Kendi işini kurmak, sabit bir maaşla yetinmeyip kendi sınırlarını çizmek isteyenler yepyeni bir hayata adım atarlar. Akıllara iş kurma fikri girdiği anda yeni iş kurmak için neler yapılması gerektiği kadar kârlı iş fikirleri arasından seçim yapmaya dek uzanan çetrefilli bir süreç başlar. Girişimciler iş fikirleri konusunda genel olarak heyecana kapılırlar ve azimle çalışarak bir an önce şirket kuruluşunu tamamlamaya odaklanırlar. “İş fikri bul, sermayeye ulaş, şirketini kur, dükkanı aç” sürecine indirgenebilen yeni iş kurma süreci belli riskleri de gün yüzüne çıkarır.
Yeni bir iş kurmak ne kadar kolay gibi görünse de kendisine has önemli zorluklar barındırır. Sermaye erişimi de, finansman kaynaklarının sürekli hale getirilmesi de, iş fikri seçimi de kurumsal kimlik oluşturulması da yeni iş kurma sürecinin aşılması gereken engelleri arasında gösterilebilir. Bir de rekabet girdi mi işin içine, ki en başından detaylı bir swot analizi gerekmektedir, girişimcilerin hızla adım attıkları bu yolda zaman zaman sendelemesi normaldir.
Bu yazımızda “iş kurmak istiyorum” diyenlerin ve başarılı bir iş yürütmek isteyenlerin dikkat etmesi gerekenlere odaklanacağız. Siz de kendi kanatlarınızla uçmak, dükkan açmak veya kendi işinizin patronu olmak istiyorsanız önerilerimizden yola çıkarak güvenli bir ticari yolculuğu başlatabilirsiniz.
1. Sermaye Olmadan da İş Kurabilirsiniz
Kendi işini kurmak isteyenlerin en büyük yanılgılarından biri sermayeye sahip olamadıkları takdirde işlerini kuramayacakları yönündeki düşünceleridir. Bir iş kurmak için sermaye en önemli gereksinimlerden olsa da sermayesiz iş fikirleri giderek yaygınlaşmaktadır. Ücretsiz bayilik veren firmalar, düşük sermayeli işler ya da az para ile başlanabilecek iş fikirleri kategorilerinde birçok alternatif girişimcilere sunulur. Sermayesiz iş fikirleri girişimcilerin konforunu arttırırken yepyeni ve fark yaratan iş fikirleri bulan girişimciler için durum bambaşka bir hal alır.
Girişimcilik ekosistemine verilen önemin artması sonucu Türkiye’de de melek yatırımcılık konsepti hızla gelişmektedir. Melek yatırımcı ağları Türkiye’nin dört bir yanındaki başarılı yatırımcıları bünyesinde barındırmakta ve fikrine güvenen girişimcilerin hem sermaye hem de süreç desteği almasını kolaylaştırmaktadır. Melek yatırım ağları kendilerine destekleyecekleri iş fikirleri doğrultusunda özel bir alan yaratabilirler. Örneğin bazı melek yatırımcı ağları yalnızca web tabanlı girişimleri desteklemeyi bazıları ise teknolojik iş fikirleri ile ilgilenmeyi tercih edebilirler. Kendi işini kurmak için sermayeye ihtiyaç duyan girişimciler melek yatırımcı ağları sayesinde iş fikirlerini tanıtabilme ve destek sağlayabilme ayrıcalıklarına sahip olabilirler.
Sermaye sorunu yaşayan girişimciler için melek yatırımcı aramak değerlendirilebilecek seçeneklerden yalnızca bir tanesidir. İş fikri melek yatırımcılık konsepti ile uyuşmayanlar sermaye ihtiyaçlarını devlet desteklerinden yararlanarak karşılayabilirler. Daha geleneksel bir davranış modeli benimsenecekse yakın çevreye başvurmak da yeni iş kurma sürecinde ihtiyaç duyulan sermayeye erişmeyi sağlayabilir.
