Hayat iniş çıkışlarla, başarı ve başarısızlıklarla doludur. Bu gerçeği hepimiz kabul edip olgunlukla karşılıyor gibi görünsek de başarısız olma ihtimalini düşünmek bile istemeyiz. Hatta başarısız olmaktan o kadar çok korkarız ki kimi zaman bu harekete geçmemizin önündeki en önemli engel haline geliverir. Oysa başarısızlık dünyanın sonu değildir! Önemli olan başarısızlıklardan çıkarılacak dersler ile başarıya giden yolun taşlarını döşeyebilmektir.

Biz de size başarısızlıklarını yükselişlerine giden yolda bir basamak olarak kullanıp başarı hikayesine çeviren örneklerden bahsetmek istiyoruz. Kim bilir belki de ihtiyacımız olan tek şey biraz cesarettir ve hayatın içinden gelen bu başarı hikayeleri harekete geçmenizi sağlayacak kıvılcım olur.

Oprah Winfrey

Oprah Gail Winfrey, ABD televizyon tarihinin en çok izlenen talk show programlarından birisi olan ve kendi adıyla anılan The Oprah Winfrey Show’un sunucusu olan sanatçıdır.

Başarı hikayeleri denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Oprah Winfrey, Amerika’nın ilk Afrika kökenli milyarderidir. Ancak söylemesi bile hoş olan bu durumu başarmak Oprah Winfrey için hiç kolay olmamış. Çocukluğunda cinsel tacize uğrayan Oprah, 14 yaşında hamile kalır ve henüz bir bebekken oğlunu kaybeder. Bu zor dönemleri atlatmak için sık sık ziyaret ettiği kilisede kendini herkese sevdiren ve tüm ilahileri ezberleyen Oprah Winfrey’e kilise cemaati “küçük vaiz” adını takar.

3 yaşında okumayı söken Oprah Winfrey ilkokulu sınıf atlaması nedeni ile erken yaşta bitirip eğitim hayatını Tennesse Eyalet Üniversitesi’nde sürdürür. Radyo ve televizyon yayıncılığı sektörü ile iş hayatına giriş yapan Oprah, evet inanması zor biliyoruz ama, televizyon kanalında haber sunuculuğu olan ilk işinden kovulur. Bunun nedeni de kendisine televizyon dünyasına uygun olmaması şeklinde açıklanır.

Aslında Oprah’ın pek çok kişiye ilham verebilecek başarı öyküsü tam da bu noktada pes etmemesi ile başlar. Karşısına çıkan engellerin ve şanssızlıkların büyük bir başarıya dönüşmesi için hiç durmadan mücadele eden Oprah Winfrey, AM Chicago kanalı için bir talk show sunmaya ve bir ay içerisinde rating rekorları kırmaya başlar. Talk Showların havadan sudan konuların konuşulduğu boş programlar olarak değerlendirildiği 1986 yılında hayata geçirdiği Oprah Winfrey Show fikri kariyerinin tam anlamı ile dönüm noktası olur.

Dönemin talk Showlarından farklı olarak orta sınıfa ve kişisel gelişim konularına odaklanan Oprah sıcak yaklaşımı ve esprili tarzı ile kısa sürede halkın sempatisini kazanır. Talk Show sunuculuğu ile bir efsaneye dönen ve kararlılığı ile yeteneğini birleştirerek zirveye yerleşen Oprah’ın, girişimcilik yeteneğinin de katkısı ile bugün 2,9 milyar dolarlık bir servetin sahibi olduğu biliniyor.

Soichiro Honda

Soichiro Honda, Japon iş adamı ve ünlü araba markası Honda’nın kurucusudur. 1948’te araba markası Honda şirketini kurmuştur.

