5 Ekim 1844 yılında Prusya Krallığında dünyaya gelen Nietzsche, dindar bir aileden gelen anne ile Röcken Protestan Kilisesi’nde papazlık yapan bir babanın ilk çocuğudur. Elisabeth Förster- Nietzsche ve Ludwig Joseph adlı bir erkek ve bir kız kardeşi bulunan Nietzsche küçük yaşta babasını kaybetmiştir. Nietzsche’nin çocukluk yıllarında yaşadığı kayıplar önce babası ile başlamış; babasının vefatından 2 sene geçtikten sonra Nietzsche küçük erkek kardeşini de kaybetmiştir. Ailenin erken dönemde yaşadıkları bu üzüntülü olaylar onların hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Yaşadıkları kayıpların ardından Nietzsche, kız kardeşi ve annesi anneannesinin yanına taşınmaya karar vermiş ve yeni bir hayata başlamıştır. Çevresini saran kadınlar Nietzsche’nin felsefi bakış açısı ile birlikte kimliğini de etkilemiştir. Çocukluk yıllarında oldukça içine kapanık bir çocuk olduğu bilinen Nietzsche anneannesinin vefatından sonra eğitimi için önemli bir adım atabilmiştir.
13 yaşına bastığında Pforta yatılı okuluna başlayan Nietzsche derslerindeki başarısı ile kısa sürede dikkat çekmiştir. Müzikle yakından ilgilenen; Fransızca, İngilizce, İbranice ve Yunanca gibi dillerde eserler okuyan Nietzsche Filoloji alanında çalışmalar yapmıştır.
Nietzsche’nin hayatı iniş çıkışlarla, zirve ve diplerle doludur. Frengi hastalığı ve Schopenhauer’in felsefesi ile tanışan Nietzsche, ünlü düşünürden ziyadesiyle etkilenmiştir. İnancını tamamen kaybettiği sıralarda Wagner ile yolları kesişmiş, kendisiyle çok yakın bir ilişki kurmuştur. Bu sırada eğitimi devam etmektedir ve doktora sahibi dahi olmadan Basel Üniversitesi’nde filoloji profesörlüğü yapmaya başlamıştır.
1869 yılında Müziğin Ruhundan Tragedyanın Doğuşu adlı ilk eserini yazmaya başlayan Nietzsche dizanteri ve difteri gibi hastalıklarla boğuşmuş ve eserini 1972 yılında tamamlamıştır. Zaman geçtikçe farklı düşünürlerin etkisine girmiş ahlak, cinsellik ve din gibi tabu konuları irdelemeye başlamış, Paul Ree’den esinlenmiştir.
Hayatı İsviçre, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde geçerken Paul Ree aracılığı ile tanıştığı Rus asıllı Lou Andrea Salome isimli bir kadına çok büyük bir aşka bağlanmıştır. Bu aşk onu çok üzecek, dostu Paul Ree ile arasını açacak ancak gelmiş geçmiş en iyi kitaplar arasında gösterilen Böyle Buyurdu Zerdüşt eserini yazmasını sağlayacaktır.
Nietzsche’nin hayatı birçok zorlukla geçerken ürettiği eserlerin değeri zamanında anlaşılamamıştır. Hastalıkların pençesinde baskılarla mücadele ederek geçirdiği ömrü 1889 yılında yaşadığı zihinsel çöküntüyle daha da zorlu bir hal alacaktır. Basel’de bir psikiyatri kliniğine yatırılan Nietzsche annesinin isteği üzerine eve götürülmüş ve 1900 yılında Nietzsche bu dünyadan ayrılmıştır.
19. yüzyılda yaşayan, zamanının çok ilerisinde görüşleri ile çoğunlukla anlaşılmayan, hala daha hem aşırı eleştirilen hem de yüceltilen Nietzsche felsefe tarihinin mihenk taşları arasındaki yerini almıştır. Zamanında talep görmeyen kitapları onun vefatından sonra tutulmaya başlamış, Nietzsche’nin görüşleri birçok büyük ismin başarılarının zeminini oluşturmuştur. Nihilizm kavramını dünyaya tanıtan ve bu nedenle çok ağır baskılara maruz kalan dünyaca ünlü filozof Friedrich Nietzsche kendisini “geleceğin yazarı” olarak tanımlamakta bir sakınca görmemiştir. Nitekim bu ön görüsü onun haklı olduğunu zaman içerisinde kesin bir şekilde ortaya koymuştur.
Nietzsche Sözleri
Hayatı trajedilerle, kabulleniş ve başkaldırılarla dolu olan Nietzsche’nin sözleri artık her yerde diyebiliriz. Nietzsche kitapları hakkında bilgi aktarmadan sizlerle en çok sevilen ve en çok paylaşılan Nietzsche sözlerini aktarmak istiyoruz. Sizlerle paylaştığımız sözler içerisinde Nietzsche kitaplarından alıntılar da bulabilirsiniz.
- “Kendinden söz etmemek, soylu bir ikiyüzlülüktür.”
