Edebiyat tarihine damga vuran aşk kitaplarını bir araya toparladık. Kitap okumak kimi insanlar için bir alışkanlıktan öte hayatlarının vazgeçilemez bir parçası, satırlar aracılığı ile yeni dünyaların keşfini ve başka insanların hayatlarını yaşamanın kapısını aralayan soluklanma anlarıdır. Okumayı hobi olmaktan çok daha fazlası olarak kabul eden kitap tutkunlarının sıklıkla kullandığı bir söz vardır : “ Kitap boş zamanlarda okunmaz, kitap okumak için zaman ayrılır.” Ancak şu da bir gerçek ki internetin hayatımızın her alanına olan etkisi ne yazık ki kitaplar ile aramıza da kara kedi gibi girmesine neden oluyor zaman zaman. Kişisel zevklere ve ilgi alanlarına göre tercih edilen türler ve yazarlar değişiklik gösterse de aşk kitapları özellikle kadın okuyucuların okuma listesinde büyük yer kaplıyor. Biz de bu yazımızda hem 2019 yılının çok okunanlarından hem de daha eski yıllarda yayınlanmış olan kitaplardan oluşan bir liste sunarak okuma listenize katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Türk edebiyatında çok önemli bir yere sahip olan Kürk Mantolu
Madonna, edebiyat tutkunları tarafından üst üste pek çok kez okunan ve her
okunuşunda yepyeni hazinelerin keşfedildiği roman olarak tanımlanıyor. Sabahattin
Ali’nin kendine özgü naif üslubu ile aşka ve aşığa bakışı sorguladığı Kürk
Mantolu Madonna’nın en iyi aşk romanları arasındaki yeri günümüzde de asla
tartışma kabul etmiyor. Sıradan bir adam olan Raif Efendi’nin sade ve temiz
aşkı adeta 1943 yılında ilk baskısı yapılan bu romanın diline de yansıyor.
Hiçbir sayfasının öylesine okunamayacağı bu kitap okumayana anlatılmaz diyoruz
ve okumamış olanların en kısa sürede okuma listelerine almalarını öneriyoruz.
Böğürtlen Kışı – Sarah Jio
Son yılların yıldızı en çok parlayan yazarlarından biri olan
Sarah Jio’nun en çok konuşulan romanı sayılan Böğürtlen Kışı ismini Kuzey
Amerika’da ilkbahar aylarında aniden meydana gelen soğuk havadan ve kar
yağışlarından alıyor. Kitabın ana hikâyesinin geçtiği 1933 yılında yaşanan
olayların günümüzdeki hikâye ile bağlantılı olarak anlatılması romana ayrı bir
akıcılık katıyor. Bir solukta bitirilen kitap sıcacık bir aşk hikâyesinin yanı
sıra bir annenin çocuğu için yapabileceği fedakârlıkları da etkileyici bir
şekilde anlatıyor.
Dudaktan Kalbe – Reşat Nuri Güntekin
Cumhuriyet’in ilk döneminin en önemli romancıları arasında
yer alan Reşat Nuri Güntekin’in film ve dizilere de konu olan romanı, Kenan ile
Lamia arasında yaşanan hüzün dolu bir aşk hikâyesini anlatıyor. Cumhuriyet’in
ilk yıllarında geçen Dudaktan Kalbe aynı zamanda dönemin kadın – erkek
ilişkilerini, toplumsal yapısını ve namus anlayışı da gözler önüne seriyor.
1925 yılında yayınlanan ve Türk edebiyatının kilometre taşlarından biri olan Dudaktan
Kalbe içerdiği teşbih ve betimlemelere rağmen sahip olduğu akıcı dil ile
okuyucularına keyifli bir okuma deneyimi yaşatıyor.
Vadideki Zambak – Honore De Balzac
Balzac’ın dünya klasikleri arasında sayılan romanı Vadideki
Zambak masum ancak imkânsız bir aşk hikâyesini anlatıyor. Balzac bu romanında
yer verdiği uzun uzadıya aşk tasvirlerini dönemin toplumuna ilişkin olarak
yaptığı son derece gerçekçi tespitler ile dengeliyor. Edebiyat çevrelerince
Balzac’ın başyapıtı olarak nitelendirilen Vadideki Zambak aynı zamanda
romantizm akımının en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Günümüzdeki
aşkların derinlikten yoksun olduğundan ve sadakatsizlikten şikâyet edenler için
Vadideki Zambak, anlattığı tutku dolu aşk ve büyük bir sadakat ile seven erkek
kahramanı sayesinde aşka dair umutların yeniden yeşermesini sağlayabiliyor.
Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk
“Hayatımın en mutlu anıymış,
bilmiyordum.” cümlesi ile açılış yapan, Orhan Pamuk’un da Yeşilçam filmlerini
anımsatan ve güzel şarkılar içeren bir aşk romanı olarak tanımladığı Masumiyet
Müzesi, zengin bir adamın fakir bir akrabasına karşı duyduğu tutku dolu bir
aşkı anlatıyor. Orhan Pamuk’un kitabı yazabilmek için dünyanın tüm ilginç
müzelerini gezmiş olması okuyuculara kelimelere dökülmüş görsel bir şölen
sunmasında etkili oluyor. 1970’lerin ortalarından 1980’lerin ortalarına kadar
uzanan bir öyküye sahip olan Masumiyet Müzesi ‘ne 1970’lerin objelerinden
oluşan bir müze de eşlik ediyor. En iyi aşk romanları arasında yer alan
Masumiyet Müzesi bu özelliği ile de Türk edebiyatında önemli bir yere sahip
bulunuyor.
Aşk ve Gurur – Jane Austen
1813 yılında ilk basımı yapılan ve
2005 yılında tüm zamanların en romantik kitabı seçilen Aşk ve Gurur, tüm
zamanların en çok okunan ve sevilen aşk romanları listesinde zirveyi zorluyor.
Pek çok film uyarlaması bulunan Aşk ve Gurur orta sınıf bir aileden gelen
Elizabeth ile varlıklı bir adam olan Darcy arasındaki aşk hikâyesini anlatıyor.
Jane Austen’in eserleri arasında ayrı
bir yere sahip olan Aşk ve Gurur aynı zamanda İngiliz edebiyatının en iyi
örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Romanında aşkı ön planda tutan Jane
Austen, dönemin İngiliz toplumsal yapısını da incelikle işlenmiş bir alt metin
olarak okuyucusu ile paylaşıyor. Bu romanı yazdığı sırada 21 yaşında olan Jane
Austen’ın ikinci romanı olan Aşk ve Gurur dünya klasikleri arasında olup hala
en çok satan kitaplar listesinde yer alıyor.
Aşk-ı Memnu –Halit Ziya Uşaklıgil
Halit Ziya Uşaklıgil’in 1900 yılında
yayınlanan Aşk-ı Memnu romanı, Türk edebiyatının unutulmaz eserleri arasında
yer alıyor. Türk edebiyatının ilk büyük romanı olarak da kabul edilen Aşk-ı
Memnu Adnan Bey’in kendinden yaşça küçük olan eşi Bihter’in, eşinin yeğeni
Behlül ile yaşadığı yasak aşkı anlatıyor. Her ne kadar genç nesil tarafından
günümüze uyarlanmış olarak çekilen dizi ile bağdaştırılsa da aslında Aşk-ı
Memnu 1890’lı yıllardaki sosyal yapıyı da detaylı bir şekilde gözler önüne
seriyor.
Anna Karenina – Lev Tolstoy
Dünya klasikleri arasında yer alan
Tolstoy’un eşsiz başyapıtı Anna Karenina, aslında konu olarak Aşk-ı Memnu ile
benzerlikler gösteriyor. Aristokrat sınıfına mensup olan Anna Karenina’nın
kocasını aldatmasını ve yaptığı bu tercih sonucunda yaşadığı ruhsal çöküşü
anlatan roman, aşk romanları sevenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Kahramanının
aşkından dolayı içerisine düştüğü trajediyi anlatan roman, 125 çağdaş yazar
tarafından yapılan oylamaya göre şimdiye kadar yazılmış olan en büyük roman
olarak kabul ediliyor.
Huzur – Ahmet Hamdi Tanpınar
Mümtaz ile Nuran’ın aşkını anlatan
Huzur aşk romanları sevenleri her okunuşundan sonra farklı bir şekilde
etkileyen eserler arasında bulunuyor. Romanın kurgusunda bu aşk hikâyesinin
yanı sıra Cumhuriyet devrimlerinin Türk kadınına sağlamış olduğu haklar ve
yaşanan toplumsal değişim de önemli yer tutuyor. Uzun tasvirlerin ve yazarın
hayata dair gerçekçi gözlemlerinin yer aldığı Huzur, Türk edebiyatının en
önemli romanlarından biri olarak değerlendiriliyor.
Kolera Günlerinde Aşk – Gabriel Garcia Marquez
Marquez’in klasik bir aşk hikâyesini
bir başyapıt haline getirdiği Kolera Günlerinde Aşk, insanı alıp bambaşka
yerlere götürmeyi başarıyor. Florentino Ariza’nın Fermina Daza’ya 50 yılı aşkın
süren yenilmez ve tutku dolu aşkını anlatan roman modern zamanların en önemli
edebi eserleri arasında yer alıyor. Marquez insanlardaki aşk duygusunu ve
insanların hareketlerini belirleyen karmakarışık duyguları o kadar güzel
anlatıyor ki, okuyucular farkında olmadan kitabın karakterlerine
bürünüveriyorlar.
Okunmayı bekleyen aşk romanları elbette hazırladığımız
bu liste ile sınırlı kalmıyor. Bu listemizde hem Türk hem dünya edebiyatının en
iyi aşk romanlarını bir araya getirerek sizlere fikir vermeyi amaçlıyoruz. Ancak
her gün yeni kitapların okuyucuların beğenisine sunulduğunu göz önünde
bulundurarak yeni yazarlara ve kitaplara açık olmanızı öneriyoruz.