sahnelerinden ibaret bir film olmayışı ile dikkat çekiyor. Özgürlüğün önemini anlayabilmek için insanların özgürlükten mahrum kalması gerektiğini adeta izleyicilerine parmak basa basa anlatan V For Vendetta anarşi ve şiddet tek başlarına yıkıcı birer kavramken birer tercih nedeni olup olamayacağını sorgulatıyor. Barındırdığı mesaj dolu replikleri, filmin başrolündeki Hugo Weaving’in yüzündeki maskeye rağmen duygularını geçirmekteki inanılmaz başarısı ve müzikleri ile V For Vendetta pek çok kişi için unutulmaz filmler kategorisinde olup defalarca izleniliyor.
Bu yazımızda sinema tarihinde ve izleyenlerin kalplerinde derin izler bırakan ve büyük çoğunluğun unutulmaz filmler olduklarını düşündüğü filmlere yer verdik. Bu kategoriye alınabilecek yüzlerce film daha olduğunu unutmamanızı öneriyor ve iyi seyirler diliyoruz.