Yalnızca Japonya’da değil dünyada da geleneksel iş yaşantısını değiştirdiği kabul edilen Soichiro Honda’nın hikayesinde girişimciler için pek çok ders bulunur. 1906 doğumlu olan Soichiro Honda bisiklet tamircisi babası sayesinde küçük yaşlardan itibaren mekaniğin içinde yer alır. Pek başarılı bir okul hayatı olmayan Soichiro Honda ortaokulu bitirdikten sonra Tokyo’da bir tamir atölyesinde çalışmaya başlar. Bu atölyede üretilen yarış otomobillerini yakından izleme fırsatı bulan Honda, 1923 depremi esnasında atölyede bulunan üç aracın yanmasını önleyince patronu tarafından kendisine Curtiss adlı yarış aracının bakımı görevi verilir. Honda’nın çalıştığı bu atölye giderek popülarite kazanınca başka şubeleri de açılır ve bunlardan birinin başına Soichiro Honda getirilir.

1923 yılında şahit olduğu depremden yola çıkan Honda, kırılmaya ve yanmaya karşı dayanaklı yedek parçalar üretmeye başlar. Önceleri tahtadan yapılan jantları metal olanlar ile değiştirip bunun patentini alır. Kazandığı tüm parayı yeni ürünler geliştirmeye yatıran Honda, motor ve otomotiv okulunda ders almaya başlar. Artan zamanlarında da yarış aracı tasarımına devam eder. Kendi motor soğutma yöntemini bularak yarış otomobillerinin karşılaştığı temel sorunlardan birini çözer. Ürettiği motorların fazla ısınma nedeniyle bozulmaması sonucu bunları yarışlarda aktif rol alarak denemeye karar verir. 1936 ralli yarışlarında geçirdiği kaza nedeni ile yarış kariyeri sona eren Honda ürettiği 30.000 piston yayından yalnızda 3 tanesinin Toyota’nın kalite testinden geçebildiğini öğrenir. Ardından Tokai Seiki ismi ile kendi şirketini kurar ve ürettiği sorunsuz piston yayları ile üretimde iyi bir ivme yakalar. Ancak 2.Dünya Savaşı’ndan sonra fabrikasını Toyota’ya satar.

Geçirdiği zor günlerden sonra 1946’da yeniden kendi şirketini kurar: Honda Teknoloji Araştırma Enstitüsü. Honda bir yıl sonra çift pistonlu motor üretmeye başlar. Ardından şirketin ismi Honda Motor Company olarak değiştirilir. Motosiklet üretimi ile yabancı şirketlerin de ilgisini çeken Honda şirket yönetiminde devrim niteliğinde yenilikler yapar, departmanları net bir şekilde belirler. Ancak, Honda Araştırma Merkezi otonom bir yapıya sahip olarak yönetim piramidinden ayrı tutulur. Tasarım mühendislerinin terfileri kişisel başarıya göre belirlenir. Şirket içerisinde hiyerarşiyi onaylamayan Honda, insanların baskı altında olmadıklarında daha iyi çalıştıklarını ve daha inovatif olduklarını savunur. Ve parlak insanları ortaya çıkarmak üzere kurguladığı sistem şirketin başarısındaki en önemli etkenlerden biri haline gelir.

Bill Gates

William Henry “Bill” Gates III ya da daha çok bilinen adıyla Bill Gates, Amerikalı yazar, yazılımcı, girişimci, yatırımcı ve iş adamı. Evli ve üç çocuk babasıdır. Gates, Microsoft şirketinin kurucularındandır ve şirketin başkanlığını ve baş yazılım mimarlığını yapmaktadır.

Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Bill Gates 1955 doğumludur. Derslerindeki başarısına rağmen içine kapalı bir çocuk olan Bill ailesi tarafından özel okula verildikten sonra okulda her alanda başarı göstermeye başlar. 13 yaşında bilgisayar programcılığına ilgisini keşfeden Gates arkadaşı ve daha sonra da ortağı olan Paul Allen ile birlikte yazılımlar geliştirir. 15 yaşındayken Gates ve Allen Seattle’daki trafik bilgilerini gösteren bir yazılım hazırlayıp 20.000 USD kazanır. Hukuk eğitimi için Harvard Üniversitesi’ne giren Gates vaktinin çoğunu bilgisayar laboratuvarında geçirmeye devam eder.