- “Beni anlamıyorlar; ben bu kulaklara göre ağız değilim.”
- “Bazı sırlar vardır yalnızca dostlara anlatılacak. Bazı sırlar vardır, dostlara dahi anlatılamayacak. Bazı sırlar vardır kendimize bile açıklanamayacak.”
- “Özgür mü sanıyorsun kendini? Sana hükmeden düşünceni duymak isterim.”
- “Pek çabuk değişiyorum, bugünüm dünümü yadsıyor.”
- “Müzik olmasaydı, hayat bir hata olurdu.”
- “Bizi öldürmeyen şey, bizi güçlendirir.”
- “Bana yalan söylediğin için değil bundan sonra sana inanamayacağım için üzgünüm.”
- “Aşkta her zaman biraz delilik vardır, aynı zamanda delilikte de her zaman gerekçeler bulunur.”
- “Her zaman dua edilmek istenen bir Tanrıya inanamam.”
- “İnsan, en zalim hayvandır.”
- “Düşünceler hislerimizin gölgeleridir, daha karanlık, boş ve daha basit.”
- “Derin düşünenler doğru anlaşılmaktan, yanlış anlaşılmaktan daha çok korkar.”
- “İnsanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk; bu zorunluluğun en aşılmaz ne de zorunlu olduğudur.”
- “Az şeye sahip olanın köleliği de az olur, yaşasın asil yoksulluğum.”
- “Umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.”
- “Yaşamı, yaşamaya alıştığımız için değil sevmeye alıştığımız için seviyoruz.”
- “Dans eden bir stara dönüşmek için kişinin kendi içinde kaos yaşaması gerekir.”
- “Bir ülkede akıl ve sanattan çok servet değer görüyorsa o ülkede kafalar boşalmış keseler şişmiştir.”
- “Ne zaman yukarılara tırmansam, ego adlı bir köpek tarafından takip ediliyorum.”
- “Ahlak sürü hayvanlarının iç güdüsüdür.”
- “Dindar bir adamla selamlaştığımda her zaman ellerimi yıkamam gerektiğini düşünürüm.”
- “Kimsen o ol!”
- “Bir kere anlarsanız sonsuza dek farkında olursunuz.”
- “İtaat edenler kendilerini dinlemeyenlerdir.”
- “Hatalı olduğunu kabul etmek haklı olduğunu iddia etmekten daha asil bir davranıştır.”
- “Şaka, hislerin ölümü üzerine bir epigramdır.”
- “Sinizm, ruhların dürüstlüğe yaklaştığı tek formdur.”
- “Ejderhalarla karşı çok uzun süre savaşanlar, kendileri ejderha olur.”
- “Bilgi eylemi öldürür.”
- “Özgürlük, kendimizden sorumlu olmayı istemektir.”
- “Yalnızca dans edebilen bir tanrıya inanabilirim.”
- “En çok, çekici olduğun ama beni sana çekecek kadar güçlü olmadığın için senden nefret ediyorum.”
- “Uçmayı öğretemeyenler daha hızlı düşmeyi öğretirler.”
- “Kadınlar tanrının ikinci hatasıdır.”
- “Hiçbir sanatçı gerçeğe tahammül edemez.”
- “Cennette yetişen bir ağaç köklerini cehenneme göndermek zorundadır.”
- “Gururla yaşamak mümkün olmadığında kişi gururla ölmelidir.”
- “Uçurumları sevenlerin kanatları olmalı”
- “Korkarak yaşayanlar hayatı yalnızca seyreder.”
- “Terk edilmişlik başkadır, yalnızlık başka.”
- “İnsan dostunu düşmanından daha zor affeder.”
- “Birçok şeyi az az bilmektense bir şeyi tam anlamıyla bilmek daha iyidir.”
- “Affedilmesi en zor özelliğin bu işte; gücünü var ve hükmetmek istiyorsun.”
- “İnsan birinden onu aşağı gördüğünde değil, kendisine eşit ya da üstte gördüğünde nefret eder.”
- “Ey asma, beni neden övdün? Seni kestiğim için ben gaddarın, sense kanıyorsun. Benim sarhoş gaddarlığımdan nasıl övgüyle bahsedebiliyorsun?”
- “Ayaklarının üstünde durabildiğin an yaşamı anlamaya başladığın andır. Sorun bu zaten, başkasıyla ya da başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak.”
- “İnsan fazlasıyla acınası bir hayvandır ve bütün özelliklerini öylesine ciddiye alır ki sanki dünya bu özelliklerin çevresinde dönmektedir.”
- “Doğrular da yanlışlar da yoktur, yalnızca yorumlar vardır.”
- “Ahlak başlangıçtan beri ikna etme sanatının tüm şeytanlıklarını bilir.”
- “Yalnızlık kimine göre hasta kişinin kaçışıdır, kimine göre ise hasta kişilerden kaçıştır.”
- “Taş ve sopa kemiklerimi kırsa da ölüm beni hiçbir zaman incitemez.”