Yeni iş kurmak ve sermaye gereksinimi arasındaki organik bağ girişimcileri tedirginliğe sürüklememelidir. Sermaye olmaması büyük bir sorundur evet, yine de iş kurmayı engelleyecek derecede önemli değildir. İş kurma sürecinde girişimciler mutlaka sermaye arayışına çıkmalı ancak yakın çevrelerinden para isteme ya da devlet desteklerinden yararlanmaya başlamadan önce gerekli analizleri tamamlamalıdır. Büyük yatırımlar yapma ile iş kurma arasındaki fark anlaşıldığı takdirde girişimciler daha pozitif bir düşünce şekli benimseyebilirler. Sadece sermaye azlığı ya da yokluğu nedeniyle iş kurma fikrinden tüm kapılar zorlanmadan vazgeçilmemelidir. Başarılı girişimcilik hikayeleri incelendiğinde çekilen zorlukların kazanılan zaferi büyüttüğü net bir şekilde fark edilebilir.
2. İş Kurmadan Önce İş Fikrinizden Emin Olun
Amaç yalnızca bir iş kurmak ve kendi işinin patronu olmaksa emin olun bu isteğe ulaşmak düşünüldüğü kadar zor değildir. Önemli olan girişimcinin doğru iş fikri ile ticari faaliyetlerine başlamasıdır. Defalarca denenmiş ve deneyenlerin yüzünü güldürmüş iş fikirleri arasından seçim yapmak da bir tercihtir, farklılık sunarak tüm rakipleri geride bırakmak da. İş kurmak isteyen girişimciler iş fikirleri arasında seçim yaparken ciddi bir şekilde analizler gerçekleştirmelidir. Hangi iş fikri ile yola çıkılacağı, o iş fikrinin nasıl hayata geçirileceği ve iş fikrinin nasıl özgünleştirilebileceği belirlenmelidir.
İş fikri bulma ve o iş fikrini hayata geçirme sürecinde girişimciler yaratıcılıklarına başvurmalıdır. Herkesle aynı hizmeti ya da aynı ürünü benzer şekilde sunmak girişimcilerin vizyonunu ortaya koyar; bu eğilim de tüketicilerin dikkatini çekemez. Girişimcilik söz konusu olduğunda iş kurma sürecinde yenilikçi bir bakış açısının benimsenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Hedef kitlesinin dikkatini çeken, onlara kendilerini ayrıcalıklı hissettiren, müşterilerinde güven uyandıran ve kaliteden ödün vermeyen girişimciler eninde sonunda hak ettikleri başarılara imza atabilirler. Girişimcilik ekosisteminde farklı olmaktan ve yenilikleri denemekten korkanlar maalesef ki başarısızlık ihtimali ile yüzleşmek zorundadır.
Farklılaşmak neden bu kadar önemlidir hakkında da kısa bir açıklama yapmak istiyoruz. Tüketiciler satın alacakları ürünlerin ve hizmetlerin farklı olmasını isterler; ürün ve hizmet farklılığı söz konusu değilse bir işletmeyi tercih etmeyi sürdürmek için onlara sağlam gerekçeler verilmesi gerekir. Bu nedenle doğru iş fikri bulmak kadar iş fikrinin uygulama sürecinin de ticari başarıları etkileyeceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. İnovatif düşünen, iş fikirlerinde ya da hizmet süreçlerinde inovasyon ışığında yürüyen girişimciler para kazanma kaygılarından kurtulabilirler.
3. Kendi İşini Kurmak Dinlenmek Değildir
Yeni bir iş kurmak herkes için farklı anlama gelebilir. Bazı girişimciler yeni bir iş kurarlar ve kendi fırsatlarını kendileri yaratmak isterler, bazı girişimciler iş kurarlar ve ticari dehalarını ispatlama motivasyonu taşırlar, bazı girişimciler daha çok para kazanabilecekleri zamanları iple çekerken bazı girişimciler ise iş kurduktan sonra daha düşük tempolu çalışma düzeninin hayalini kurarlar.
