Uzak Doğu’nun sürekli gelişen ve yıldızı en çok parlayan ülkelerinin başında Endonezya yer alıyor. Endonezya demografik özellikleri ve kalkınma hızı ile tüm dünya ülkelerinin ihracat rotalarından birini oluşturuyor. Türkiye ve Endonezya arasında hali hazırda devam eden ticari faaliyetlerin büyük kısmını Türkiye’den Endonezya’ya yapılan ihracatlar oluşturuyor. Özellikle buğday unu, borat, tütün, doğal taş ve gıda ürünlerinin ihracatı Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor. Ancak Endonezya pazarının karlılığı şu an için tam anlamıyla yakalanmış değil. İşte bu noktada Helal Sertifikası sahibi ürünlerin önemi artıyor. Uluslararası ticari potansiyeli yüksek ve Endonezya gibi Müslüman nüfusu yoğun olan ülkelerin yarattığı potansiyel karlılıktan Türkiye’deki üreticilerin yararlanması düşünüldüğü kadar zor değil. Önemli olan, hedef pazarın dinamiklerinin bilinmesi ve ihraç kalemlerinin arttırılması. Bu nedenle son dönemde Helal Sertifikası alınmasının önemli gündeme yeniden yerleşiyor.
Endonezya Nüfusu ve Müslüman Kitle
Endonezya dünyanın en kalabalık ülkeleri sıralamasının başlarında yer alıyor. Dünya sıralamasında 2018 yılı itibarıyla 261 milyon nüfusla 4. sırada yer alan Endonezya’nın Türk firmaları için yarattığı potansiyel göz ardı edilecek türden değil. Dünya nüfusunun %3.44’ünün yaşadığı bu ülkede Müslüman nüfusu ise genel nüfusun yaklaşık %90’lık bir kısmını oluşturuyor. Diğer bir deyişle sadece Endonezya’da yaklaşık 240 milyon Müslüman yaşıyor. Bu rakamın azımsanmasına imkan yok, Türkiye nüfusunun yaklaşık 3 katı kadar Müslüman kişinin yaşadığı bu ülke Helal Sertifikası sahibi gıdaların Türkiye’den ihraç edilmesi durumunda yaşanacak karlılığı gözler önüne seriyor. Endonezya gerek demografik potansiyeli gerekse gösterdiği gelişim ivmesiyle şu an yüksek potansiyelli bir ülke durumunda. Dolayısıyla dünyanın gelişmiş ülkelerinin de radarında olmayı sürdürüyor. Bu noktada Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin en büyük avantajı ülkede yaşayan Müslüman kesimin fazlalığı oluyor. Helal Sertifikası sahibi gıdaları ihraç etmek isteyen işletme sahipleri Endonezya pazarına karlı ve beklentileri fazlasıyla karşılama potansiyeline sahip olan bir giriş yapabiliyor.
Gıda Ürünleri İçin Helal Sertifikası Kısıtlaması
Müslümanlar İslami açıdan uygun kabul edilmeyen diğer bir deyişle “Helal Sertifikası” sahibi olmayan gıda ürünleri tüketmiyor. İnanca uygun olmayan besinler dolayısıyla Müslüman nüfusun fazlaca olduğu Endonezya gibi bir ülkede talep görmüyor. İçeceklerden, et ürünlerine; tatlılardan çikolatalara; bakliyatlardan yağlara tüm gıda ürünleri için Helal Sertifikası alınabiliyor. Helal Sertifikası alınabilmesi için kesin şartlara uyum sağlanması gerekir. Helal sertifikasının alınabilmesi için ürünlerin İslam dinine göre hijyenik standartlarda üretilmesi veya kesilmesi, doğru kesim teknikleri ile hazırlanması, içeriğinde İslam dinine aykırı maddelerin bulunmaması, titiz şekilde paketlenmesi, gıdaların temas ettiği ürünlerin de gerekli kriterleri karşılaması gibi katı şartlar aranır. Bu kapsamda gıda üretimi yapan, gıda satışı yapan, gıda ambalaj malzemeleri üreten, hazır gıda üreten, gıdaları nakliye eden, et ve et ürünleri üreten firmalar Helal Sertifikası almak için girişimlerini başlatabileceği sonucuna varılabilir.
Hafsa Helal
Endonezya’ya Helal Sertifikalı ürün ihraç etmek isteyen firmaların başarısını arttırmak üzere onlara Pazar dinamiklerini anlatan, ürünlerini inceleyen ve uygun gördüğü ürünler noktasında sertifika sunan Hafsa Helal; Endonezya pazarında güven kazanmış bir firma olma özelliği gösterir. Endonezya ile ihracat yapmak isteyen firmalar; bölgedeki tüketiciler tarafından tanınan ve güvenilen bir sertifikalama firması ile çalışmalıdır. Her ne kadar Helal Sertifikası kriterleri İslam dini tarafından belirlense de sertifikayı veren kurumun güvenilirliği de gözden kaçırılmamalıdır.
Sonuç olarak; Endonezya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Müslüman nüfus yaşıyor. Helal Sertifikası sahibi gıdaların ihracatı büyük bir potansiyel barındırıyor. Maalesef şu an için Helal Sertifikası ile yapılan ihracatın çok büyük bir kısmını Müslüman olmayan ülkeler gerçekleştiriyor. Türkiye’deki üreticilerin harekete geçmesinin ve doğru sertifikalama firmalarıyla yola çıkmasının ise gelecekte ihracat rakamlarını pozitif yönde etkileyeceği yönünde uzmanlar fikir birliğine varıyor.