Kısa Bitcoin Tarihi Yükselişi ve Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Bitcoin, dağınık yapılı dijital paraların ilk örneği olarak Satoshi Nakamoto isimli bir kişi ya da grup tarafından kullanıma açıldı. Satoshi Nakamoto’nun kim olduğu ise günümüzde hala gizemini koruyor. 18 Ağustos 2008 yılında Bitcoin.org alan adı kayıt edildi. Aynı yıl ilerleyen tarihlerde ise kriptografi e-posta listesine, Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System adı verilen ve Satoshi Nakatomo tarafından yazılmış olan makale gönderildi. 9 Kasım tarihinde ise proje, SourceForge.net isimli internet sitesinde açık kaynaklı proje olarak yayınlandı. 2009 yılının Ocak ayında ise Bitcoin ağı hayat buldu ve ilk açık kaynaklı Bitcoin istemcisi ile Satoshi Nakamoto ilk Bitcoin bloğunu oluşturdu.
Genesis bloğu olarak bilinen bu blok 50 Bitcoin verdi. Programcı Hal Finney, yazılımını çıktığı gün yazılımın istemcisini indirdi. Satoshi Nakamoto’nun hesabından Finney’e 10 Bitcoin gönderildi. Bu tarihteki ilk para transferi olarak tarihe geçti bir başka deyişle ilk kripto para transferi yapılmış oldu. Bitcoin’in ilk destekçileri arasında daha sonra B-money’i geliştiren Wei Dai ve Bit Gold’u geliştiren Nick Szabo yer aldı. Satoshi Nakamoto’nun, Bitcoin’in dizginlerini Gavin Andresen’e vermesiyle beraber Andresen, Bitcoin Foundation’da lider geliştirici oldu ve halka açılan yüzü haline geldi.
Bitcoin’in Ani Yükselişi
Bitcoin’in geçmişi hakkında en çok sorulan sorulardan birisi ise Bitcoin’in 2009 yılında ne kadar değere sahip olduğu. Yapılan ilk alışveriş de yine aynı tarihlerde gerçekleşti. Bitcoin forumundan bir kişi Papa John’s’dan 10,000 BTC ile iki tane pizza sipariş etti. Sipariş edilen 2 pizza 25 dolar değerindeydi. O gün için Bitcoin’in değeri 0.0025 cent olarak belirlenmiş oldu. Lazlo Hanyecz’in 2010 yılında 2 pizza için verdiği 10,000 BTC günümüzde yaklaşık olarak 8.6 milyon $ değerindedir.
Daha sonra ise 5 Ekim tarihinde Bitcoin satışının halka açılması ile beraber 1 Amerikan Doları, 1,309 BTC olarak işlem gördü. 2010 yılında Bitcoin kullanıcılarının sayısı önemli ölçüde artmaya başladı. Kripto paranın değeri 10 günde 10 kat artarak 0.0008’den 0.08 dolara yükseldi. 17 Temmuz tarihinde ise daha sonra büyük bir skandala imza atacak olan Mt.Gox kripto para borsası kuruldu. 2011 yılına gelindiğinde ise açık kaynak kodu kullanılarak yeni kripto para türleri hayatımıza girmeye başladı. Bu şekilde gelecek yıllarda adından söz ettirecek Bitcoin’in ilkleri bu şekilde yaşanmış oldu.
Bitcoin Madenciliği
Bitcoin’in üretilmesi için donanımlar üzerinden madencilik yapılması gerekmektedir. Bu madencilik işlemleri sonucunda ortaya çıkan bloklar Bitkinlerin kaynağını oluşturmaktadır. Madencilik faliyetleri bundan 10 yıl önce bir grup bilgisayar meraklısı için hobiden başka bir şey değildi. Çünkü madencilik yapmak için gerekli olan tek şey bilgisayardı. Ancak 10 yılda madencilik dünyasında çok şey değişti. 2009 yılında ilk kullanıcılar madencilik işlemlerini sıradan dört çekirdekli bir işlemci ile yapabiliyordu. Ortalama bir bilgisayarı olan birisi madencilik yaparak günde 5 dolar kazanabiliyordu. Madenciliğin zor tarafı çok fazla işlem gücü gerektirmediği için sadece bir avuç insanın ilgisini çekebilmişti.