Girişimcilerin iş kurduktan sonra her zamankinden daha çok yorulmayı göze almaları gerekir. Çalışmadan, çabalamadan, yorulmadan ve hatta isyan edecek seviyelere gelmeden bir iş fikrini layıkıyla yerine getirmek mümkün değildir. İş kurduktan sonra yasal sorumluluklar üstlenilmiş olur, harcanan sermaye daha çok para kazanma gereksinimini doğurur, işin yürümesi için personellerle ilgilenilmesi gerekir, müşterilerle uğraşmak ve onları ikna etmek apayrı bir yük anlamına gelir. İş kurulana, oturana ve kendi ayakları üzerinde durana kadar girişimciler yeri geldiğinde gece gündüz çalışmayı göze almalıdır. Bu nedenle iş kurmak istiyor ancak sonrasında çaba harcamadan işler tıkırında gitsin görüşünü benimsiyorsanız, iş kurma zahmetine katlanmanıza hiç gerek olmadığını söyleyebiliriz. Çalışmayı tercih etmeyenlerdenseniz kendi güvenli sularınızda küçük heyecanlar yaşayabilir, küçük miktarda yatırımlar yaparak ek gelir elde edebilirsiniz. Ama iş kurmak?, işte bu seçim çalışmayı tercih etmeyenlere oldukça ağır gelebilir.
4. Zaman Yönetiminde Profesyonelleşmeniz Gerek
Kendi işinizi kurduğunuzda zamanın su gibi akıp gittiğini fark etmeniz olasıdır. Özellikle tek başınıza bir sorumluluk altına girdiyseniz ve danışmanlardan destek almamak gibi bir hata yaptıysanız vay halinize! Sabahlara kadar çalışsanız dahi zaman yönetiminde iyi olmadığınız takdirde tüm düzeninizin tepetaklak olacağı gerçeğini değiştirmekte zorlanırsınız! Zaman yönetiminde bir an önce uzmanlaşmalı ve vaktinizi mümkün olduğunca verimli kullanmayı öğrenmelisiniz.
Zaman yönetiminde başarı kazanmak için gün içerisindeki işlerinizi en az bir gün önceden planlamalı, planınızı unutmamak için gerekirse anımsatıcı fonksiyonları olan mobil uygulamalardan destek almalı, gün içerisinde gereksiz hiçbir işle ilgilenmeden önce en önemli sorumluluklarınızı yerine getirmelisiniz. Yoğun tempo içerisinde kaybolmayıp tempoyu kontrol edebilirseniz gün içerisinde kendinize ve ailenize de zaman ayıracak boşluklar yaratabilirsiniz. Aksi takdirde sürekli iş düşünmek, işle ilgili plan yapmak ya da yetiştirmeniz gerekenlere odaklanmak sizi fazlasıyla yıpratacaktır.
5. Operasyonel Gereksinimlerinizi Belirleyin
İş kurmak ve girişimci olmak isteyen birçok kişi sadece iş fikrine odaklanır. Ancak iş fikri ile ilgili düşünceler genellikle müşterilere ne satılacağı ya da neyin ne kadara satılacağı ile sınırlı olur. Halbuki satılacak ürün ya da hizmet iş fikrinin başarısında yalnızca bir değişkendir. İş fikrinin uygulanabilirliği ve başarı ihtimali organizasyonel gereksinimler ile birlikte değerlendirilmelidir. İşletmenin nasıl işleyeceği üzerinde kafa yorulmalıdır. Örneğin bir e-ticaret sitesi açmak istiyorsanız ürün seçimi yaptıysanız daha kapsamlı soruların yanıtlarını bulmaya çalışmalısınız. Ürünleri sattınız diyelim o ürünleri nasıl teslim edeceğiniz, ürünlerle ilgili bir sorun çıkması halinde nasıl uygulamalar benimseyeceğiniz, ürünlerin ödemesini hangi şekilde alacağınız, ürünlerin iade edilmesi durumunda nasıl bir hizmet süreci uygulayacağınız gibi operasyonel süreçleri yürütebilmelisiniz. Farklı iş planları yaparak ve karşılaşmanız muhtemel sorunları önceden belirleyerek operasyonel gereksinimlerinizi tespit edebilirsiniz.
