Günümüzdeki modern borsaların geçmişi neredeyse 1500’lü yıllara dayanmaktadır. Ancak bu yıllarında daha öncesinde de borsalara benzer yapılar bulunmaktadı. 1100’lü yıllarda Fransa’da bankalar adına ülke genelinde tarımsal borçların yönetildiği bir sistem vardı. Bu sistem günümüz broker anlayışına ilk örneği teşkil etmektedir. Çünkü ilk defa borçlarda el değiştirme bu dönemde başlamıştır. Daha sonra Venedik tüccarları 13. yüzyıl gibi erken bir dönemde devlet tahvili ticareti yapmaya başlamıştır. Venedik’ten sonra Pisa, Verona, Cenova, Floransa gibi kentlerde de bankacılar devlet menkul kıymetlerinin alım satımına başlamıştır. Ancak gerçek anlamda dünya borsaları bundan yaklaşık 200 yıl sonra Hollanda’da ortaya çıkmıştır.
Bruges, Flanders, Ghent ve Rotterdam şehirlerinin 1400’lerde ve 1500’lerde kendi borsa sistemleri bulunuyordu. Ancak gerçek anlamda ilk borsa sistemine Anvers şehri sahip olmuştur. Belçika’nın ticaret merkezi olan Anvers’in en etkili ailesi Van der Beurze’ydi. Sonuç olarak buradaki ilk borsalara genellikle Beurzen adı verildi. Borsaların ilk örneklerinde çok önemli bir eksik bulunmaktaydı. Hisse senetleri. Her ne kadar bu altyapı ve kurumlar bugünün borsalarına benzese de hiç kimse bir şirketin hisselerini gerçek anlamda satın almıyordu. Bunun yerine piyasalar, hükümet, işletmeler ve bireysel borç işleri ön plandaydı. İşlem gören gerçek özellikler farklı olmasına rağmen sistem ve organizasyon günümüzün borsa sistemlerine son derece benzerdi. Dünyanın ilk halka açık şirketi ise ilk borsaların işlem yapmaya başlamasından yaklaşık olarak 100 yıl sonra ortaya çıktı.
Dünyanın ilk Halka Açık Şirketi
Doğu Hindistan Şirketi, dünyanın ilk halka
açık şirketi olarak kabul edilmektedir. Ancak Doğu Hindistan Şirketi’nin halka
açık ilk şirket olmasının en büyük sebebi riskti. Dünyanın uzak noktalarına
yelken açmak tek bir şirket için son derece riskliydi. Doğu Hindistan’ın
zenginlikleri ve ticaret fırsatları ortaya çıktığında birçok kaşif buraya
yelken açtı. Ne yazık ki bunlardan çok azı geriye dönebildi. Gemiler kayboldu,
mallar yağmalandı ve finansla uğraşan kişiler tüm riski yüklenmek yerine bir
alternatif bulmaya gitti. Yatırımcılar tüm yumurtaları tek bir sepete koymanın
Doğu Hindistan ticaretinde akıllıca bir yöntem olmadığını kabul etti. Sonuç
olarak 1600 yılında Londra’nın Doğu Hindistan ile Ticaret Yapan Tüccarları ve
Valileri Şirketi kuruldu. Doğu Hindistan Şirketi olarak bilinen bu şirket
sınırlı sorumluluk formülüne sahip dünyanın ilk şirketi oldu.
Bu formül çok başarılı oldu ve 10 yıl
içerisinde İngiltere, Fransa, Belçika ve Hollanda’daki diğer işletmeler de
benzer yöntemler benimsedi. 1602 yılında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi
hisseleri Amsterdam Menkul Kıymetler Borsası’nda serbest bırakıldı ve gerçek
anlamda dünyanın ilk halka açık şirketi oldu. Yatırımcılara hisse senetleri ve
tahviller verilmiş olup her yatırımcıya sabit bir oranda Doğu Hindistan
Şirketi’nin kazancı hakkı tanınmıştır. Yatırımcılar tekliflerini borsalarda
bağırmaya başlamadan önce kahvehanelerde hisse alım satımı yapmaya başladı. Bu
nedenle kahvehaneler aslında borsanın doğdu yer haline geldi.