2010 yılının Ekim ayında yapılan değişiklik ile bilgisayarlarda bulunan ekran kartı ile de madencilik yapmak mümkün hale geldi. Madenciliği daha kolay hale getirmek için daha iyi bir donanım kullanmak gerekiyordu ve ekran kartları üzerinde yer alan grafik işlemcileri bu işi işlemciden daha iyi bir şekilde yapabiliyordu. Ekran kartı madenciliğinin bir diğer avantajı ise çok fazla teknik bilgi gerektirmemesiydi. Birkaç yüz doları olan herkes bunu yapabilirdi. Ancak bu kıza zaman içerisinde değişecekti ve günümüzde kripto para madenciliği donanımı olarak bilinen, bu iş için özel geliştirilmiş donanımlar ortaya çıkacaktı. Washington Üniversitesi’nde profesör olan Michael Taylor yayınladığı araştırmada madenciliği bir bilgisayara bağlı 5 ekran kartı ile yapmanın mümkün olduğunu anlattı. Bu kripto para ve blockchain meraklıları için para kazanmak demekti. Birçok kişi işinden çıktı ve kripto para madenciliği yapabileceği sistemler kurmaya başladı.
Madencilik ve Elektrik Tüketimi
Kripto para madenciliğinin bir zorlu tarafı da çok fazla elektrik tüketimiydi. 2001 yılında çıkan alanda programlanabilir kapı düzenleyicileri ile madencilik yapılabilir hale geldi ancak bununla beraber birçok meraklı için Bitcoin madenciliği yapmak eskisi kadar karlı olmamaya başladı. Bu yeni donanımlar ile beraber Bitcoin madenciliği tek bir ekran kartı ile madenciliğe göre 3 kat daha az enerji tüketmeye başladı. Alanda programlanabilir kapı düzenleyicileri kısa bir süreliğine Bitcoin madenciliğini cennete çevirdi. Alanda programlanabilir kapı düzenleyiciler Bitcoin madenciliği için tasarlanmış bir donanım değildi bu yüzden madencilik yapılabilmesi için modifiye edilmesi gerekiyordu. En son olarak kripto para madenciliği için özel olarak geliştirilmiş uygulama tabanlı özgül devreler ortaya çıktı. ASIC adı verilen bu devrelerin ortaya çıkması ile beraber Bitcoin madenciliği bir hobiden çıkarak endüstri haline geldi. ASIC’in özel olarak geliştirilmiş olması onu hala daha bir standart olarak kabul edilmesini sağladı. Bitcoin’in geleceğini tahmin etmek mümkün değil ancak günümüzde büyük hangarlara, donanımlara ve yüksek miktarda elektrik tüketimine gerek kalmadan madencilik yapılabilecek altcoin’ler mevcut.
Bitcoin’i Depolamak
Bitcoin’in depolandığı yazılımlara Bitcoin cüzdanı adı verilmektedir. Teknik olarak Bitcoin herhangi bir yerde saklanmamaktadır. Her Bitcoin cüzdanında yer alan Bitcoin kodu için bir bakiye bulunmaktadır. Bu cüzdan ile Bitcoin almak, göndermek ya da bakiyeyi başkasına vermek mümkün olmaktadır. Cüzdanlar masaüstü bilgisayarda, cep telefonunda ve internet tarayıcılarında kullanılabilmektedir. Ayrıca cüzdanlar türlerine göre dörde ayrılmaktadır. Bitcoin cüzdanları aynı zamanda dijital cüzdan olarak bilinmektedir. Bu cüzdanlarında kendine has bir kodu bulunmaktadır. Bu kodun kaybedilmesi ya da cüzdana erişimin kaybedilmesi durumunda içerisindeki kripto paraya bir daha erişim sağlanamamaktadır ve bu kripto paralar kayıp olarak kabul edilmektedir. Cüzdanlar saklama yöntemine göre sıcak ve soğuk olarak kendi içerisinde de ikiye ayrılmaktadır.
Soğuk Cüzdanlar
Soğuk depolama yöntemleri cüzdan kodlarının kağıt formunda, cüzdan donanımlarında ya da USB bellekte saklanmasıdır. Tamamen internetten bağımsız olarak kullanılan cüzdanlar sıcak ya da internet cüzdanlarına göre daha sofistike kullanıma bir sahiptir. Bu cüzdanların sağladığı en büyük avantaj güvenliktir. Bu cüzdan çevrimdışı bir şekilde üretilmektedir ve sadece Bitcoin gönderirken internete ihtiyaç duymaktadır. Veri merkezlerinde depolanmadığı için siber saldırılardan herhangi bir şekilde etkilenmemektedir. Kağıt cüzdanlar genellikle QR kodu içeren cüzdanlardır. Bu QR kodunu güvenli bir yerde depolamak gerekmektedir. Cüzdan ile işlem yapılacağı zaman cüzdanın QR kodunu okutmak yeterli olmaktadır. Cüzdan donanımları ise cüzdanların özel anahtarlarının fiziksel olarak kullanılmasıdır. Bu donanımlar donanım üreticisinin sitesine bağlanarak işlem yapmaktadır. Bu cüzdan donanımlarının da siber saldırganlardan etkilenmesi imkansızdır.