6. Ortaklık Fikrine Hemen Karşı Çıkmayın
Kendi işinizi yalnız açmak isteyebilirsiniz, yıllarca patron olmanın hayalini kurduğunuzda ortaklık fikirleri elbette size cazip gelmeyecektir. Ancak bazı ortaklıklar işinize de size de değer katabilir, bu ihtimali de hemen elememelisiniz. Sermayeniz yoksa ya da gerçek manasıyla karlı olduğunu düşündüğünüz bir iş fikri bulmakta zorlanıyorsanız sizi tamamlayan bireylerle ortaklık oluşturabilirsiniz. Ortaklı çalışma modeli için bir kişinin illaki akrabanız ya da arkadaşınız olmasına da gerek yoktur. Ortak seçerken ihtiyaçlarınızdan hareket etmelisiniz. Ticari başarı duygusal yaklaşımları sevmez, ortak çıkarlar söz konusu olduğunda ve ortak çözümler mümkün göründüğünde ortaklık oluşturmak en mantıklı seçenek haline gelebilir.
7. Analiz, Analiz, Analiz
İş fikri buldunuz ya da birden fazla iş fikri arasından seçim yapacaksınız; bu noktada hobilerinize ya da keyif aldığınız şeylere yönelebilirsiniz. Bu da bir tercihtir, yine de bizim önerimiz analiz yapmanız yönünde olacaktır. Girmek istediğiniz sektörü, sektörün karlılığını, sektörün potansiyelini, sektördeki rakipleri, müşterilerin tercihlerini, satmayı planladığınız ürün ya da hizmete duyulan ihtiyacı, hedef kitlenizin temel özelliklerini ve daha birçok konuda analiz gerçekleştirebilirsiniz. Genel anlamda Pazar araştırması olarak tanımlanan bu araştırmaları bireysel olarak ya da bu işi yapan profesyonellerden hizmet alarak tamamlayabilirsiniz.
8. Ek Harcamalara Hazırlıklı Olun
Sermaye gereksinimi kendi işini kurmak ve bu işi yürütmek isteyenlerin dinmeyen çilesidir. Sermaye azdır; sermaye bulunur iş kurulur, iş kurulur ani harcamalar çıkar ve yeni bir sermaye gereksinimi kapıyı çalar. Sermaye bulunursa ne ala, iş gelişebilir ve işletme kendini döndürmeye başlayabilir. Peki sermaye bulunmadığında ya da nakit akışı sağlanmadığında bir girişim hayatta kalabilir mi? Günümüzde girişimciler genellikle bu hataya düşüyorlar. İş kuranlar hemen para kazanabileceklerini düşünüyorlar ve ek sermaye erişim imkanlarını kısıtlıyorlar.
İş kurmak isteyenlerin tamamının ek sermaye sahibi olması gerekir. Sermaye hazır birikim şeklinde olmak zorunda değildir ama bir girişimci gerektiğinde kredi çekebilmeli ya da nakit akışını sağlayabilecek imkanlarını kullanabilmelidir. Aksi takdirde iş kendi potansiyelini gösteremeden piyasadan silinmek kaçınılmaz hale gelecektir. “E o zaman verilen emekler, harcanan paralar, geçirilen uykusuz geceler ne olacak?” diye düşünebilirsiniz, bu nedenle ek sermaye gereksinimi en başından hesaplamalısınız. Aileniz zengin değilse, zengin tanıdıklarınız yoksa ya da olsa dahi siz onlardan para isteyemeyecekseniz elinizi taşın altına sokma vaktinizin geldiğini düşünebilirsiniz. Kendi işinizi kurduktan sonra bile ek gelir elde edebileceğiniz ek iş fikirlerine yönelebilirsiniz. Yetenekleriniz ve becerileriniz doğrultusunda işinizi ayakta tutabilmek için gerekli parayı yine kendiniz çalışarak temin edebilirsiniz. Zorlu ve yorucu bir döneme girmeye hazır olmadığınız sürece kendi işinizi kurma yolcuğuna çıkmamalısınız.
9. Amacınız Ne?
İş kurmadan önce nasıl ki beklentilerinizi hesaba katıyorsunuz aynı şekilde amaçlarınızı belirlemek için de kendinize zaman tanımalısınız. Bu hayattaki amacınızın ne olmasını istediğiniz, nasıl bir hayat sürmenin hayalini kurduğunuz gibi gerçekler iş fikri seçiminizi de iş modeli tercihinizi de etkileyecektir.