Modern Borsalar
Bugün hemen hemen her ülkenin kendi borsası bulunmaktadır. Gelişen dünya borsaları 19 – 20. yüzyıllarda Londra Borsası, New York Borsası’nın ortaya çıkmasından sonra yaygınlaşmaya başladı. Bugün dünyanın tüm büyük ekonomileri hızla gelişen borsalar sahiptir. Bu ülkelere Irak gibi sürekli savaşın olduğu ülkelerde dahildir. Irak Borsası her ne kadar çok fazla halka açık şirkete sahip olmasa da yine de yabancı yatırımcılara açıktır. Ayrıca 2008 yılında yaşanan ekonomik krizinden etkilenmemiş az sayıdaki borsalardan birisi de Irak borsasıdır. Her gün dünyanın çevresindeki borsalarda trilyonlarca dolar el değiştirmektedir ve gerçek anlamda kapitalist dünyanın motoru haline gelmektedir.
New York Borsası yaklaşık olarak 300 yıl
boyunca dünyayı domine etti. Ancak
1970’li yıllarda ilk mücadelesini vermeye başladı. 1971 yılında Amerika Menkul
Kıymet Satıcıları Birliği ve Finansal Endüstri Düzenleme Kurumu NASDAQ
borsasını kurdu. NASDAQ, geleneksel borsalardan farklı bir yapıya sahiptir.
Herhangi bir fiziksel konuma sahip olmayan borsa tamamen bilgisayar ağları
üzerindedir ve tüm işlemler elektronik olarak gerçekleşmektedir. İşlemlerin
elektronik ortamda olmasının en büyük avantajı düşük marja sahip olmasıdır.
Yıllar süren çekişme sayesinde hem Nasdaq hem de New York Borsası rekabet ile
beraber daha çok yenilenmeye ve büyümeye başladı. 2008 yılında New York
Borsası, Euronext ile birleşerek NYSE Euronext’i çıkardı. Bu borsanın en büyük
özelliği ise dünyanın ilk transatlantik borsası olmasıdır.
Dünya Borsaları Arasında En Büyükler
Dünya borsaları arasında hem işlem hacmi hem de varlıklar toplamı açısından bakıldığında öne çıkanlar var. Gelin en büyük dünya borsaları denildiğinde akla gelenleri inceleyelim.
New York Borsası
1792 yılında kurulan New York Borsası,
Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile beraber Londra Borsası’nı geçerek dünyanın
en büyük borsası haline geldi. Borsanın pazar büyüklüğü 22.9 trilyon dolar
değerinde ve yaklaşık 2400 kadar şirketin hisseleri bu borsada işlem
görmektedir. 2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre yaklaşık olarak
Amerikalıların %54’ünün bu borsada yatırımı bulunmakta ve New York Borsası
dünya pazarının yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır.
NASDAQ Borsası
1971 yılında New York’ta kurulan NASDAQ
Borsası, New York Borsası’na rakip olarak ortaya çıktı ve bugün dünyanın en
büyük ikinci borsası olarak kabul edilmektedir. NASDAQ, özellikle teknoloji
şirketlerinin Mekke’si olarak kabul edilmektedir çünkü Apple, Microsoft,
Facebook, Amazon, Alphabet, Tesla, Cisco ve daha birçok teknoloji şirketi
NASDAQ’da işlem görmektedir. Borsanın pazar büyüklüğü 10.8 trilyon dolar ve
aylık ortaya ticaret hacmi 1.26 trilyon dolardır.
Tokyo Borsası
Pek aklınıza gelmese de Tokyo Borsası dünya borsaları arasında önemli bir yere sahiptir. 1878 yılında kurulan Tokyo Borsası uzun yıllardır dünyanın en büyük 10 borsası arasında yer almaktadır. 2300’den fazla şirketin işlem gördüğü borsanın pazar değeri 5.67 trilyon dolardır. Tokyo Borsası, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 4 yıl boyunca işlem yapmak yasaklanmıştır. 1949 yılında tekrar işlemlere başlanmıştır. Tokyo Borsası’nın en önemli endeksi Nikkei 225’de Toyota, Honda, Suzuki ve Sony gibi dünyanın en büyük firmaları yer almaktadır.
Shanghai Borsası
Çin’in en büyük borsası 4.02 trilyon dolar
pazar değeri ile Shanghai Borsası’dır. Kar amacı gütmeyen organizasyonda
1000’den fazla firmanın hisseleri işlem görmektedir. Geçmişi 1866 yılına
dayanan borsa da Çin Devrimi ile beraber 1949 yılında borsa kapatıldı. Shanghai
Borsası 1990 yılında modern bir görünüme kavuştu. Bu borsada “A” hisseleri
yerel para ile işlem görmektedir. “B” hisseleri ise yabancı yatırımcılar için
Amerikan Doları ile işlem görmektedir.