Sıcak Cüzdanlar
Sıcak cüzdanlar ile internette kullanılan cüzdanlardır. Bunlar her an bir saldırı riskini açıktır ve güvenlik düzeyi soğuk depolama yöntemlerine göre daha düşüktür. Ancak soğuk depolama yöntemlerine göre çok daha kolay bir kullanıma sahiptir. Bu nedenle düşük miktarlara sahip cüzdanlar genellikle sıcak cüzdanlardır. Sıcak cüzdanlar diğer bilgisayar programları gibi indirilebilir, direkt olarak internetten kullanılabilir ya da akıllı telefonlardan erişilebilmektedir. Cüzdanı, bilgisayara indirmek için tüm Bitcoin çekirdek protokolünü indirmek gerekmektedir. Bu da tam olarak 145 GB büyüklüğündedir. Akıllı telefon uygulamaları da ekstra bir güvenlik adımı olarak kullanılabilmektedir. Çok adımlı giriş yöntemleri, sıcak cüzdanları daha güvenli hale getirmek için kullanılmaktadır. Telefona gelen kod üzerinden cüzdan yazılımına giriş yapıldığında ekstra bir güvenlik sağlanmış olmaktadır.
Düzenleme Problemleri
Kripto paralar günümüzde son derece popüler ve milyonlarca kişiler tarafından kullanılmasına rağmen ülkelerin kanunları kripto paraları tanımlamada zorlanmaktadır. Bitcoin alım satımı yapılan Bitcoin borsalarının da lisanslanması konusunda tartışmalar devam etmektedir. 18 Mart 2013 tarihinde Amerika Hazine Bakanlığı’nın Finansal Suçlarla Mücadele Ağı dağınık yapılı sanal paraların resmi durumlarına karşı bir rapor yayınladı. Bu rapora göre borsaların, şüphe çekici aktiviteleri takip etmesi, kullanıcıları ve finansal işlemleri hakkında bilgi toplaması ve kara para aklama karşıtı yöntemleri benimsemesi zorunluluğu getirilmesini önerdi. 2013 yılında ise Bitcoin transferlerinde kara para aklama uygulamaları daha geniş bir kapsama alındı. Ancak aynı yıl Almanya Ekonomi Bakanlığı Bitcoin’i bir bakiye türü olarak kabul etti. 2013 yılında People’s Bank of China, vatandaşların özgür bir şekilde Bitcoin işlemleri yapabileceğini duyurdu. Ancak bunun için finansal işlem yapan kurumların aktiviteleri izlemesi ve şüpheli aktivitelerin incelenmesi gerekliliğini duyurdu. Bu duyurunun üzerine Bitcoin’in değeri çeşitli borsalarda %11 ile %20 düşüş gösterdi.
Her ne kadar Malta gibi ülkeler kanunlarında yaptıkları düzenlemeler ile ülkelerini Bitcoin kullanımına daha uygun hale getirmeye çalışsa da dünyada Amerika, Rusya ve İngiltere gibi büyük ekonomiler Bitcoin düzenlemeleri konusunda konservatif bir tutum sergilemektedir. Bitcoin’in getirmiş olduğu komisyonsuz para transferi seçeneği de bankaların dikkatini çekmektedir. Ayrıca kripto para transferlerinin takip edilemez oluşu da terörizm aktivitelerinin desteklenmesini daha kolay hale getirmektedir. Özellikle IŞİD gibi terör örgütlerini bir dönem sıkça Bitcoin kullanması birçok hükümette Bitcoin’e olan bakışı değiştirmektedir. Bunların en büyüklerinden örneklerinden bir tanesi de Güney Kore’nin tüm kripto para işlemlerini yasaklaması olarak kabul edilmektedir.
Bitcoin Skandalları
Bitcoin getirdiği yenilikler ile beraber aynı zamanda yaşanan skandallarla da adını duyurdu. Siber saldırılar sonucu çalınan milyonlarca dolar değerinde Bitcoin’ler, kullanıcılarını dolandırarak kapanan borsalar bunlardan bazıları. Yapılan bir araştırmaya göre 2008’den sonra açılan Bitcoin borsalarının %45’i kapandı.