Amacınız bol zamanınızın olacağı, rahat bir hayat yaşamanızı sağlayacak ve sizi sorumlulukları ile sıkmayacak bir iş fikri ise seçimlerinizi bu doğrultuda yapmalısınız. Amacınız çok para kazanmak ya da zorluğu ne olursa olsun hedeflerinize yürümekse iş fikri seçiminizi bu yönde şekillendirmelisiniz. Süreç tamamen sizin kontrolünüzde ise sizin ne istediğiniz gerçekten çok önemlidir. Zorlukları da lüksleri de ikilemleri de yaşayacak olan sizsiniz. İş kurmaktan kastınız ve işinizle ilgili beklentileriniz ihtiyaçlarınıza yanıt vermediğinde en çok siz etkilenecekseniz. Sadece başkaları istiyor ya da sizin yapabileceğinize güveniyor diye iş kurmak mantıklı değildir, sizin istekleriniz ve sizin hayatınızı nasıl yaşamayı istediğiniz yeni bir iş kurmak söz konusu olduğunda en önemli değişkenlere dönüşecektir.
10. İş Kurmadan Önce Reklam Çalışmalarına Başlayın
İşinizi kurmak için somut adımlar attığınız andan itibaren reklam çalışmalarına başlamanızı öneriyoruz. İşinizi dükkan açarak kursanız da internet üzerinden iş yapsanız da reklam çalışmalarına duyacağınız gereksinim ortadan kalkmaz. Fiziki bir işletmeniz olacaksa tadilat süreçlerinde açılışınızı duyuracağınız bir reklam kampanyası düzenlemenizi öneriyoruz. Aynı şekilde e-ticaret ya da web tabanlı bir iş yapacak olsanız da reklam ve tanıtım çalışmalarının önemini yadsımamanız gerektiğine inanıyoruz. Rekabetin yoğun olduğu mecralarda ön plana çıkacağınız, iş fikrinizi başarıyla duyurup diğerlerinden farklılaştığınız konuları vurgulayabileceğiniz tanıtım çalışmaları işletmeniz kurulduktan sonraki erken dönemde kârlılığınızı arttırabilir. İşinizin daha başarılı bir başlangıç yapması adına bu gerçeği görmezden gelmemelisiniz.
11. Profesyonellerden Hizmet Alın
Kendi işinizin sahibi olmak istiyorsanız ve şirket tipini belirleyip şirket kurulumunu gerçekleştirdiyseniz mutlaka profesyonellerle yolunuz kesişir. Mali müşavirler ve avukatlar işinizi kurduğunuz andan itibaren en yakın dostlarınıza dönüşecektir. Devlet kurumları ile ilgili işlerinizi yürütmek ya da karşılaşabileceğiniz ihtilaflı durumlarla baş edebilmek için profesyonellerin sunduğu güvenlikten yararlanmanızı öneriyoruz. Vergilerinizi takip edebilmek, yasal yükümlülüklerinizi yerine getirebilmek ve işletmenizin karşılaşması muhtemel yaptırımlara yol açmamak için güvenebileceğiniz ve işinde iyi olduğuna inandığınız kişilerle çalışmalısınız.
“Kendi işimi kurmak istiyorum” hayali ile çıktığınız iş kurma serüveninde birçok zorlukla karşılaşacaksınız. Sizi vazgeçirmeye çalışacak kişilerle de iş fikrinizin muhteşem olduğunu söyleyenlerle de muhatap olacaksınız. İş kurarken herkesin söylediklerini dikkate almalısınız, ancak en son kararı veren yine siz olmalısınız. Çevrenizden gelen uyarılar da öneriler de sizin için önemlidir, çünkü hiç kimse tek başına her olasılığı öngöremez. Size söylenen şeyleri lehinize çevirirseniz ve kendi hedefleriniz doğrultusunda gereken dersleri çıkarırsanız başarılı bir iş fikrini sorunsuz bir şekilde hayata geçirebilirsiniz. İş kurma sürecinin kendine has zorlukları ile de yüzleşmeye hazırsanız, daha ne olsun! Siz de kendi işi olanlar kervanına katılabilirsiniz.
