Konuşmasının son bölümünde ekonomiye dair ifadelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ekonomi Modeli’nin meyvelerini vermeye başladığını belirtti.
Tüm dünyanın artan enflasyonla mücadele ettiğini söyleyen Erdoğan, pek çok ülkenin kış mevsimine girerken enerji krizi yaşadığını söylerken Türkiye’nin böyle bir problemi olmadığının altını çizdi.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Biz 20 yıldır olduğu gibi işimize bakacağız, kendi gündemimize odaklanacağız. Küresel ekonomik krizle mücadele ana önceliğimiz olacak. Avrupa’dan ABD’ye kadar tüm dünya son 60-70 yılın en büyük enflasyonuna gelmişken ekonomimizin çarkları dönüyor.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek olarak özetlediğimiz ekonomi modelimiz meyvelerini veriyor. Anladın mı Bay Kemal?
İstihdam, 31 milyonla tarihimizin en iyi seviyesine ulaştı. Avrupa dahil pek çok ülke yaklaşan kış şartlarıyla beraber enerji kıtlığına hazırlanırken biz işimiz rahat şekilde kışa giriyoruz. Dün Sayın Putin’le görüştüm, bugün Sayın Zelenskiy ile görüşeceğim. Türkiye, doğal gazda bir merkez, enerjide bir merkez, dolayısıyla Avrupa’ya bizim üzerimizden enerji ihracatı da olacak.
Tahıl koridoru çalışıyor. Bu konuda süreci gübre ile birlikte daha iyi bir konuma getirdik.
Birkaç ay öncesine kadar Rusya-Ukrayna krizinde ülkemizin dengeli politikasını eleştirenler, şimdi dünyanın her yerinde bizi örnek alıyor.”
“Politikamız isabetli”
Enflasyon ve faiz arasında kurdukları sebep-sonuç ilişkisinin bir kez daha isabetli olduğunu belirten Recep Tayyip Erdoğan, pek çok uluslararası kuruluşun bu politikayı takdir ettiğini sözlerine ekledi.
Faizleri düşürerek üretimi ve istihdamı destekleme politikasının ne kadar isabetli olduğu da görülüyor. BM’den uluslararası kuruluş ve ekonomistlere varan pek çok kişi ve kurum, bizim enflasyon ve faiz arasında kurduğumuz sebep-sonuç ilişkisine dönüyor.
Biz nasıl faizi düşürüyorsak, yılbaşından itibaren tüm dünya faizleri indirmeye başlayacak.
Küresel gelişmeleri ülkemiz lehine çevirmeye yönelik çabalarımızı sürdürürken vatandaşlarımıza çaresiz bırakmıyoruz.
Çiftçilere müjde
Gıda ve tarımın korunması gerektiğine yönelik görüşlerini ifade eden Erdoğan, tarım sektörünü desteklemek adına yeni müjdeler verdi.
Erdoğan’ın açıklamasına göre 2023 Mart’ta ödenecek mazot ve gübre destekleri bu ay bitmeden ödenecek.
“Gıda güvenliğinin gündemde olduğu şu günlerde üreticilerimizi destekliyoruz. Tarım sektörünü desteklemek için yeni müjdelerimizi paylaşmak istiyorum.
Çiftçilere yaptığımız mazot-gübre desteklerini değiştirdik, ödemelerimizi öne çekiyoruz. Hububat üreten çiftçilerimize 2022 dönemine ait mazot ve gübre desteklerini 2023 Mart yerine bu ay ödemeye başlayacağız.
Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerimiz girdi maliyetlerinin altında zorlanmadan üretim yapabilecektir. Ayrıca mazot desteğinin ürün bazında %130-395, gübre desteğini %130 ila %163, sertifikalı tohum desteğini %50-150 arasında değişen oranlarda artırdık.
Buzağı başına verilen desteğimizi 370 TL’den 500 TL’ye yükselttik.
Tarımsal destekleme bütçemizi 1,8 milyar TL’den 34 milyar TL’ye çıkardık.
Geleneksel bitkisel üretimi desteklemek amacıyla verilen yatırım ve işletme limitini %100 artışla 200 bin TL’ye yükselttik. Bu kredinin yarısı mazot ve gübre alımında kullanılabilecek.
Ekim başından itibaren çiftçi kayıt sistemine e-devletten de ulaşılabiliyor. Artık, çiftçilerimiz tüm başvuruları e-devlet üzerinden zahmetsizce yapabiliyor. Ekim başından bugüne toplam 400 binin üzerinde çiftçimiz, çiftçi kayıt sistemi belgesini e-devlet üzerinden oluşturdu. Geçmişte olduğu gibi çiftçilerimizin her zaman yanında olmaya, ‘Sen üret yeter’ diyerek çiftçilerimizi ve üretimi desteklemeye devam edeceğiz.
Milletimize temel ihtiyaç maddelerini ulaştıran perakende piyasasındaki dengesizlikleri düzeltmek için kurduğumuz kooperatif marketlerimiz, üretici ve tüketiciyi doğrudan buluşturuyor. Şimdilik 1335’e ulaşan bu marketlerimizin sayısını 2 binin üzerine en kısa sürede çıkaracağız. İlk etapta 6 şehrimizde 250 noktada uygulamaya başlayacağımız bakkal projemizle de vatandaşlarımıza temel tüketim maddelerini ulaştıracağız.
Büyüklükleri 75-150 metrekare arasında olacak, sayısını da 1000’e çıkaracağımız bakkallarımız, bu alanda faaliyet gösteren vatandaşlarımızca işletilecek.
Bay Kemal, görüyorsun. Bölgesel değil, küresel çalışıyoruz ve aynen böyle çalışmaya devam edeceğiz.”