Mt.Gox Skandalı
Bitcoin tarihinin ilk büyük skandalı Mt.Gox Bitcoin borsasında gerçekleşti. Mt.Gox’un hesap deneticisinin bilgilerini ele geçiren siber saldırganlar borsada Bitcoin’in değerini 1 cente indirdi. Saldırganların ayrıca borsa sahibinin bilgisayarından kendi hesaplarına çok miktarda Bitcoin transfer ettiğini ortaya çıkardı. Bu saldırı sonrasında yaklaşık olarak 8.750.000 milyon dolar değerinde Bitcoin etkilendi. Aynı yıl MyBitcoin saldırıya uğradığını ve 800.000 dolar değerindeki 78.000 Bitcoin’i kaybettiklerini açıkladı. 2014 yılında Japonya merkezli Mt.Gox bir kez daha büyük bir skandalla gündeme geldi. Borsa bir önceki yıl dünyadaki tüm Bitcoin trafik hacminin %70’ne sahipti ancak 2014 yılında battığını açıkladı. Ayrıca 390 milyon dolar değerindeki Bitcoin’in de bilinmeyen sebeplerden dolayı kaybolduğu duyuruldu. Bunun üzerine Mt.Gox yöneticisi göz altına alındı. 2015 yılında Çin merkezli kripto para borsası Bter 2.1 milyon Bitcoin’in kaybedildiğini duyurdu. Yine aynı yıl içerisinde Slovenya merkezli Bitstamp, 5.1 milyon dolar değerinde Bitcoinin hacklendiğini açıkladı.
Bitfinex Skandalı
2016 yılında siber saldırganların 72 milyon değerinde Bitcoin’i Hong Kong merkezli Bitfinex’ten çaldıkları ortaya çıktı. Bitcoin tarihinden en büyük hırsızlığı ise 2017 yılının Aralık ayında meydana geldi. Kullanıcıların Bitcoin madenciliği yapmasını sağlayan Nicehash platformundan 4700 Bitcoin çalındı. Çalınan Bitcoin’lerin toplam değerleri 80 milyon doların üzerindeydi. Günümüzde çeşitli skandallar ile çalınan Bitcoin’lerin toplam değeri yaklaşık olarak 1 milyar dolardan daha fazladır. Bitcoin sadece saldırganlar tarafından çalınmakla kalmadı aynı zamanda saadet zincirlerinin de en sevilen para birimi haline geldi. Bitconnect isimli kripto para yatırım programı ortala günlük %1’lik bir geri dönüş vereceğini duyurdu. Bu sayede 1.000 dolar bir yılda 36.000 dolar olacaktı. Bununla da kalmayan Bitconnect kendi kripto parasını çıkarmaya başladı. BCC en değerli 20 kripto paradan birisi oldu ve toplam pazar büyüklüğü 2.6 milyar dolara kadar ulaştı. Zincir çökmeye başlayınca kripto paranın değeri bir günde 500 dolardan 50 centin altına düştü.
Kayıp Bitcoinler
Building on Bitcoin konferansında BitGo’nun baş geliştiricisi olan Jameson Lopp yaptığı konuşmada 4 milyondan fazla Bitcoin’in sonsuza kadar kaybedildiğini duyurdu. Bu Bitcoin’lerin yaklaşık olarak yarısı kullanıcıları tarafından şifresi unutulan ve artık erişilemeyen cüzdanlarda bulunuyor. Diğer yarısı ise çalınan Bitcoin’ler olarak kabul ediliyor ve bu paraların nerede olduğu hala bilinmiyor. 2018 yılı itibariyle toplamda erişilemeyen Bitcoin sayısı ise 6 milyonu geçti. Sadece 21 milyon tane üretilebilen Bitcoin için bu son derece büyük bir miktar anlamına gelmektedir. Bitcoin’i diğer paralardan değerli yapan önemli şey sınırlı olmasıdır. Yazılıma bağlı olarak en fazla 21 milyon Bitcoin çıkartabilmektedir ve erişilemeyen 6 milyon bu Bitcoin’lerin %28.5’ini oluşturmaktadır. Kaybedilen Bitcoin’lerin yaklaşık olarak %30’u bulmuş olması zaten sınırlı olan Bitcoin’i daha sınırlı hale getirdi ve bu da doğal olarak Bitcoin’in değerinin daha da artmasına neden oldu.