Peki sonra? Kendi işinizi kurdunuz, bir şekilde sermaye sorununuzu da çözdünüz. İşletmeniz faaliyete geçtikten sonra artık huzurlu bir hayat yaşayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
İş kurmak kadar işi doğru bir şekilde yürütmek de önemlidir. Hangi sektörde faaliyet gösterirseniz gösterin hangi ürün ya da hizmeti satıyor olursanız olun işinizin başarısını arttırmak için yapmanız gerekenler olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. Yazımızın ikinci bölümünde kendi işini kuran ve başarılı olmak isteyenlere özel tavsiyelerimizi bulabilirsiniz.
İş Dünyasında Başarılı Olmak İsteyen Girişimcilere Tavsiyeler
Kendi işini kuran birçok girişimci başarısızlıkla karşılaşıyor. İşletmelerin başarısız olmasına neden olan birçok faktör olsa da genellikle sermaye erişiminde yaşanan sorunların, iş fikrine ihtiyaç duyulmamasının, yanlış kişilerle ortaklık kurulmasının, rekabete direnememenin ve yanlış fiyat politikasının işletmelerin sonunu getirdiği biliniyor. İş dünyasında az önce saydığımız nedenler haricinde lokasyon seçiminde yapılan yanlışlar, etkisiz pazarlama çalışmaları, iş planında yapılan hatalar ve hedef kitleye hitap edilememesi gibi nedenler de başarısızlığa yol açabiliyor.
Girişimcilerin başarılı bir işi yürütebilmesi için süreci enine boyuna düşünmesi, gerekli önemleri gereken zamanda alması ve kesinlikle işini şansa bırakmaması gerekiyor. Tek düze bir iş stratejisinin değişen ve gelişen dünyada işe yaramayacağı gerçeği göz önünde bulundurularak girişimcilerin dikkatli olması öneriliyor.
1. Müşteri Deneyimine Odaklanın
Son yıllarda sıklıkla duyduğumuz ve duymaya devam edeceğimiz müşteri deneyimi, sektörel rekabet arasından sıyrılmak isteyen girişimcilerin dikkat etmesi gereken kavramların başında yer alıyor. En kısa şekilde müşterilerde bırakılan izlenim olarak ifade edilebilen müşteri deneyimi, markaların müşteriler tarafından nasıl algılandıklarını etkileyebiliyor. Müşteri deneyimini iyileştirmek isteyen firmaların müşteri ile temas ettikleri tüm süreçleri planlamaları gerekiyor. Müşteriler markalarla ilk teması artık web sitelerinden ya da sosyal medya hesaplarından kurdukları için dijital alanda varlıklarını güçlendiremeyen girişimcilerin işleri bir kat daha zorlaşıyor. Yapılan araştırmalar ve analizler müşteri deneyiminin satın alma kararları üzerinde çok etkili olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarında markalarla ilgili olumlu izlenime sahip olan müşterilerin %86’sının müşteri deneyimine çok önem verdiği gerçeği gösteriliyor. Doğal olarak kendi işini kuran ve müşterilerini etkilemek isteyenlerin müşteri deneyimini iyileştirmek için tüm adımları atması gerektiği sonucuna varılıyor.
2. Şirket Sahipleri Dinlemeli!
İşletmenizi kurduğunuz andan itibaren sizden alışveriş yapanlar ya da yapmayı düşünenlerin önerilerine maruz kalmaya başlarsınız. Geri bildirimler geldiği zamanlarda nasıl bir tutum sergilediğiniz gelecek dönemdeki başarılarınızın dinamiğini oluşturur. Müşteriler hem iyi hem de kötü görüşlerini sunabilirler, onların söylediği her şeyi dinlemelisiniz. Birebir uygulamasanız dahi müşterilerinizden gelen bildirimlerin iş geliştirme aşamasında işinize çok yarayacağı gerçeğini görmezden gelemezsiniz. Kendiliğinden gelişen bir Pazar araştırması süreci olarak sınıflandırabileceğiniz müşteri yorumlarını işinizi bir üst seviyeye taşımak için değerlendirebilirsiniz. Müşteri yorumlarını objektif bir şekilde değerlendirdikten sonra organizasyon yapınızı esnek hale getirirseniz müşterilerin ihtiyaçlarını dikkate alan, öngörülü ve vizyoner işletmeler arasındaki yerinizi alabilirsiniz.
