589 milyon dolarlık bir rakam ile en başarılı internet girişimlerinden biri olan Yemeksepeti, sektördeki en ilgi çekici başarı hikayelerinden birine de imza atmış bulunuyor. 2001 yılında Nevzat Aydın önderliğinde kurulan Yemeksepeti’nin bünyesinde yüzlerce çalışan yer alıyor.
Yemeksepeti’nin kurucusu ve CEO’su olan Nevzat Aydın Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2000 yılında e-ticaret eğitimi almak için bir start-up merkezi olan kabul edilen San Francisco’ya gitti. Burada eğitim gördüğü esnada ABD’de başarılı olan girişimler ve bunların iş modelleri hakkında detaylı araştırmalar gerçekleştirdi. Yaptığı araştırmalar esnasında internet üzerinden yemek siparişi fikri ilgisini çekince bu iş fikrini hayata geçirmek için eğitimini yarıda bıraktı ve hemen Türkiye’ye döndü. En yakın arkadaşları olan Cem Nufusi ve Melih Ödemiş ile restoranların kullanıcılardan internet üzerinden yemek siparişi almasına dayanan bu fikrini anlattı.
Yemeksepeti’nin üç kurucu ortağı 40 metrekarelik bir ofiste işe atıldılar ve hemen restoran görüşmelerine başladılar. Görüştükleri ilk on beş restorandan ise ret cevabı aldılar. İlk etapta restoranları ikna etmekte oldukça zorlansalar da zorlu bir anlaşma sürecinin ardından 26 restoran ile yola koyuldular. İlk etapta siparişlerini yazıcı ve faks ile aldılar ve bu uygulama uzun zaman devam etti.
Ardından Rocket Internet şirketinin kurucuları olan Alman Samwer kardeşler ile bir ortaklık anlaşması imzaladılar. Bu ortaklığın ardından şirketin siparişleri arttı ve Yemeksepeti günde bir iki sipariş ile başladığı pazarda 2010 yılında günlük 25 bin siparişe ulaştı. Bu on yıllık sürenin ilk beş yılında neredeyse hiç para kazanmadan ayakta kalmaya çalıştılar. Fikirlerine olan inançları sayesinde iyi bir ekip olmayı ve şirketin istikrarını korumayı başardılar.
Iphone ile mobil üzerinden sipariş almaya başlayan yemek sepeti 2010 yılının sonları 2011 yılının başları itibari ile 900 bin kullanıcıya ulaştı. 2012 yılında General Atlantic şirketi Yemeksepeti’ne 44 milyon dolarlık bir yatırım yaptı ve şirketin azınlık hissesinin sahibi oldu. Bu yatırımdan sonra Yemeksepeti’nin büyümesi katlanarak artmaya başladı. 2015 yılının Mayıs ayında ise Almanya merkezli Delivery Hero şirketi 589 milyon dolar karşılığında şirketin hisselerinin % 100’ünü satın aldı. Nevzat Aydın Yemeksepeti’ndeki CEO’luk görevini hala sürdürüyor. Bu görevde daha ne kadar kalacağı bilinmemekle birlikte Yemeksepeti’nin hikayesi Türk internet girişimciliğinin en başarılı hikayelerinden biri olmaya devam ediyor.
Yemeksepeti’nin Kurucu Ortaklarından Melih Ödemiş Başarının Sırrını Anlatıyor
1976 yılında İstanbul’da doğan Melih Ödemiş Avusturya Lisesi’nden ardından da Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Citibank’ın hazine bölümünde bir yıl süreyle hazinenin kullanımına yönelik yazılım geliştirilmesi görevinde çalıştı. Aynı anda Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı’na başladı. Yemeksepeti’nin kurulumunun ardından 2002 yılında İşletme Yüksek Lisansı’nı tamamladı.
2007 yılında Endeavor Girişimcisi seçildikten sonra girişimciliğini ve yöneticiliğini desteklemek için hem melek yatırımcı olarak hem de organizasyonlar bazında çalışmalar gerçekleştirmeye başladı. Melek yatırımcı olarak Galata Business Angels ile çalışan Ödemiş, E-tohum organizasyonu kapsamında da girişimcileri destekliyor. Aynı zamanda da Gıda Bankacılığı Derneği’nin kurucu üyeleri arasında bulunuyor.