Allen ve Gates bir dergide Altair 800 mini bilgisayar kiti hakkındaki yazıyı görünce bu bilgisayarın kişisel bilgisayarların atası olacağını öngörüp bununla bir çığır açacaklarını düşünürler. Ve MITS şirketi ile bağlantıya geçip Altair 800 için bir yazılım geliştirdiklerinden bahsederler. Allen MITS’de işe girince Gates de ailesinin itirazlarına rağmen Harvard’ı bırakıp onunla çalışmaya başlar. 1975’de iki arkadaş Microsoft’u kurar ve ilerleyen dönemlerde farklı bilgisayar şirketleri için de farklı formatlarda yazılımlar geliştirir.

1980’de IBM, PC adını verdiği ve yeni çıkaracağı bilgisayarı için Microsoft’a yazılım için başvurur. Microsoft 1979 – 1981 yılları arasında rekor seviyede bir büyüme kaydeder. 1983 yılında İngiltere’de ve Japonya’da açılan şubeleri ile globalleşmeye başlar. Dünya üzerindeki bilgisayarların %30’u Microsoft yazılımlarını kullanır hale gelir. Ardından Gates Windows adlı yeni bir işletim sistemi geliştirdiğini açıklar. 1986 yılında Microsoft halka arz edilir. 1987 yılında hisseler 90,75’e yükselince de Bill Gates dünyanın en zengin adamlarından biri olur ve o günden bu yana da bu sıfatı korumayı sürdürür.

J.K.Rowling

Joanne Kathleen “Jo” Rowling veya bilinen adıyla J. K. Rowling, Harry Potter adlı fantastik roman serisinin İngiliz yazarı.

Dünyada en çokunan kitaplar arasında bulunan ve büyük bir hayran kitlesine sahip olan Harry Potter serisinin yazarı J.K.Rowling İngiltere doğumludur. İlk kitabı yayınlanmadan önce İskoçya’da yaşayan ve tek başına çocuklarını yetiştirme mücadelesi veren bir annedir. İlk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı’nı yazarak edebiyat dünyasına görkemli bir giriş yapan Rowling’in hayatı bu roman sayesinde değişir. Serinin yayınlanan ilk üç kitabı New York Times çok satanlar kitaplar listesinde zirveye yerleşir. Ardından serinin diğer kitapları ile hem satış rakamlarını hem de dünya genelinde hayran kitlesini genişleten J.K.Rowling’in isim değeri 2017 yılında Sunday Times gazetesinin yayınladığı dünyanın en varlıklı insanları listesine göre yaklaşık olarak 850 milyon dolardır! Rowling’in serveti daha sonra yazdığı film senaryoları sayesinde artmaya devam eder.

Jack Ma

Jack Ma Çinli iş adamı ve hayırsever. e-ticaret alanında faaliyet gösteren Alibaba Group’un kurucusu ve başkanıdır.

Üniversitede üç yıl sınıfta kalan, yaptığı otuz iş başvurusunun tamamından red cevabı alan, üstelik KFC Çin piyasasına girdiğinde 24 kişi arasından reddedilen tek başvurunun sahibi olan kişi kim diye sorsak? Durun hemen cevap vermeyin, henüz bitmedi. Harvard Üniversitesi’ne on kez başvuran ve hepsinde reddedilen kişi kim diye sorsak eminiz ki hiç kimse Jack Ma yanıtını vermez. Jack Ma karşı karşıya kaldığı olumsuzluklardan sonra umutsuzluğa sürüklenmeyerek canını dişine takarak çalışır. Yüzüne defalarca kapanan kapılardan dolayı pes etmez.

Jack Ma Amerika’ya gittiği dönemde internet ve bilgisayar ile tanışır. Çin’e dönünce e-ticaret sitesi olan Alibaba’yı kurar. Hayat felsefesini “Pes etmediysen hala bir şansın vardır, pes etmek en kötü hatadır” şeklinde dilen getiren Jack Ma aslında bu cümle aracılığı ile tüm dünya ile başarısının sırrını paylaşır. Şu an dünyanın en büyük e-ticaret ağlarından olan Alibaba dünya çapındaki hızlı büyümesini ve yayılmasını sürdürürken Jack Ma’nın ismi Çin’in resmi olarak en zengin kişisi şeklinde anılıyor. Alibaba’nın sahibi ve sanal ödeme portalı Alipay’in hissedarı olan Jack Ma 34 milyar doları aşan serveti ile dünyanın en zengin insanları listesinde de yer alıyor.