3. Güven Verin, Güven Duyulmayı Hak Edin
Müşterilerin güven duymadığı bir işletmenin başarılı olma şansı sizce nedir? Satın alma kararı veren müşterilerin %91’inin güvendikleri markalardan alışveriş yaptığını söylesek, ne dersiniz? İşin özü bir işletme açıyorsanız ve işletmenizin başarılı olmasını istiyorsanız müşterilerde güven uyandırmak zorunda kalırsınız. Aksi bir ihtimal söz konusu değildir, eğer siz markanızı güven duyulan markalar arasına sokmak için yapmanız gerekenleri ihmal ederseniz işletmenizin sonunu kendiniz hazırlamış olursunuz. Müşterilerde güven uyandırmak için kendinizi ve işletmenizin misyonunu net bir şekilde ifade etmeli, sattığınız ürünlerin fiyat politikasını adil bir şekilde belirlemeli, müşterilerinizden gelen şikayetlere çözüm üretmeli, müşteri sadakatini kazanmalı ve ürünlerinizin özellikleri ile ilgili gerçeği yansıtmayan bilgilerden uzak durmalısınız. Bu yöntemle müşterilerinizin firmanız ile ilgili gerçekçi beklentiler oluşturabilir, sizi tercih edenlerin beklentilerini en iyi şekilde karşılayarak puanınızı yükseltebilirsiniz.
4. Firmanızın Tanıtım Çalışmalarına Ara Vermeyin
Kriz dönemlerinde markalar reklam ve tanıtım harcamalarını keserler. Kar ettikleri düşüncesiyle mutlu olan girişimciler kriz döneminin sonunu göremezler. Kriz dönemini fırsata çevirenler yani reklam ve tanıtım harcamalarını kesmeden bilinirliklerini yükseltebilenler gerçek bir karlılıkla buluşabilirler. Firmaların reklam stratejileri faaliyet gösterdikleri sektöre, müşterilerinin demografik yapısına, özelliklerine, beklenti ve isteklerine göre değişiklik göstermelidir. Her firma için geçerli olan bir pazarlama stratejisinden bahsedilemez, her firma sahip olduğu özellikler ve hitap ettiği kitle nedeniyle özel pazarlama stratejilerine ihtiyaç duyar.
Siz de kendi işinizi kurduysanız ve uzun soluklu bir başarıyı hedefliyorsanız iş fikrinize en uygun pazarlama yöntemlerini tercih etmelisiniz. Bu aşamada mutlaka web sitenizi kurmalı, sosyal medya platformları arasından hedef kitlenize en sağlıklı şekilde erişebileceklerinizi belirlemeli, markanızın sesini oluşturmalı ve dijital dünyaya parmak izlerinizi bırakmalısınız. Enine boyuna düşünerek geliştirdiğiniz dijital pazarlama kampanya sonuçlarını ölçümleyerek ve analizleri tamamlayıp kampanyaları geliştirerek satın alma kararı vermeden internet araştırması yapan çok geniş bir kitlenin karşısına çıkabilirsiniz.
5. Personellerinizi Seçerken Dikkat!
Yüz yüze hizmet verdiğiniz bir iş kurduysanız ve artık iş potansiyeliniz gereği personel alımı yapmaya ihtiyaç duyuyorsanız bu süreci de şansa bırakmamalısınız. Siz iş yerinde yokken sizi temsil edecek, müşterilerinizi karşılayacak, sorularınıza yanıt verecek ve müşteriyi satışa ikna edecek personellerin önemini göz ardı edemezsiniz. Yalnızca düşük maaş istiyor diye kriterlerinizi karşılamayan bir personeli işe almak kısa, orta ve uzun vadede sizi zarara sokabilir. Bu nedenle personel seçimi sırasında personelin bireysel özelliklerini, deneyimini, evinin işe olan uzaklığını, geçmiş yıllardaki iş tecrübelerini, eğitimini, insan ilişkilerinde iyi olup olmadığını ve kişisel yargılarının sizinle örtüşüp örtüşmediğini düşünmelisiniz. Deneyimsiz bir personeli yetiştirmek üzere işe alacağınızda ise bir kere daha kartları dağıtmalısınız. Bir personeli yetiştirmek zaman harcamak ve yatırım yapmak demektir. Bu nedenle personel seçimi hiçbir zaman yeterince planlanmadan gerçekleştirilmemelidir.