Hong Kong Borsası
Hong Kong Borsası 1891 yılında kuruldu.
2000’den fazla şirketin işlem gördüğü borsada yer alan şirketlerin yaklaşık
yarısı Çin Anakarası’nda bulunmaktadır. 182 milyar dolarlık aylık ortalama
işlem hacmine sahip olan borsanın pazar büyüklüğü 3.92 trilyon dolar. 2017 yılı
itibariyle fiziksel merkezini kapatan borsa tıpkı NASDAQ gibi artık tamamen
elektronik ortamda hizmet vermektedir. Bu borsada işlem gören AIA, Tencent
Holdings, PetroChina, China Mobile ve HSBC Holdings gibi şirketler dünyanın en
büyük şirketleri arasında yer almaktadır.
Dünyanın En Büyük Çöküşleri
Halkın tutumunun büyük rol oynadığı pazarların
kaçınılmaz bir yan etkisi de çöküşlerin yaşanmasıdır. Çoğu büyük borsa tarihin
bir noktasında çökmeler yaşadı. Borsa kazaları doğası gereği spekülatif bir
şekilde ekonomik balonların oluşmasıyla ortaya çıkmaktadır. Spekülasyonlar bir
hissenin gerçek değerinin çok ötesine çıktığında borsa çökebilmektedir. Tarih
boyunca Kara Perşembe, 1929 Korkunç Perşembe, Kara Pazar ve Kara Salı gibi
isimler alan çöküşler dünya ekonomisini önemli ölçüde etkilemiştir. Dow Jones
Endüstriyel Ortalaması neredeyse %50’den fazla değer kaybetmiştir ve Amerika
ile beraber dünyanın büyük bir çoğunluğunda derin bir ekonomik çöküntüye neden
olmuştur.
1929 yılında yaşanan ve Büyük Buhran olarak
bilinen çöküş gibi büyük ölçekli bir ekonomik kriz meydana gelmemiştir. Ancak
çift haneli kayıpların meydana geldiği kriziler yaşanmıştır. Elektronik
ticaretin gelişmesi ile beraber rasyonel insan davranışı teorisi, piyasa
dengesi teorisi ve etkin piyasa hipotezi dahil olmak üzere birçok temel
sorgulanmaya neden olmaktadır. 1987 yılında yaşanan çöküş elektronik ticaret
çağının ilk büyük çöküşü olarak kabul edilmektedir ve kimse bu çöküşün
yaşanacağını tahmin edememiştir. Bu çöküşte Hong Kong borsasında işlem gören
hisseler 19 Ekim ile 31 Ekim tarihleri arasında %45.5 düşüş yaşamıştır. Ekim
ayı sonunda dünyadaki tüm borsalarda çift haneli düşüşler ortaya çıkmıştır.
Avustralya Borsası’nda %42, Amerika ve Kanada Borsalarında %23’lük düşüşler
meydana gelmiştir.
Borsanın Geleceği
Büyük şirketlerin ve diğer
organizasyonların para kazanması için borsa kaçınılmazdır. Borsalar şirketlerin
hisselerini halka açar ve şirketler bu şekilde sermaye artırımına
gidebilmektedir. Bu yatırımcılar için ilgi çekici bir özelliktir. Bu nedenle
yakın zamanda borsaların bir yere gideceği beklenmemektir. Çünkü dünyadaki tüm
ülkelerin ekonomik gücü olarak kabul edilmektedir. Borsaların geleceğinde ne
olduğu bilinmemektedir ancak bazı önemli noktalar bulunmaktadır. İlk olarak
dünyanın en büyük ve en güçlü borsası olan New York Borsası’nın pazar değeri
Tokyo, Londra ve NASDAQ borsalarının toplamından daha fazladır. New York
Borsası, Euro bölgesinde yer alan Euronext borsası ile birleşerek bir ilk
ortaya koydu. Gelecekte bu tarz birleşmelerin daha fazla olması beklenmektedir.
Birçok analist tarafından gelecekte gelinen son noktanın tüm borsaların
birleşmesi yani dünyanın tek bir borsaya sahip olması beklenmektedir. Ancak
bunun yakın gelecekte olması imkansız olarak kabul edilmektedir. Her ne kadar
borsaların geleceğinde ne olduğu bilinmese de ön görülebilir bir gelecekte
dünya ekonomisinin en büyük parçası olmaya devam edeceği bir gerçek olarak
kabul edilmektedir.