Üniversite eğitimi sırasında ve özellikle okuduğu bölüm nedeni ile her zaman internet ile ilgili bir girişimde bulunmak isteyen Melih Ödemiş, internet alanındaki gelişmeleri çok yakından izliyordu. Nevzat Aydın kendisine Yemeksepeti iş fikrini anlattığında Türkiye’de hızla büyüyen fast – food ve paket sektörü ile internet kullanıcı kitlesi nedeni ile bu işte çok büyük bir potansiyel olduğuna inandı. Ardından Nevzat Aydın ile birlikte pazar araştırmaları yapıp restoranlar ile konuşmaya başladı. Yemeksepeti, kurucu ortakların kişisel birikimleri ve ailelerinin sağladığı destekler ile hayata geçirildi. Bunun yanı sıra yıllarca maaş almadan çalıştılar.
Yemeksepeti’nin ismini belirlerken içerisinde Türkçe karakter olmamasına, kolay anlaşılabilir ve sempatik olmasına özen gösterdiler. Biraz da eski zamanlarda camlardan sarkıtılan sepetlerden ilham aldılar.
Türkiye’de 2004 yılında ADSL hizmetinin başlaması ile birlikte internet kullanıcılarının sayısında çok hızlı bir artış yaşandı. Bu yalnızca Yemeksepeti için değil o zamana kadar varlığını korumayı başaran tüm internet şirketleri için bir dönüm noktası haline geldi. Pazarda hızlı bir büyüme yaşanmaya başladı. Ayrıca 2007 yılında Endeavor Girişimcisi seçilmelerinin ardından bu ağdan da yararlanmaya başladılar.
Markanın konumlandırması ve özellikle kullanıcı ile olan iletişimi yöneten pazarlama ekibinin kurulmasında ve faaliyetlerinde markanın kendine has iletişim karakterinin korunmasına özen gösterildi. Melih Ödemiş bu başarı hikayesinin temellerinde iyi bir ekibin, çok fazla sabrın ve ölçülemeyecek kadar emeğin olduğunun altını çiziyor. İş modellerinin iyi planlanmasının ve doğru adımlar atmalarının da bu başarı hikayesini yaratan ana unsurlar arasında bulunduğuna dikkat çekiyor.
Girişimcilere Öneriler
Melih Ödemiş sektörün önemli girişimcilerinden biri olarak başarılı olmak isteyen girişimcilere yapmaları ve yapmamaları gerekenlerle ilgili bazı önerilerde bulunuyor. Ödemiş’e göre girişimcilerin yalnızca başarı hikayelerine odaklanıp kendilerine pembe tablolar kurmaması ve girişimciliği çok zor, sabır ve fedakarlık gerektiren bir süreç olduğunu unutmamaları gerekiyor. Girişimcilerin faaliyet göstermek için seçtikleri sektörde bilgi sahibi olmaları gerektiğinin ve yalnızca trend olduğu için bir sektörde girişimci olmanın anlamlı olmadığının altını özenle çiziyor. Girişimcilerin çok donanımlı olmasının ve yabancı dil bilmenin öneminden bahseden Ödemiş, yabancı dil bilmemenin başarının önündeki en önemli engellerden biri olduğunu söylüyor. Belirli bir iş fikrine saplanıp kalmadan fikirleri pazarlara göre değiştirebilip uyarlayabilmek önemli olup çevik bir şekilde pazarların dinamiklerine ayak uydurabilen iş fikirleri ve modelleri varlıklarını sürdürebiliyorlar. Eğer bir model başarılı olmuyorsa üzerinde diretilmemesi gerekiyor. Ayrıca girişime başa baş noktasına gelene kadar girişimcilerin en alt seviyede dahi olsa kendilerini ekonomik anlamda güvenli hissetmeleri işletmelerin başarısını doğrudan etkileyebiliyor. Melih Ödemiş başarıyı getiren en önemli unsurlardan birinin de her zaman büyük düşünmek ancak küçük adımlarla hızlıca ilerleyebilmek olduğunu belirtiyor.