6. Sağlığınıza Dikkat Edin
İş kurma ve sahip olduğunuz işi geliştirme aşamasında beklemediğiniz ya da öngöremediğiniz bir yoğunluk içerisine girebilirsiniz. Doğrudan işinizle ilgili görünmeyen kişisel sağlığınızı ister istemez ihmal edebilirsiniz. Bu davranıştan bir an önce kaçınmanız gerektiğini hatırlatmak istiyoruz! Fiziksel sağlığınızı iyileştirmek adına beslenme düzeninize dikkat etmeli, egzersiz yapmalı ve mutlaka uyku kalitenizi arttırmalısınız. Yeterince uyumazsanız gün içerisinde konsantrasyon güçlüğü yaşayabilir, dikkatinizi yitirebilir, olaylara objektif bakabilme yetinizi kaybedebilir ve haliyle yanlış kararları art arda verebilirsiniz. Mental ve fiziksel açıdan sağlıklı olmazsanız işinizin yönetimi ve geliştirilmesi sizin için külfet haline dönüşür.
7. Mümkün Olduğunca Eve İş Götürmeyin
Şimdiye kadar sunduğumuz tavsiyelerden belki de en zor olanı budur. Girişimcilik yüksek tempolu ve fedakarlık isteyen bir yönelim olduğu için birçok girişimci henüz iş fikirleri arasından seçim yaparken tüm zamanını işine adar. Eve iş götürmek rutin hale gelir ve dolayısıyla kişinin ne kendisine ne de ailesine ayırabileceği zaman kalır. Bu durum zaman içerisinde aşırı bir strese, yorgunluğa ve hatta bıkkınlığa neden olabilir. Bireysel hedeflere erişmek için sürdürülen bu amansız mücadele kişinin sağlığının karşısına bir tehdit olarak dikilir. Herkes gibi girişimcilerin de zaman zaman derin bir nefes almaya, soluklanıp işten uzaklaşmaya ihtiyacı vardır. Sosyalleşme insan doğasının temel taşıdır ve sosyal hayatından ödün veren girişimciler kendi gerçekliklerinin yükünün altında kalır.
8. Her Şeye Yetemezsiniz!
İş fikrini buldunuz, şirketi kurdunuz, şirketiniz kendi ayakları üzerinde durmaya başladı ve işleriniz açıldı. Buraya kadar her şey normal ancak bir işletmenin ticari faaliyetlerinin devam edebilmesi için büyümesi ve gelişmesi gerekir. Büyüme ise bir girişimcinin tek başına üstlenemeyeceği, üstlenmemesi gereken bir değişimdir. İş hacminin artması yeni müşterilerin bulunması, mali sorumlulukların takip edilmesi, reklam çalışmalarının yapılması, ek işlerin ortaya çıkması halinde o işlere odaklanılması, müşterilerin sorunlarının çözülmesi, yatırım fırsatlarının takip edilmesi ve daha birçok örnekle geliştirebileceğimiz sorumlulukların tamamı tek bir girişimci tarafından üstlenilmemelidir. Girişimciler işlerinin gerektirdiği şekilde personel seçimi yapmalı, sorumluluklarını azaltmalıdır.
“Bir girişimci haftada 40 saat çalışmak zorunda kalmamak için 80 saat çalışmayı göze alabilen kişidir” sözüne tamamen katılsak da girişimcilerin tek başlarına her şeyi yapmaması gerektiğine inanıyoruz. İş yükü altında ezilen girişimciler işlerine dışardan bakabilecek fırsatı yakalayamazlar. Fikir insanı olarak körelmek istemiyorsanız siz de işinizi kurduktan sonra bu gerçeklerin farkında olmalısınız.