- “Bir düşünceyi tüm derinliği ile kavrayabilenler ona çok ender şekilde sadık kalırlar.”
- “Kendi omuzuna tırman, başka türlü yükselemezsin.”
- “Varacağım ereğime, ben kendi yolumu yürüyorum. Duraklayanların ve geride kalanların üzerinden atlayacağım. Benim ilerleyişim, onların batışı olsun böylece.”
- “Mutsuz evliliklerin nedeni aşk eksikliği değil arkadaş eksikliğidir.”
- “Nedenlerimi hatırlamadan düşüncelerimi hatırlamam çok zor.”
- “İnsanlar yarattıkları illüzyon yıkılmasın diye gerçekleri duymak istemiyorlar.”
- “Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.
- “Bilgi sahibi bir insan düşmanlarından da arkadaşlarından da nefret edebilmelidir.”
- “Yorgun olduğumuzda uzun zaman önce fethettiğimiz fikirlerin saldırısına uğrarız.”
- “İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse, çok geçmeden aklı da gider peşinden.”
- “İnanç, gerçeğin ne olduğunu öğrenmek istememektir.”
Sizlerle Nietzsche’nin hayatının farklı dönemlerinde söylediği ya da kitaplarında dile getirdiği sözleri paylaştık. Filozof sözleri arasında en çok arananları da kıyıda köşede kalanlara da yer vermeye çalıştık. Yazımızın bu kısmında ise Friedrich Nietzsche kitaplarından kısaca bahsetmek istiyoruz.
Friedrich Nietzsche Kitapları
Friedrich Nietzsche hayatı boyunca birçok tartışmaların tarafı olmuş; özellikle din ve ahlak üzerine söyledikleri ve yaptığı çalışmalarla tepki toplamıştır. Zamanın ötesindeki eserleri günümüzde hala tartışılmakta ve farklı düşünürlerin felsefi görüşlerini sarsmaktadır. Bazılarının görüşlerine saygı duyduğu bazı kesimin ise yoğun eleştirilerine maruz kalan Friedrich Nietzsche’nin en ses getiren kitapları arasında; Böyle Buyurdu Zerdüşt, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Deccal, Güç İstenci, Putların Alacakaranlığı, İnsanca Pek İnsanca, Neden Böyle Bilgeyim, Zamana Aykırı Düşünceler, Tan Kızıllığı, Kız Kardeşim ve Ben gibi eserler bulunmaktadır.
Friedrich Nietzsche Hakkında Az Bilinen Gerçekler
Bonus olarak sizlerle dünyaca ünlü Friedrich Nietzsche hakkında az bilinen gerçekleri bir araya getirdik.
1. Nietzsche hayatı boyunca tam anlamıyla başarılı olamadı. Oldukça başarılı bir eğitim ve akademik hayatı olsa da Friedrich Nietzsche hiçbir zaman tam anlamıyla başarısının keyfini süremedi. 24 yaşında profesör unvanı almaya hak kazandı ancak meslektaşları tarafından yabancılaştırıldığı için 35 yaşında profesörlüğü bırakmak zorunda kaldı. Çalışmaları o hayattayken ses getiremedi, Friedrich Nietzsche de bu gerçeğin farkındaydı.
2. Friedrich Nietzsche Hep Hastalıklarla Boğuştu. Nietzsche acı çekmenin gerekliliğini savunan bir filozof olarak ironik bir şekilde hayatı boyunca hastalıklarla mücadele etti. Genç yaşında frengi kaptı, daha sonra ise dizanteri ve difteri gibi hastalıklar nedeniyle sağlığı farklı dönemlerde bozuldu. Çok büyük bir aşk acısı yaşadıktan ve şahit olduğu bir görüntü sonrasında ise zihinsel sağlığı çöküşe uğradı.
3. Din karşıtı söylemlerini 14 yaşında başlatan Nietzsche, hayatının daha önceki bölümlerinde oldukça dindar bir kişiydi.
4. Nietzsche’nin felsefesinde birçok ünlü ismin etkisi bulunur. Özellikle Richard Wagner’in Nietzsche’nin felsefesinde çok önemli bir etkiye sahip olduğu kabul edilir.
5. Evet, Nietzsche hayatı boyunca tam anlamıyla başarılı olamamıştır. Yine de 1890’lı yılların sonunda yavaş yavaş ünü dünyaya yayılmaya başlamıştır. O dönemde mental durumu kötü olduğu için Nietzsche bu gerçeğin hiçbir zaman farkına varamamıştır.
6. Nietzsche Hristiyan ahlakının ve Batı mantığının dünyayı anlamsız bir yer haline getirdiğine inanmıştır. Üstün insan kavramına inanan filozof dünyanın çoğunluğunun alt tabaka insanlar tarafından oluşturulduğunu yaşamın bu insanlar tarafından domine edildiğini; azınlıkta olan üstün insan olma yolunda olanların bu gerçek karşısında inançlarını yitirip nihilizmin etkisine girdiklerini iddia etmiştir.